Almanya seçimlerinde zaferini ilan eden Merz, Türkiye’ye nasıl bakıyor?

Almanya seçimlerinde zafer kazanan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz’in, Türkiye’ye yönelik politikaları merak konusu. Merz, geçmişte yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine mesafeli yaklaşırken, iki ülke arasındaki ekonomik ve güvenlik işbirliğinin önemine vurgu yapıyor. Yeni dönemde Ankara-Berlin hattında nasıl bir sürecin işleyeceği, Merz’in atacağı adımlarla netleşecek.
Almanya'da düzenlenen genel seçimlerde Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) zaferini ilan ederken, partinin başbakan adayı Friedrich Merz ülkenin yönetimini devralmaya hazırlanıyor.
Almanya’nın ekonomik ve siyasi krizlerle karşı karşıya olduğu bir dönemde liderlik koltuğuna oturması beklenen Merz’in, Türkiye ile ilişkilerde nasıl bir politika izleyeceği merak konusu.
MERZ'İN TÜRKİYE POLİTİKASI: STRATEJİK ORTAK AMA AB ÜYELİĞİ GÜNDEMDE DEĞİL
Merz, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı mesafeli bir duruş sergilemesiyle bilinmekte.
CDU/CSU’nun seçim programında yer alan ifadelerde, “Türkiye, Avrupa için stratejik önemini koruyan önemli bir ortaktır. Ancak mevcut durumda AB’nin değerler sisteminden uzaklaşmış olup, bu nedenle birliğe üye olması mümkün değildir.” denilerek Ankara’nın üyelik sürecine kapıların kapalı olduğu vurgulandı.
SAVUNMA SANAYİDE İŞBİRLİĞİ
Öte yandan, geçtiğimiz hafta ARD’ye konuşan Merz,Türkiye ile güvenlik ve savunma alanında daha yakın iş birliği yapılmasını önerdi.
Türkiye’nin jeopolitik konumunu göz önünde bulundurarak, göçmen politikaları ve ticari ilişkilerde işlevsel bir ortaklık gerektiğini ifade etti. Ancak insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi konuların öncelikli gündem olmayacağını belirtti.
MERZ: TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRMELİYİZ
Almanya’da Türkçe yayın yapan Metropol FM’e konuşan Merz, Türkiye ile ilişkilerin güçlendirilmesi gerektiğini ifade etmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile planlanan ancak gerçekleşmeyen görüşmesine değinen Merz, “Türkiye, Almanya için hem ekonomik hem de siyasi açıdan önemli bir ortak. NATO üyesi olarak Türkiye, bölgesel güvenlik açısından büyük bir rol oynuyor. Ancak şu an için Türkiye’nin AB üyeliğini ne Avrupa ne de Türkiye gerçekten istiyor gibi görünüyor. Bu, iş birliği yapamayacağımız anlamına gelmiyor. Aksine, ilişkilerimizi daha da güçlendirmeliyiz.” dedi.
“DÜZENLİ GÖÇÜ DESTEKLİYORUZ”
Almanya’daki Türkiye kökenli göçmenler hakkında konuşan Merz, göç politikalarının düzenli hale getirilmesi gerektiğini belirterek, “Göçmen dostu ve açık bir ülke olmaya devam etmeliyiz. Temel hedefimiz, iş piyasasına yönelen düzenli göçü desteklemek ancak düzensiz göçü ciddi şekilde azaltmak.” ifadelerini kullandı.
GÖÇ POLİTİKALARI: DAHA KATI ÖNLEMLER
Merz’in iç politikadaki en dikkat çeken hamlelerinden biri göç politikalarını eleştirmek olmuştu.
Ocak ayında sunduğu önergeyle sınır kontrolleri ve sınır dışı işlemlerinin artırılmasını savundu. Almanya’daki mülteci krizini çözmek için Türkiye ile 2016’daki göçmen mutabakatına benzer işbirliklerine sıcak baksa da, göç konusunda daha sert bir tutum sergilemesi bekleniyor.
DIŞ POLİTİKA: NATO VE UKRAYNA'YA TAM DESTEK
Merz, Almanya’nın AB içinde daha güçlü bir liderlik üstlenmesi gerektiğini savunuyor.
Münih Güvenlik Konferansı’ndaki açıklamalarında, “ABD etkisinden bağımsız, Avrupa liderliğinde bir barış planı” fikrini desteklediğini açıklamıştı.
Özellikle Ukrayna-Rusya savaşında, Kiev yönetimine silah ve mali yardımların artırılmasını savunmakta.
Almanya’nın NATO içindeki rolünün genişletilmesini desteklerken, ABD’nin Avrupa güvenliği üzerindeki etkisini azaltmak gerektiğini düşünüyor.
EKONOMİDE YENİ REFORMLAR
Merz’in ekonomi politikaları da büyük tartışmalara yol açtı. Sosyal yardımların azaltılması, devlet sübvansiyonlarının kesilmesi ve vergilerin düşürülmesi gibi reformları savunduğunu açıklamıştı. Ancak bu politikalar, ekonomik krizle boğuşan Almanya’da bazı çevreler tarafından tepkiyle karşılandı.
ALMANYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM
Merz’in başbakanlık koltuğuna oturması halinde, Türkiye ile ilişkilerde ‘stratejik işbirliği’ ön planda olacak.
Ticaret ve savunma alanlarında işbirliği devam ederken, AB üyelik süreci gibi konuların rafa kaldırılması bekleniyor.
Ancak, Türkiye’nin Karadeniz ve Orta Doğu’daki jeopolitik rolü nedeniyle Almanya’nın Ankara ile yakın diyalog içinde olmaya devam edeceği belirtildi. Özellikle göç, enerji ve güvenlik konularında ‘pragmatik’ bir yaklaşım izlenmesi öngörülüyor.
Merz’in Almanya’nın başına geçmesiyle, Türkiye ile ilişkilerde daha işlemci (transaksiyonel) ve karşılıklı çıkarlara dayalı bir dönem başlayabilir.