Alman lider Scholz 'AfD' destekçisi Trump yönetimini açık açık uyardı: "Seçimlere müdahaleye izin vermeyiz"
Almanya Başbakanı Scholz, ABD Başkanı Donald Trump’ın yardımcısı James David Vance'in "AfD" yi desteklemesine tepki gösterdi.
Donald Trump yönetiminin ABD'de göreve başlamasıyla Avrupa için rüzgar tersine döndü. Ukrayna-Rusya savaşında Putin yanlısı bir tavır takınan Trump yönetimi, Almanya'da açık açık aşırı sağcı ırkçı parti Almanya için Alternatif (AfD) partisine destek veriyor. Trump'ın sağ kolu ve Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) Başkanı Elon Musk'ın "Almanya’nın umudunun aşırı sağda" sözlerinin ardından ABD Başkan Yardımcısı Vance de AfD partisine yönelik destek içeren sözler sarf etti. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Trump yönetimini açık açık seçimlere karışmaması için uyardı.
ALMAN LİDER TRUMP YÖNETİMİNİ AÇIK AÇIK UYARDI
Almanya Başbakanı Scholz, ABD Başkan Yardımcısı Vance'in ırkçı AfD partisine yönelik destek içeren ifadelerine sert tepki göstererek, Alman demokrasisine ve seçimlerine müdahaleyi asla kabul etmeyeceklerini söyledi. Scholz, "Bu hiç uygun değil, hele ki dostlar ve müttefikler arasında. Biz bunu kesinlikle reddediyoruz. Demokrasimizin nasıl devam edeceğine kendimiz karar veririz" dedi.
SCHOLZ NAZİ KAMPINI ÖRNEK GÖSTERDİ: "BİR DAHA ASLA IRKÇILIK SAVAŞI OLMASIN"
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 61. Münih Güvenlik Konferansı’nda konuştu. Başbakan Scholz, ABD Başkan Yardımcısı James David Vance'in Almanya'daki aşırı sağa yönelik tutumunu sert bir dille eleştirdi. Scholz, "Nazi toplama kampı Dachau'dan 20 kilometre uzaktayız. Dachau, Almanlar tarafından ve Almanya adına insanlığa karşı işlenen suçların yer aldığı yerlerden biridir. Önceki gün Dachau'yu ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı, ziyaretin ardından çok önemli bir cümle söyledi, ‘Orada bir daha böyle bir şeyin asla yaşanmaması neden çalışmamız gerektiğini gösteriyor’. Başkan Yardımcısı Vance'e bu önemli açıklamadan dolayı müteşekkirim. Çünkü bu, Almanların İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Nasyonal Sosyalist terör rejiminin korkunç deneyiminden, kısmen de olsa büyük ABD desteği sayesinde çıkardıkları temel derstir. ‘Bir daha asla’ söylemi, özgür bir demokrasi olarak Almanya'nın her gün sürdürmek istediği ve sürdürmek zorunda olduğu tarihi misyondur. Bir daha asla faşizm, bir daha asla ırkçılık, bir daha asla saldırganlık savaşı olmasın" ifadelerini kullandı.
AFD LEHİNE SEÇİME MÜDAHALE KABUL EDİLEMEZ
Scholz, "İşte bu yüzden ülkemizdeki ezici çoğunluk, suçlu Nasyonal Sosyalizmi yücelten veya meşrulaştıranlara şiddetle karşı çıkmaktadır. (aşırı sağcı Almanya için Alternatif partisi) AfD, saflarında Nasyonal Sosyalizmi ve onun korkunç suçlarını, Dachau'da işlenenler gibi insanlığa karşı işlenen suçları Alman tarihinde kuş pisliği olarak önemsizleştiren bir partidir. Dolayısıyla bir daha asla olmayacağına dair bir taahhüt, AfD'ye destekle bağdaştırılamaz. Bu nedenle bu parti (AfD) lehine demokrasimize, seçimlerimize, demokratik görüş oluşturulmasına dışarıdan müdahale edilmesini kabul etmeyeceğiz. Bu hiç uygun değil, hele ki dostlar ve müttefikler arasında. Biz bunu kesinlikle reddediyoruz. Demokrasimizin nasıl devam edeceğine kendimiz karar veririz" ifadelerini kullandı.
"DAYATILAN BİR BARIŞ HİÇBİR ZAMAN DESTEĞİMİZİ BULAMAZ"
Scholz, "Özgürlüğü ve demokrasiyi düşmanlarına karşı savunmak, bizi transatlantik bir topluluk olarak her zaman bir araya getiren ve bugün bizi Münih'te bir araya getiren şeydir. Özgürlük ve demokrasinin savunucuları olarak saldırıya uğrayan Ukrayna'nın yanındayız" dedi.
Scholz, Ukrayna’nın egemenliğinin, Rusya ile yapılması planlanan muhtemel barış müzakerelerine de yansıması gerektiğini vurgulayarak, "Ukrayna olmadan Ukrayna hakkında hiçbir şey söylenemez derken kastettiğimiz şey budur" ifadelerini kullandı. Scholz, "Savaşın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen sınırları zorla değiştirmek isteyen herkesin barış düzenimize balta vurduğu gerçeği ortadadır. Sınırlar zorla değiştirilemez. Bu ilke her zaman, her yerde, herkes için geçerli olmalıdır. Dolayısıyla Rusya'nın zaferi veya Ukrayna'nın çöküşü barışı getirmeyecek, aksine Avrupa'da ve ötesinde barışı ve istikrarı daha da tehlikeye atacaktır. Ukrayna'nın egemenliği güvence altına alındığında barış mümkün olabilir. Dolayısıyla dayatılan bir barış hiçbir zaman desteğimizi bulamaz. Avrupa ve ABD’nin güvenliğinin birbirinden ayrılmasına yol açacak hiçbir çözümü de kabul etmeyeceğiz. Bundan tek bir kişi faydalanacaktır: Rusya Devlet Başkanı Putin. Biz Avrupalılar önümüzdeki müzakerelerde bu çıkarları güvenle ve kararlılıkla temsil edeceğiz. Biz Avrupalılar Ukrayna'yı en çok destekleyenleriz ve gerektiği sürece de desteklemeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
NE OLMUŞTU?
ABD Başkan Yardımcısı James David Vance dün 61. Münih Konferansı'nda yaptığı konuşmada, sert bir dille eleştirdiği Avrupalı liderleri ifade özgürlüğünü baltalamakla suçlamıştı. Vance, Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini "uygun bir siyasi ortak" olarak desteklediğini belirterek, "Demokrasi, halkın sesinin önemli olduğu kutsal ilkesine dayanır. Güvenlik duvarlarına yer yoktur. Bu kıtadaki hiçbir seçmen, milyonlarca incelenmemiş göçmene kapıları açmak için sandığa gitmedi" ifadelerini kullanmıştı.
Almanya 23 Şubat'ta genel seçimlere gidecek.