III. Dünya Savaşı endişesi! Vucıc ve Orban’ın açıklamaları tedirginliğe yol açtı

Sırp lider Vucic ve Macaristan Başbakanı Orban’ın III. Dünya Savaşı açıklamalarını gazetemize değerlendiren uzmanlar “Yapılan hazırlıklar savaş riskini artırıyor” yorumunda bulundu.
EMRAH ÖZCAN'IN HABERİ - Sırbistan ve Macaristan liderlerinin kısa bir süre içinde üçüncü dünya savaşı yaşanabileceğine yönelik söylem ve imaları dünyada geniş yankı buldu. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic’in “Dünyada üç ya da dört ay gibi kısa bir süre içinde büyük bir çatışma yaşanacak” ifadesini kullanırken, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise kasım ayında yapılacak ABD seçimlerine işaret ederek “Zor bir dönemden geçiyoruz, kasım ayına kadar hayatta kalmalıyız” dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Kuzey Kore ile ‘taraflarından birine saldırı hâlinde karşılıklı yardımlaşmaya gidilmesini’ kapsayan anlaşma imzaladı, ardından da yeni bir ortaklık için Vietnam’a geçti. Son bir haftada yaşananlar akıllara “III. Dünya Savaşı mı çıkıyor?” sorusunu getirirken Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı ve Jeopolitik Öngörü Enstitüsü Başkanı Güray Alpar son gelişmeleri gazetemize değerlendirdi.
BÜYÜK SİLAHLANMA YARIŞI
Dünyanın genel gidişatı içinde büyük bir silahlanma yarışı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Bağcı “Her ülkenin endişe ve çekinceleri artıyor. Tarihçi Yuval Noah Harari, ‘16. yüzyıldan itibaren her yüzyılda o dönemin ülkelerinin veya imparatorluklarının büyük bir silahlanma sürecine giriyor’ tespitini yapıyor. Bugün de buna benzer bir süreç yaşanıyor. O nedenle bir büyük savaş beklentisi çıktı. Dünya genelinde bakıldığında yüzde 18’lik savunma harcaması veya tersinden okunursa ‘saldırı harcaması’ çok büyük tutar. NATO’nun küresel olma iddiası bugünlerde daha çok gündemde. Dünyanın hızla bir çatışma ortamına girdiği görüşleri şimdi daha fazla konuşuluyor. NATO, 75 yıl sonra hâlen varlığını sürdüren, dünya tarihinin gördüğü en büyük askerî ittifak niteliğini korumaya devam ediyor. Rusya bu anlamda küresel Güney ülkelerini bir araya getirmeye çalışıyor. Rusya’nın tek başına ekonomik olarak NATO ile bir askerî silah yarışına girmesi söz konusu değil. Bu sebeple ‘Küresel bir Varşova Paktı’ arayışı içinde. Putin ABD’nin Uzak Doğu’daki etkisini azaltma arayışında” dedi.
ABD SEÇİMLERİ SEYRİ ETKİLEYECEK
Her şeyin ABD’deki seçimlere kilitlediğini belirten Bağcı “Başkan Biden kalırsa Ukrayna-Rusya çatışma tehlikesi daha fazla büyür. Donald Trump seçilirse çatışma büyümez. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Çin’in, politikalarını değiştirmemesi hâlinde, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşını desteklemesinin sonuçlarına katlanması gerektiğini söyledi. Stoltenberg aslında Çin’e Rusya’ya desteği devam ederse ekonomik yaptırımların söz konusu olduğunu söylüyor. Bu NATO’nun küresel bir yapıya dönüşmeye başladığının da bir göstergesi. Güney Kore ve Japonya gibi ülkeleri de NATO kendi güvence sistemi altına almak istiyor. Ukrayna büyük ihtimalle NATO’ya üye olamayacak ama müzakereler başlayacak. BRICS başta olmak üzere Çin, Rusya ile iş birliğine devam edecek. Asıl çatışma küresel anlamda Çin ile ABD arasında, özelde ise Avrupa ile Rusya arasında olacak. Rusya’nın ABD ile o kadar büyük bir sorunu yok. Ukrayna örneğinde, ABD askerlerinin bir Afganistan, Irak gibi Ukrayna’ya gidip savaşması söz konusu değil. Orada sınırları belli bir ateşkes olacak. Rusya gidebildiği yere kadar gidecek. Ukrayna savunabildiği noktaya kadar savunacak” diye konuştu.
RUSYA TEREDDÜT ETMEZ
Jeopolitik Öngörü Enstitüsü Başkanı Güray Alpar ise “Dünyada savaş zaten sürüyor. Birçok devlet Ukrayna-Rusya savaşına teçhizat ve asker gönderiyor. Böyle bir ortam varken durumun daha ileriye taşınması söz konusu. Savaş Avrupa’ya da sıçrayabilir. İngiltere ve Fransa Ukrayna’ya yardım gönderince Rusya ‘Füzelerimizin menzili hem İngiltere’yi hem Paris’e ulaşabilecek kapasitede’ diye açıklama yapıyor. Belli bir süre sonra Rusya sıkıştığı zaman bu füzeleri kullanır mı? Tereddüt etmez. Bir tane bile gönderse yeter. Böyle bir risk var. İsveç ve Finlandiya’yı çok riskli olmasına rağmen NATO’ya aldınız, Rusya’yı sıkıştırıyorsunuz. Son yapılan hazırlıklar ve Kuzey Kore ziyareti de gösteriyor ki bazı hazırlıkları yapılıyor. Savaş riski var mı? Var. Tedbir alınmadığı takdirde var. Şu anda gerek Batının yaptığı hazırlıklar, gerekse Rusya’nın yaptığı hazırlıklar gösteriyor ki bu risk artıyor. Bu riski azaltacak önlemler alınmalı. Korkarım ki alınmadığı takdirde bu savaş daha da büyüyüp yayılacak, Avrupa ve çevre ülkeleri çok büyük zarar görecek. Bu durum ABD seçim sonuçları etkileyeceği gibi, ABD seçim sonuçları da mevcut durumu etkileyecek” ifadelerini kullandı.
Lütfen konuyla ilgili gelişmeler hususunda bizi sürekli aydinlatiniz, Türkiye Gazetesinin doğru kaynak olduğuna inanıyor ve güveniyoruz