Müslümanların emaneti tehdit altında: Modi hükümetinin 14 milyar dolarlık vakıf gaspı ortaya çıktı!

Modi hükümeti, Hindistan’daki 14 milyar dolarlık Müslümanlara ait vakıf varlıklarına göz dikti! Yüzyıllardır Müslümanların dini ve hayır amaçlı bağışlarıyla oluşan vakıf mülkleri, hükümetin baskısı ve zorbalığıyla adım adım yağmalanıyor.
'MAHAKAL KORİDORU' PROJESİ İÇİN VAKIF ARAZİLERİ HEDEF ALINDI
Bu yılın Ocak ayında Hindistan’ın orta kesimindeki Madhya Pradesh eyaletinin Ujjain kentinde yetkililer, 2,1 hektarlık (5,27 dönüm) geniş bir vakıf arazisini boşaltmak için harekete geçti.
Operasyon kapsamında yaklaşık 250 ev ve dükkan buldozerlerle yıkıldı. Yıkılan yapılar arasında yüzyıllık Takiya Camii de bulunuyordu. Hükümetin amacı, şehrin ünlü Mahakaleshwar Tapınağı çevresinde yürütülen 1 milyar dolarlık Mahakal Koridoru projesine alan açmaktı.
1985 tarihli resmi hükümet belgelerine göre, yıkımın gerçekleştirildiği alanın vakıf mülkü olduğu net bir şekilde ortaya konmuştu. Ancak hükümet, bu belgeyi dikkate almadı ve bölgedeki yapıların yasadışı olduğunu öne sürerek mülkleri kamulaştırdı. Yıkılan Takiya Camii’nin, 2.000 kişinin ibadet edebileceği büyüklükte olduğu ve bölgedeki Müslüman toplumu için önemli bir merkez olduğu belirtildi.
VAKIF MÜLKLERİ: HİNDİSTAN'IN EN DEĞERLİ TAŞINMAZLARI
Hindistan, dünyada en fazla vakıf varlığına sahip ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Ülkede toplam değeri 14,22 milyar dolar olan yaklaşık 872.000 mülk, vakıf statüsünde bulunuyor. Söz konusu mülkler, 405.000 hektarlık (1 milyon dönüm) bir alana yayılmış durumda. Vakıf kurulları, Hindistan’da ordu ve demiryollarından sonra en büyük toprak sahibi konumunda.
Vakıf mülkleri arasında camiler, mezarlıklar, okullar, yetimhaneler, hastaneler ve boş arsalar yer alıyor. 1954 tarihli Vakıf Yasası ile güvence altına alınan bu mülkler, satışı ve devri yasak olan dini ve hayır amaçlı bağışlar olarak kabul ediliyor. Ancak hükümetin baskısı ve yasa değişiklikleri ile bu mülklerin statüsü tehdit altında.
HÜKÜMETİN GİZLİ PLANI NE?
Hindistan parlamentosunun, Başbakan Narendra Modi'nin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi (BJP) tarafından önerilen ve vakıf mülklerine devlet kontrolünü artıracak olan bir yasa değişikliğini bu hafta görüşmesi bekleniyor. Yeni yasa tasarısı, vakıf mülklerini yöneten kurallarda köklü değişiklikler getiriyor ve Müslüman vakıf varlıkları üzerinde devletin doğrudan kontrol kurmasını amaçlıyor.
Tasarıya göre, gayrimüslimlerin vakıf yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına izin verilmesi öngörülmekte. Ayrıca vakıf mülklerinin zorunlu olarak bölge idaresine kaydedilmesi ve devletin vakıf mülklerinin nasıl kullanılacağı konusunda doğrudan karar verme yetkisine sahip olması planlanıyor. Yapılan değişiklikler, hükümete vakıf mülkleri üzerinde benzeri görülmemiş bir kontrol sağlarken, Müslüman toplumunda büyük bir endişeye yol açtı.
