Fitnecinin hedefi Gardaş kavgası! Türk dünyası ile “iyi ilişkiler” rahatsız etti

YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ - Azerbaycanlı Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini bozma amaçlı milyonlarca dolarlık fonlar oluşturulduğunu ve son dönemde her iki tarafta da karanlık lobi faaliyetlerinin yürütüldüğünü söyledi. İsmayıl, olayın Türk Devletleri Teşkilatı boyutunun da olduğunu kaydetti ve bu gelişmelerin İsrail’in Gazze katliamı ve yeni işgal girişimlerinden bağımsız olmadığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Karabağ ve Libya örneğinden hareketle İsrail’e karşı askerî karşılığın verilebileceğini söylemesi 7 Ekim sonrası gizli yürütülen bozguncu faaliyetleri alenileştirdi.

Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, özellikle İsrail, İran ve Fransa öncülüğünde bazı Avrupa ülkelerinin bu süreçte rol aldığını anlattı. İsmayıl “İlginç olan durum iki düşmanmış gibi gözüken İsrail ve İran bu noktada ittifak hâlinde. Bunu, son Heniyye suikastında da çok net gördük. İran rejimine yakın kaynaklar daha ilk andan itibaren saldırının Karabağ’dan gerçekleştirildiği iddiasını ortaya attı. Yine Socar üzerinden yürütülen kara propagandayı İran’a yakın isimlerin nasıl manipüle ederek yönettiğini görüyoruz. Maalesef Türkiye içerisinden bazı çevreler ve hatta merkez medyadan bu yalana itibar edenler oldu. Bir diğer ifade ile hem İran hem İsrail, Türkiye’nin Azerbaycan ve Türk dünyası ile kurduğu ilişkiden rahatsız. Fitne amaçlı çok sayıda STK, mali kurum ve kuruluşlar ile yaygın ve sosyal medya üzerinden korkunç bir propaganda yürütüyorlar. Satın aldıkları isimler ve kurumlara yüklü ödemeler gerçekleştirerek kurulan maddi ve manevi köprüleri yıkmaya çalışıyorlar. Bunu Azerbaycan ve Türkiye’de olduğu kadar diğer kardeş cumhuriyetlerde de yapıyorlar” dedi.

HEDEF, TÜRKİYE’Yİ YALNIZLAŞTIRMAK

Türk dünyası ve Azerbaycan-Türkiye kaynaşmasının birçok ülke ve paktı korkuttuğunu kaydeden Prof. Dr. İsmayıl, şöyle devam etti:

"Şu an çok şükür ciddi bir bilinç düzeyi yakalandı. Artık ‘Anadolu’yu hedef alan herhangi bir tehdit Bakü’yü ve hatta tüm Türk dünyasını tehdittir’ algısına dönüştü. Şuşa Beyannamesi stratejik birlikteliğin ötesine geçerek bizi gerçek manada müttefik kıldı. Tüm Türk dünyasının da aynı askerî, ekonomik, kültürel birlikteliği sağlayacağı günler uzak değil. Sayın Cumhurbaşkanı orada zulme ve işgale karşı Karabağ örneğini bir mecaz olarak verdi. Bozguncu çevrelerin en önemli argümanı bu. Sadece Azerbaycan’da değil Türk dünyasında ‘Erdoğan sizi kullanıyor’ bilinci yaymaya çalışıyorlar. Türkiye ile de paralel yürütülen propagandanın amacı bağı zedelemek ve Türkiye’yi yalnızlaştırmak. Devlet ve millet olarak uyanık ve bilinçli olmak zorundayız."

MEVCUT İVMEYİ SÜRDÜRMELİYİZ

Prof. Dr. Toğrul İsmayıl, Azerbaycan’da malum odakların Karabağ savaşının İsrail sayesinde kazanıldığı şayiası yaydığını ifade ederek “Oysa o savaşa Azerbaycan ordusunu Türk Silahlı Kuvvetleri hazırladı. Stratejik yol göstericimiz oldu. Aklı ve kalbi ile tüm Türkiye oradaydı. Ancak Karabağ’da 5 bin şehit veren Azerbaycan’ın evlatları işgale son verdi. İsrail yönetiminin Karabağ’ı İran sınırında bir coğrafya olduğu için önemsediğini hepimiz biliyoruz. Bu gerçekliği bilerek hareket etmek ve fitne merkezlerine itibar etmeden mevcut ivmeyi sürdürmek zorundayız” diye konuştu.