Pippa Norris, Trump-Zelenskiy krizini Türkiye Gazetesi için değerlendirdi: Avrupa'nın güvenliği gitti ve geri gelmeyecek

ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki görüşmesi büyük yankı uyandırdı. Ilımlı başlayan toplantı, Rusya ve Ukrayna konularında hızla gerildi. Tartışmanın büyümesiyle ortak basın toplantısı iptal edilirken, Zelenskiy Beyaz Saray’ı erken terk etti. Harvard Üniversitesi’nden Prof. Pippa Norris, Trump-Zelenskiy görüşmesini Turkiyegazetesi.com.tr için değerlendirdi.
Harvard Üniversitesi’nde 30 yılı aşkın süredir ders veren ve uluslararası siyaset üzerine önemli çalışmalara imza atan Prof. Pippa Norris, Turkiyegazetesi.com.tr'nin sorularını cevapladı.
Norris, Trump’ın dış politika hamlelerinin NATO ve transatlantik ittifaklar üzerindeki etkilerini değerlendirerek, Oval Ofis’teki gerilimin ABD’nin Ukrayna’ya olan desteğinin çöküşüne işaret ettiğini belirtti.
"TRUMP'IN 'ÖNCE AMERİKA' DOKTRİNİ, BERLİN DUVARI'NIN YIKILIŞI KADAR KRİTİK BİR DÖNÜM NOKTASI"
Norris, Trump’ın dış politikasının transatlantik güvenlik düzeninde büyük bir kırılma oluşturduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
"Başkan Donald Trump'ın 'Önce Amerika' doktrini, transatlantik ittifaklar için potansiyel olarak Berlin Duvarı'nın yıkılışı kadar tarihsel öneme sahip kritik bir dönüm noktası olarak görülebilir."
Bu durumun, yalnızca NATO’yu değil, "kurallara dayalı liberal dünya düzeninde, serbest piyasa küreselleşmesinde ve NATO'nun 1949'daki kuruluşundan bu yana egemen olan transatlantik güvenlik ittifaklarında hızla çatlaklar, hatta tersine dönüşler yaşanmasına" neden olduğunu belirtti.
“AVRUPA'NIN NESİLLER BOYU GÜVENDİĞİ GÜVENLİK MİMARİSİ GİTTİ VE GERİ GELMEYECEK”
Norris, Eski NATO Genel Sekreteri Anders Rasmussen’in (2025) bu konuda yaptığı değerlendirmeye de atıfta bulunarak şu sözlerini aktardı:
"Avrupa'nın nesiller boyu güvendiği güvenlik mimarisi gitti ve geri gelmeyecek. Artık Amerika'nın nerede durduğunu bilmiyoruz. Eğer Avrupa'da özgürlük ve demokrasiyi savunma görevi sadece bize düşüyorsa, bu görevi üstlenmeye hazır olmalıyız."
“TRUMP'IN DIŞ POLİTİKASI, ABD'NİN GELENEKSEL MÜTTEFİKLERİYLE İLİŞKİLERİNİ KÖKTEN DEĞİŞTİRDİ”
Trump’ın dış politikasının ABD’nin geleneksel müttefikleriyle ilişkilerini nasıl değiştirdiğine dikkat çeken Norris şu ifadeleri kullandı:
"Amerika'nın iki partili dış politika düzenine yönelik meydan okumalar, Trump'ın iktidara gelmesinden kısa bir süre sonra Kanada, Meksika, Grönland-Danimarka, Panama ve Gazze'ye yönelik yağmacı ekonomik ve bölgesel hırslarını dile getirmesiyle belirginleşti. Bunu kısa bir süre sonra Beyaz Saray'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirme baskısı izledi ve ABD'nin geleneksel uluslararası müttefikleri ve hasımlarıyla ilişkilerinde bir tersine dönüş yaşandı."
TRUMP'LA GELEN RADİKAL DEĞİŞİM
Norris, Biden yönetiminin Ukrayna’ya verdiği güçlü desteğin Trump’ın göreve gelmesiyle nasıl değiştiğini şu sözlerle anlattı:
"Başkan Biden, 174 milyar dolarlık yardım da dahil olmak üzere Ukrayna'ya güçlü bir destek sağlamıştı. Temmuz 2024'te Başkan, 32 ülke ve uluslararası ortaklar arasında 'özgür, bağımsız, demokratik ve egemen bir Ukrayna'yı güçlendirme ve Rus saldırganlığını caydırma taahhüdünde bulunan bir ittifak olan Ukrayna Sözleşmesi'ni başlattı."
Ancak Norris’e göre, Şubat 2025'te göreve gelen Trump yönetimi, iktidara geldikten bir ay sonra bu stratejiyi tersine çevirdi ve Moskova ile ikili yakınlaşma arayışına girdi.
ABD'NİN BM OYLAMASINDAKİ TAVIR DEĞİŞİKLİĞİ VE OVAL OFİS'TEKİ GERGİNLİK
Trump yönetiminin Ukrayna politikasındaki keskin dönüşüne dikkat çeken Norris, bu değişimin uluslararası sahnede büyük bir kırılmaya yol açtığını vurguladı:
"Demokrasi ve otokrasi arasındaki mücadelede, Amerika Birleşik Devletleri, 1945'ten bu yana bağlı kaldığı dış politika geleneğinden şaşırtıcı bir hızla uzaklaştı. BM oylamasında, Almanya, Kanada, İngiltere ve Fransa gibi uzun süreli müttefiklerine karşı Rusya'yı destekleyerek beklenmedik bir şekilde taraf değiştirdi. Profesör Francis Fukuyama’nın öngördüğü gibi, bu durum ABD'nin Soğuk Savaş sonrası inşa ettiği liberal dünya düzeninden kopuşunun en belirgin işareti oldu."
Norris, Oval Ofis’te Trump ve Zelenskiy arasında yaşanan ve televizyonlara yansıyan gerginliğin, ABD'nin Ukrayna politikasındaki keskin dönüşü simgelediğini belirtti:
"Ardından Oval Ofis'te televizyonda yayınlanan toplantıda, Trump ve Vance'in Zelenskiy'ye yönelik öfkeli ve zorba saldırısı, ABD'nin Ukrayna'ya verdiği desteğin çöküşü anlamına geliyordu."
PİPPA NORRİS KİMDİR?
30 yılı aşkın süredir Harvard Üniversitesi’nde ders veren Pippa Norris, araştırmalarında dünyanın birçok ülkesindeki seçimleri, demokratik kurumları ve siyasi iletişimi karşılaştırmalı olarak inceliyor. Akademik dünyada önemli bir isim olan Norris’in yaklaşık elli kitabı bulunuyor.