Devlet Bahçeli haksız mı?

A -
A +

Yerel seçimler biteli daha bir ay olmadı.

 

Ama kimi illerden gelen haberler öyle can sıkıcı ki sanki seçimden sonra bin sene geçmiş gibi. Öylesine üzücü öylesine düşündürücü ki demokrasinin yıkıcı ve bölücü cilvesini de konuşur olduk yine. Diyarbakır ve Mardin belediyelerinde Türk bayrağının kaldırılması, İstiklal Marşımızın okunmamış olması bizleri çok rahatsız etmiş, endişeye sevk etmiştir.

 

Önceki gün MHP lideri Dr. Devlet Bahçeli bu konuda tarihî bir açıklama yaparak olması ve yapılması gerekeni açık açık söylemiş ve ilgili kurumlara yol göstermiştir. Bahçeli’nin şu sözleri gerçekten çok önemlidir:

 

“Türk bayrağını kabullenemeyen şerefsizlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından derhâl çıkarılması, mallarına-mülklerine el konulması, bunun yanında DEM Parti hakkında kapatma davasının açılarak bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan ve zamana oynamaktan vazgeçilmesi tarihe, ecdada, vatana ve millete namus borcudur.”

 

MHP liderinin bu sözlerini gereği gibi anlamayan ve harekete geçmeyen kurumlar tarih önünde Büyük Türk Milletine karşı sorumludur. Sayın Bahçeli, üzerine düşeni yapmıştır.

 

Ülkenin maddi ve manevi kaynaklarını kendi bölücü emellerine alet edenleri devlet görmezden gelemez! Hem yerel belediyecilikte devleti temsil edecek hem de o devletin bayrağını tanımayacaksın! Böyle bir uygulama ve tavır nerede var? Özerk Cumhuriyetlerde bile yok! Bu ülkede hiçbir “Kürt” sorunu olmadığını, kendini her Kürt addedenin bir Türk ile aynı haklara sahip olduğunu, hiçbir ayrımcılığın asla ve kat’a yapılmadığını siyasal Kürtçülerin kendileri de çok iyi biliyor.

 

Bu yapay ve özellikle siyasallaştırılan “Kürtçülük” oyunu tezgâhını bu ülkenin ortasına açanların biricik amacı bu ülkeyi bölüp parçalamaktır. Demokrasi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu siyasal Kürt oluşumunun amacı Türkiye Cumhuriyeti’nde kaos oluşturup ülkenin elini zayıflatmaktır.

 

Bakınız tarih boyunca birlikte yaşadığımız asla ayrı ve gayrımızın olmadığı Kürt kardeşlerimize kurulan bu tuzak meyvesini vermeye başlamıştır bile. Bu topraklarda daha önce hiç duymadığımız garip garip isimler nüfus dairelerinde kabul görmekte ve coğrafyamız tuhaf bir şekilde kültürel anlamda yozlaştırılıp istila edilmektedir.

 

Lütfen söyleyiniz siz daha önce bu topraklarda “Mizgin, Jiyan, Arjin, Kendal, Rozerin vs.” isimleri duymuş muydunuz? Bu insan isimleri bu toprakların isimleri midir? Ne oldu? Bu isimler nereden ithal edildi?

 

Tabii sadece insan isimleri mi? Bin yıldır var olan yer isimleri de değiştirildi. Uludere’ye bilhassa “Roboski” demek kimin ekmeğine yağ sürmektir?

 

Dünyanın hiçbir yerinde ülke bayrağını tanımayan, millî marşını söylemeyen ve her fırsatta yaşadığı ülkeyi şikâyet edip reddiyeler dizen bir parti varlığını sürdüremez! Buna hiçbir ülke izin vermez.

 

Bölücü ve yıkıcı faaliyetleri sabit, terör örgütüyle bağlantısı net olan bir parti son seçimlere nasıl girdi? Bölücü bir partinin bir seçime katılması Anayasa’ya aykırı değil midir? Buna niçin izin verildiğini Türk milleti anlamakta zorlanmaktadır.

 

İşte yine başa döndük!

 

"Demokrasi ile bir ülke nasıl bölünür"ün provasını yapan bu alçak odaklara ilgili kurumlar ivedilikle kimi adımlar atarak sert cevaplar vermeli bu kabil hayallerin söz konusu dahi olamayacağını bu şerefsiz odaklara göstermelidir.

 

Şimdi söyleyiniz, MHP lideri bu adamlara “şerefsiz” derken haksız mı?

 

Hasılı şerefsize hak ettiği gibi muamele etmek haktır!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
İnsan oğlu25 Nisan 2024 11:00

Bun uyarıyı yıllar önce yaptık devletbaba doğru süylüyor bunların demokrasiyle hiç alakası yok.amacları ayrı devlet kurmak.bizimkilere bir türlü anlamıyorlar.

ihsan ünal24 Nisan 2024 14:28

Sayın Yazar'a aynen katılıyorum hislerimize tercüman oldular. Selamlar...

Dadaş24 Nisan 2024 12:29

Çok geç bile kalındı bunların yaptıklarını başka ülkede yapmaya kalksalar onları hayındiye kurşuna dizeller