Euronews'in satın alınmasını Orban planlamış! AB'nin muhalif liderinden Avrupa kamuoyunu yönlendirecek hamle

Avrupa medyasının önemli kuruluşlarından olan Euronews'in 2022 yılında Macaristan Başbakanı Viktor Orban'a yakın kişiler tarafından satın alındığı ortaya çıktı.

Euronews, Portekiz yatırım fonu olan Alpac Capital tarafından satın alınmış ve 370 çalışanından 170'i medya kuruluşundan ayrılmıştı. O dönemde ALPAC CEO'su Pedro Vargas David'in Orban'a yakın bir isim olduğu iddia edilmişti. David'in babası eski Portekiz milletvekili Mario David, geçmişte Orban'ın danışmanlığını yaptığı açıklandı.

Macaristan merkezli Direkt36 tarafından elde edilen Macar devlet servet fonu Széchenyi Funds'ın belgeleri, kanalın satın alınması sırasında bu fondan 45 milyon euro destek sağlandığını ortaya koyuyor. Satın alma işlemi sırasında Orban'a yakın bir iletişim şirketinin de 12,5 milyon euro destek verdiği ifşa oldu.

AVRUPA KAMUOYUNU ETKİLEME ÇABASI

1993 yılında CNN ile rekabet etmek üzere kurulan kanalın Macaristan'ın AB içerisindeki muhalif duruşunu desteklemek için bir propaganda aygıtına dönüştüğü iddia ediliyor.

Macaristan, AB'nin Ukrayna Savaşı nedeniyle Rusya'ya uyguladığı yaptırımalra mesafeli yaklaşan ülkelerin başında geliyor. Orban'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yakın ilişkilerinin olduğu da biliniyor. Macaristan, Rusya politikasını denge siyaseti kavramıyla açıklarken ülkenin enerji ihtiyacına dikkat çekiyor. Ayrıca Macaristan, Trans-Karpatya sorunu nedeniyle Ukrayna'yla ihtilaf yaşıyor.

Orban, Ukrayna'nın AB ve NATO üyeliğini veto edeceklerini her fırsatta dile getirirken AB'nin Ukrayna'daki savaşı sonlandırmak için Putin ile görüşmesi gerektiğini savunuyor.

Orban, yakın geçmişte Avrupa'yı işgal etme çağrısında bulunarak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Avrupa kuşkuculuğuna dayanan bir kampanya yürütmüştü.

Aşırı sağın yükselişinin gözlemlenediği seçimlerde Orban'a yakın isimlerin Euronews'i satın alarak yürüttükleri kampanyanın etkili olduğu düşünülüyor.

ORBAN OTORİTERLEŞME ELEŞTİRİLERİYLE GÜNDEME GELİYORDU

AB'nin otoriterleşme eleştirilerinin hedefinde olan ve uzun süre AB fonlarından yararlanamayan Budapeşte yönetimi, aynı zamanda Soros karşıtı tutumuyla ön plana çıkıyor. Orban'ın iktidarda tutan seçim kampanylarında "Soros'u durdurun" sloganını kullandığı biliniyor.