BM Güvenlik Konseyi Haniye suikastının ardından acil toplandı! İlk açıklama: Ölümlü saldırılarla iletişim sona ermeli

Hamas lideri Haniye'nin Tahran'da öldürülmesinin ardından İran, BM'ye acil toplantı çağrısında bulunmuştu. BM Güvenlik Konseyi toplantısında son gelişmeler aktarıldı. Rosemary DiCarlo yaptığı açıklamada, "Füzeler, SİHA'lar ve ölümlü saldırılarla iletişim sona ermeli." ifadelerine yer verdi. ABD ve İngiltere ise saldırıdan dolayı İran'ı suçladı.
Birleşmiş Milletler (BM), Orta Doğu'da çatışmanın büyüme riskine karşı uyararak, "Füzeler, silahlı insansız hava araçları (SİHA) ve ölümlü saldırılarla iletişim sona ermeli." açıklamasında bulundu.
BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), Tahran'da Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'ye düzenlenen suikastın ardından acil oturum düzenlendi.
İRAN ACİL TOLANTI İSTEMİŞTİ
Acil oturumun İran tarafından talep edildiği, talebin Rusya, Cezayir ve Çin tarafından da desteklendiği kaydedildi.
İran'ın BM Daimi Temsilciliği, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin Tahran'da suikasta uğramasının ardından BMGK'nin acil oturumla toplanmasını istemişti.
"VAROLUŞSAL BİR SAVAŞ" İFADESİ DİKKAT ÇEKTİ
Üye ülkeleri bilgilendiren BM Siyasi ve Barış İnşası İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Orta Doğu'daki gelişmeler nedeniyle sadece 1 hafta içinde tekrar acil oturumla toplanmak zorunda kaldıklarına dikkati çekti.
İran lideri Ayetullah Ali Hamaney dahil birçok üst düzey İranlı liderin Henniye'nin ölümünün intikamını alacaklarını duyurduklarını aktaran DiCarlo, aynı zamanda İran'da bazı devlet dışı silahlı grupların da İsrail'e cevap vereceklerini belirttiklerini kaydetti.
DiCarlo, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ise "3 cephede" saldırı düzenlediğini, İran'la varoluşsal bir savaş içinde olduklarını söylediğini anımsattı.
Tahran'daki saldırının bölgede artan gerginlik ışığında gerçekleştiğine işaret eden DiCarlo, Gazze'de saldırıların kesintisiz sürdüğünü, Mavi Hat ve Lübnan'daki gelişmelerin endişe verici olduğunu dile getirdi.
"GERGİNLİK ARTIŞI ÇOK CİDDİ VE TEHLİKELİ"
DiCarlo, "Son günlerde düzenlenen farklı saldırılar çok ciddi ve tehlikeli gerginlik artışı teşkil ediyor." uyarısını yaptı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in azami itidal çağrısını anımsatan DiCarlo, bölgesel barış ve istikrar için diplomatik çabalara ağırlık verilmesi gerektiğini vurguladı.
DiCarlo, "Füzeler, SİHA'lar ve ölümlü saldırılarla iletişim sona ermeli." ifadesini kullandı.
Uluslararası toplumun birlikte hareket ederek çatışmanın büyümesini engellemek zorunda olduğunun altını çizen DiCarlo, "Bölgede gerginliği azaltmak için acil ve etkili diplomatik adımlara ihtiyaç var. Konsey bu konuda kilit rol oynuyor. Şimdi, daha fazla gecikmeden bunun tam zamanı." vurgusunu yaptı.
ÇİN HANİYE SUİKASTINI KINADI
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong, Heniyye'ye yönelik suikastı güçlü şekilde kınarken, bunun BM Şartı'nın temel ilkelerini çiğnediğini dile getirdi.
Fu, "Çin, bu olayın bölgede meydana getirebileceği karışıklıktan derin endişe duyuyor." dedi.
"BU ÇILGINLIK NE ZAMAN SONA ERECEK?"
Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise "Felaketin eşiğindeyiz." uyarısında bulundu.
Heniyye'ye yönelik suikastı "terör faaliyeti" olarak tanımlayan Bendjama, bunun uluslararası hukuku ve İran'ın egemenliğini ihlal ettiğini kaydetti.
Bendjama, suikastın tek bir kişiyi hedef almadığını belirterek, "Saldırı, diplomatik ilişkilerin ve küresel düzenin temelini oluşturan egemenliğin kutsallığını ihlal etmiştir." ifadesini kullandı.
İsrail'in söz konusu "terör faaliyetini" en güçlü şekilde kınadıklarının altını çizen Bendjama, İsrail'in kanlı politika seçerek Gazze, Batı Şeria, Yemen, Lübnan, Suriye ve şimdi de İran'da şiddeti sürdürdüğünü söyledi.
Bendjama, "Bu çılgınlık ne zaman sona erecek?" sorusunu yönelterek, uluslararası toplumun masum kanı akarken ve uluslararası hukuk parçalarına ayrılırken sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.
"BÖLGE KAYNAMA NOKTASINDA"
Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanski de Heniyye'ye yönelik suikastı güçlü şekilde kınadıklarını bildirdi.
Bu olayın Gazze'de ateşkes müzakerelerine büyük darbe vurduğuna işaret eden Polyanski, "İran'ı bölgesel bir çatışmaya çekme çabaları zaten kaynama noktasında olan bölgeyi daha da istikrarsızlaştırıyor." değerlendirmesini yaptı.
Polyanski, Orta Doğu'da üst düzey siyasi ve askeri kişilere yönelik suikastların bölgeyi savaşın eşiğine getirdiğini belirterek, gerginliğin azaltılmasının hiç olmadığı kadar önemli olduğunu vurguladı.
Dmitry Polyanski, kapsamlı bölgesel savaşın engellenmesi gerektiğinin altını çizdi.
ABD VE İNGİLTERE İRAN'I SUÇLADI
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood ise İsrail'in kendini "Hizbullah ve diğer teröristlerden" koruma hakkı olduğunu belirterek sözlerine başladı.
ABD'nin İsrail'in Beyrut'un güney bölgesine düzenlediği saldırıya dahil olmadığını ifade eden Wood, "Hizbullah'ın bu saldırıdan sorumlu olduğuna dair hiçbir şüphe yok." değerlendirmesinde bulundu.
Wood, Hizbullah'ın İran'ın desteğiyle İsrail'e 8 Ekim'den beri saldırılar düzenlediğini kaydederek, BMGK üyelerinin bu saldırıları kabul etmemesi gerektiğini ifade etti.
İran'ın BMGK kararlarına uymak zorunda olduğunu belirten Wood, BMGK'nin İran'ın bölgesel barış ve güvenliği tehdit eden davranışlarına karşı ilave tedbirleri gözden geçirmek zorunda olduğunu söyledi.
Wood, ABD'nin Heniyye'nin ölümüyle de bir bağlantısı olmadığını kaydetti.
"Daha geniş bir savaş kapıda değil ve bu durumun üstesinden gelinebilinir." diyen Wood, İran ve desteklediği "teröristlerin" sürekli bölgesel çatışma riskini tetiklediğini dile getirdi.
Wood, İran üzerinde nüfuzu bulunan BMGK üyelerinin Tahran'a baskıyı artırmasını talep etti.
İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da artan şiddetin kimsenin çıkarına olmadığının altını çizdi.
Acil itidal çağrısında bulunan Woodward, "Uzun vadeli barış, bombalar ve silahlarla sağlanamaz." ifadelerini kullandı.
İran destekli Husilerin İsrail'e saldırılarının sürdüğüne işaret eden Woodward, İran'ı suçlayarak, bunun sonlanması gerektiğini söyledi.
Woodward, İngiltere'nin İsrail'in güvenliğine olan bağlılığının sarsılmaz olduğunu belirterek, İsrail'in meşru müdafaa hakkı bulunduğunu kaydetti.