Müslüman gruplar, bu yasanın dini ve hayır amaçlı bağışların devlet tarafından ele geçirilmesine yol açacağını savunuyor. Vakıf yönetim kurullarına gayrimüslim üyelerin atanması, Müslümanların dini mülkleri üzerindeki doğrudan etkisini zayıflatacak ve vakıf mülklerinin hükümetin doğrudan müdahalesine açık hale getirecek.
Yasa tasarısının yürürlüğe girmesi halinde, hükümetin vakıf mülklerini kamulaştırma sürecinin hızlanacağı ve Müslüman toplumunun dini mirasının ciddi şekilde tehdit altına gireceği gözler önüne serildi. Müslüman toplum liderleri ve aktivistler, bu yasanın Hindistan’daki azınlık toplumunu daha da marjinalleştireceğini ve vakıf mülklerinin Müslümanların kontrolünden çıkacağını vurguladı.
GASP GEÇEN YIL BAŞLADI
Al Jazeera’nın ulaştığı hükümet kayıtlarına göre, Ujjain’deki vakıf mülklerine yönelik müdahale 2023 yılında başladı. Haziran 2023'te Ujjain’deki bir gelir departmanı memuru, vakıf arazisinin hükümet tarafından kamulaştırılmasına itiraz etti. Yetkililer, 1985 tarihli resmi gazete bildirisine dayanarak arazinin vakıf mülkü olduğunu kanıtladı.
Ancak Temmuz 2023’te Ujjain bölge idaresi, “sosyal amaçlar için edinilen arazilerde izin gerekmediğini” açıklayarak kamulaştırma işlemini onayladı. Ocak ayında ise yaklaşık 250 yapı, buldozerlerle yıkıldı.
MÜSLÜMANLAR TEPKİ GÖSTERDİ
Ujjain’de yıkılan ev ve dükkanların sahiplerine tazminat olarak 330 milyon rupi (3,8 milyon dolar) ödendi. Ancak Müslüman toplumu, bu miktarın yetersiz olduğunu ve hükümetin vakıf mülklerini sistematik olarak ele geçirmeye çalıştığını savunuyor.
Ujjain bölgesindeki bir BJP lideri olan Sanawar Patel, Al Jazeera'ye yaptığı açıklamada, “Parti ne emrederse onu yaparım çünkü ben parti sayesinde buradayım” diyerek hükümetin baskısını kabul etti.
HÜKÜMETİN YENİ YOLSUZLUĞU
Al Jazeera'nın ulaştığı belgelere göre, Madhya Pradesh'teki vakıf mülklerinin yüzde 90'ından fazlası ya yasa dışı olarak işgal edilmiş durumda ya da mahkemelerde dava konusu. Vakıf arazilerinin büyük bir kısmı, hükümetin gelir departmanı kayıtlarında devlet mülkü olarak gösteriliyor.
Bazı vakıf yöneticilerinin de yasa dışı işgallere göz yumduğu veya doğrudan müdahil olduğu ortaya çıktı. Örneğin, Aralık 2024’te Indore’deki bir vakıf mülkünün eski bekçisi, arazinin tapusunu sahte belgelerle üçüncü kişilere sattığı gerekçesiyle tutuklandı.
"BU SADECE BAŞLANGIÇ"
Muhalefetteki Aam Aadmi Partisi (AAP) milletvekili Sanjay Singh, “Bu, camilerin ve türbelerin topraklarını ele geçirmenin başlangıcıdır. Tarih bizi affetmeyecek” diyerek yasa değişikliklerine tepki gösterdi.
Hindistan Yüksek Mahkemesi avukatı Anas Tanwir ise Ujjain davasının, “siyasi müdahale ve vakıf arazilerinin bozulmasına ilişkin daha geniş bir ulusal kaygıyı yansıttığını” belirtti.
"SİSTEMATİK MÜLKSÜZLEŞTİRME"
Vakıf hukuku uzmanı Mehmood Pracha, "Yapılan hamleler hükümetin Müslüman toplumunu sistematik olarak mülksüzleştirme politikasıdır” diyerek hükümetin baskısına dikkat çekti. Müslüman toplum liderleri, vakıf mülklerinin korunması için uluslararası toplumdan destek bekliyor.