Bu zamanda böyle seçim olur mu?

A -
A +

Sayın Feridun Ağabey, 5 Mayıs 2024 tarihinde İstanbul Tabip Odası seçimleri yapıldı. Katılımın bir hayli düşük olduğu seçimde 4 liste yarıştı. Katılan hekimler demokratik haklarını kullandılar. Seçim sonuçları ile ilgili bir değerlendirme yapmayacağım. Yalnız seçimlerin yapılış tarzı ve usulü konusunda, duyanların oldukça taaccüp (hayret) ettiği bir sistemi yazacağım.

 

1-İstanbul’da yaklaşık 35 bin hekim var. Bu seçimde de katılım (sayıyı tam bilmemekle beraber) geçen seçimler gibi 5 bin civarında oldu.

 

2-Ta Tuzla'dan Silivri’ye, Arnavutköy’den Pendik’e kadar bütün doktorlar, oy kullanmak için Fatih'e çağırıldı. Vatan Caddesi üzerinde 2 okulda oy kullanıldı. Trafik sıkışıklığı ve otopark sıkıntısı başlı başlı başına sorun oldu. Bu yüzden kaza yapan araçlar bile oldu.

 

3-Tüm hekimler sandık ve sıra numaralarını bilmek zorundaydı. Listelerde alfabetik sıra yoktu.

 

4-Gelelim BAM teline. Pusulaları ve zarfı alıp kapalı yere geçiyorsunuz. (4 farklı grup olduğunu yukarıda söylemiştik.) Her bir grubun listesinde 54-55 isim var. Bu isimlerin, adını ve soyadını pusulalara yazmak zorundasınız. En hızlı yazarsanız 8-10 dakikanızı alıyor. Yaşlısı var, genci var, zor gören var, gözlüğünü almayan unutan vb. var. Zaten loş bir yer. Bu zamanda böyle bir seçim olur mu? Hangi zamanda yaşıyoruz? "Siz oda seçimini nasıl yapıyorsunuz?" diye diğer odalara kayıtlı birkaç arkadaşa sordum. Grup başkanının adı yazılı bir pusulayı zarfa koyup sandığa atıyorlarmış. Barolar da böyle, mühendis odaları da böyle. Seçime katılan birçok hekim aynı sıkıntıdan şikâyetçi oldu. Oysa İstanbul’un birkaç semtinde oy kullanılsa ve bu ucube sistem diğer odalardaki seçimler gibi olsa daha hakkaniyetli ve daha kolay bir seçim olur. Türkiye’de en çok tahsil gören bir meslek grubuna yapılan bu uygulama, temenni ederim ki bir sonraki seçime düzelir. Saygılarımla.

 

     Uz. Dr. Mucip Oral

 

 

Trafik müfettişi adayları görevlendirme onayı bekliyorlar

Bu yıl 04-10 Mayıs "Karayolu Güvenliği ve Trafik Haftası" ülke genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Türkiye genelinde, trafik kolluk görevlilerinin (polis-jandarma) bulunmadığı noktalar da onlara trafik denetimi görevinde yardımcı olmak amacıyla, sivil inisiyatif olarak hiçbir beklentisi olmadan trafik kazalarında yaşanan can kayıplarını önlemek için trafik denetimi görevi üstlenen Fahri Trafik Müfettişleri 1997 yılından beri başarıyla görev yürütmektedirler.

 

Bugün Türkiye genelinde, aralarında spor yorumcusu, gazeteci, sanatçı gibi popüler isimlerin ve asker, polis, avukat, öğretmen gibi her meslek grubundan yaklaşık 34 bini aşkın Fahri Trafik Müfettişi görev yapıyorlar.

 

Trafik Güvenliği konusunda duyarlı, büyükşehirlerdeki kuralsızlığın önüne geçmek isteyen çok sayıda Fahri Trafik Müfettişi adayı var. Ancak buna rağmen yeni trafik müfettişi adaylarına yıllardır onay verilmiyor.

 

Oysa yasa, bir ilde trafik tescile kayıtlı motorlu araç sayısının binde 2'si kadar trafik müfettişi olmasını öngörüyor. Bu yıl ocak ayı itibarıyla İstanbul'da trafiğe kayıtlı motorlu araç sayısı yaklaşık 5 milyon 455 bin.

 

Yani İstanbul’da yasa uyarınca 10 bin 900 fahri müfettiş olması gerekiyor. Oysa İstanbul’da hâlen fahri trafik müfettişi sayısı 4 bin 500 civarında. İstanbul'dan Müfettiş olmak için başvuran adaylar görevlendirme için iki ya da üç yıldır beklediklerini ifade ediyorlar. Dünyanın birçok gelişmiş ve medeni ülkelerinde vatandaşlar, Fahri Trafik Müfettişi olmadıkları hâlde fahri müfettiş gibi görev yapıyorlar, trafikteki kuralsızlıkları kolluk görevlilerine ihbar ediyorlar. Çünkü bu bir vatandaşlık görevidir.

 

Türkiye genelinde ve megakent İstanbul'da her yıl motorlu taşıt sayısı arttığından, İstanbul'da 6 bin 400 müfettişe ihtiyaç duyulduğundan, üstelik binlerce müfettiş adayları olmasından dolayı İçişleri Bakanlığımızdan yeni Fahri Trafik Müfettişi adaylarına görevlendirme onayı verilmesini istiyorlar. Arz ederiz.

 

     Halis Kahraman/Fahri Trafik Müfettişleri Derneği Basın Sözcüsü-İstanbul

 

 

Yarınınızı bugün yaptıklarınız belirler

Bu ne büyük bir öfke, geçmişteki kötü anılarınızı konuşarak bugününüzü israf etmeyin. Sizi ileriye götürmek sürekli aynı yerde iyileşemeden hasta olmaya devam edersiniz. Ben bunu bir başkasının öfkesine ve hayat hikâyesini görerek anladım. Kendi öfkelerimi acılarımı serbest bıraktım. Affettim şimdi güvendeyim onlar bana zarar veremez. Bitti gitti. Kimseye kızgın değilim. Bu bir üstünü örtmek değil. Hak teâlâya güvenmek, inanmak onun istediği gibi biri olabilmek... Bu dünyaya neden geldiğimizi unutmayın sadece ona kul olmak, onun istediklerini yapmak bizi iyi güzel yapar... Ruhun sürekli değişmesi bedenin hasta olması demektir. Hak adalet sevme ve sevilebilme hoş sefa en âlâsı ahirette... Allah’ın merhameti anamızın babamızın merhametinden daha çoktur! Sağlık sıhhat afiyet ve neşeyi eksik etmesin Yüce Mevla’m. Bu gününüzde öyle güzel iyilikler yapın ki öldüğünüzde nasıl bir insandı dediklerinde yalan söyletmeyin! Çünkü yarınınızı bugün yaptıklarınız belirler. Allahü teâlâ hepimizi affetsin cennet nimetlerine kavuştursun.

 

     Hidayet Özgül

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.