Bu gençleri unutmayın

A -
A +
Bugün senenin son günü. 2014 bitiyor. Bilhassa Hükümet sözcülerinin söylediklerine bakan "güzel bir yıldı" der. Gerçekleri gören ise "problemli bir yıl" olduğunu söyler.
Bendeniz "güzel" ile "problemli" arasında gidip geliyorum. "Çözüm Süreci"nin ağır aksak da olsa devam ediyor olması, Hükümet'in "Ar-Ge" ve inovasyona ağırlık verileceğini açıklaması, tasarruf tedbirlerinin artması, cari açığın beklenenin altında gerçekleşmesi, enflasyonun kontrol altında tutulması, petrol fiyatlarının düşmesi, terörün şiddetini azaltması güzel gelişmelerdi tabii.  
Problemleri tek tek sayıp neşenizi kaçırmak istemiyorum. Bir konuya temas edip geçeceğim. Türkiye'de işsizlik oranı yüzde 10.5 oldu. İşsiz sayısı 3 milyonu aştı. 26 milyon kişi çalışıyor. 3 milyon 60 bin kişi ise iş imkânı olduğunda çalışmaya hazır ama iş yok!
İşsizlik oranının yüzde 10.5 olması vahim! Bu oranın genç nüfusta yüzde 20'yi bulması daha da vahim! Genç issizlerin önemli bir kısmının üniversite mezunu olması ise vahimin de vahimi!
Gıda mühendisi gençler bir dosya hazırlayıp göndermişler. Gıda mühendisinin yapacağı denetimi, zabıtanın yaptığını ifade ediyorlar ve bunun hiçbir faydasının olmayacağına vurgu yapıyorlar. Yerden göğe kadar haklılar tabii.
Gıda denetimi toplumun sağlığı için şart olduğu gibi denetimin bir sonraki ürünün daha kaliteli ve standartlara uygun üretilmesini de sağlar. Haksız rekabeti önlemesi ve ihracat şansını arttırması da cabası.
Türkiye'de gıda denetimi yeteri kadar yapılmıyor. Yapılanlar da işin ehli uzmanlar tarafından yapılmıyor. Dolayısıyla gıda zehirlenmelerinden tutun da merdiven altı üretime kadar birçok çarpıklığa göz yumuluyor.
Gıda mühendisleri, gıda güvenliğinin sağlanması için gıda mühendislerinin istihdam edilmesini istiyorlar. Gayet mantıki bir talep bu. Da... dinleyen kim? Gıda mühendisinin işini zabıta yapıyor ya da ziraat mühendisi veya baytar yapıyor!
İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'nden mezun olup da işsiz olan gençler var bir de. Sayılarının 400 bini bulduğunu söylüyorlar. İşitince dehşete düştüm. Madem iş veremiyor ve istihdam alanı açamıyorsun; neden hâlâ bu okullara öğrenci alıyorsun?
Evet, ülkemizde 196 üniversite var ve gurur verici bir durum bu ama mezunlarına iş veremedikten sonra neye yarar ki?
"Güzel" ile "Problemli" arasında gidip geliyorum derken tam bunu diyorum işte. "Yüz doksan altı üniversitemiz var. Gençlerimizin hemen hepsi üniversitede okuma imkânı buluyor" demek "güzel." Fakat üniversite mezunlarını işsiz ve kahve köşelerinde pineklerken görmek; büyük "problem!" Onu ne yapacağız?
Milyarlarca lira para harca okut, üniversiteden mezun et; sonra da işsiz kalsın o gençler! Bunun maliyetini düşünebiliyor musunuz?
İktidarların eğitim nasıl göreviyse, üniversiteden mezun ettiği gençlere istihdam imkânı bulması da bir o kadar görevi.
3001 ve 4001 KPSS Nitelik Kodu ile tanımlanan gençlerin durumu da öyle. Yürekler acısı!
İyi seneler diliyorum. Problemi az, işi ve aşı çok bir yıl olsun. Sağlık ve mutluluk dolu.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.