Siyonistler Kerkük'ü yutacak! Irak'a saldırmak için bahane arıyorlar

Eski Irak Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Erşat Hürmüzlü “Kerkük’te yaşananlar, Orta Doğu’yu yeniden dizayn hesaplarından ve siyonist arzımevut emellerinden bağımsız değil” dedi.
YILMAZ BİLGEN'İN HABERİ- Irak’ta, 1987 yılından bu yana ilk defa teferruatlı genel nüfus sayımı yapılıyor. Ancak, Irak’ın işgali ile başlayan kaos döneminde demografik yapısı büyük oranda değiştirilen Kerkük’te ise sayım rezaleti yaşanıyor. 37 sene sonra yapılan sayım öncesi ve sayım esnasında birçok usulsüzlük tespit ettiklerini söyleyen eski Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı ve Irak Milletvekili Erşat Salihi, esas hedefin 1957 sayımını iptal ederek yeni bir statüko dayatmak olduğunu belirtti. Gazetemize konuşan Salihi “Sayım öncesi PKK’lı teröristlerin de bulunduğu Mahmur Kampı, Erbil, Süleymaniye, Selâhaddin ve Duhok dâhil birçok şehirden binlerce Kürt vatandaşı, Kerkük’e getirildi. Hem de bu insanlar aleni bir biçimde ve tören havasında taşındı. Kerkük’te baskın nüfus olma hesaplarının temelinde 140. maddeden hareketle şehri siyasi olarak ele geçirme amacı var. Ayrıca buna ek olarak KDP ve KYB’nin de inisiyatifi ele geçirme savaşı verdiğini görüyoruz. Ancak Irak’ta 1957 sayımı esas kabul edilmeye devam edilecek. Çünkü bu sergilenen manipülasyon gerçek rakamların elde edilmesine mâni oluyor. Şu an Kerkük’ün nüfusu 1 milyon 900 bin civarında. Dengeyi böyle basit taktiklerle değiştirmeye çalışmak hepimize zarar verir. Kürt, Türkmen ve Arap fark etmeksizin hepimiz kaybederiz. Sayım komedisini en net gösteren olay, 100 metrekarelik bir eve üçü kadın 97 kişinin toplanmasıydı. Bunun gibi başka skandal örnekler de mevcut. Diğer yandan PKK’lı teröristler de günler öncesinden gruplar hâlinde ve özellikle Mahmur Kampından alınarak Kerkük’e getirildi. İçerinde Türkiye, İran ve Suriye pasaportlular da vardı. Bunları tespit edip hükûmete ilettik. Herkes siyasi gayelerle farklı hesaplar yapmayı bırakmalı” sözleriyle sayım sürecini yorumladı.
SİYONİST PLANDAN BAĞIMSIZ DEĞİL
Irak’ın işgali ve DEAŞ tiyatrosu ile bütün denklemin değiştiği Musul ve Kerkük’te suni bir müdahale siyasi, demografik, kültürel, mali yapının altüst edilmeye çalıştığını vurgulayan eski Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Erşat Hürmüzlü “Bu ve benzeri taktiklerle bir yere varılmayacağını herkes anlamak zorunda. Nihai hesabın yeniden bir Kürt bağımsızlık referandumu olduğunu biliyoruz. İsrail’in bölge işgal planını bazı Kürt yapılar üzerinden kurguladığı da bilinen bir diğer hakikat. Gazze ile başlayan ve Lübnan, Suriye gibi coğrafyalara uzanan saldırı, imha ve işgallerin Irak’ı da içine alan bir boyutu var. Burada yaşananlar, Orta Doğu’yu yeniden dizayn hesaplarından ve siyonist arzımevut emellerinden bağımsız değil. Bunun altyapısı oluşturulmaya çalışıyor. Biz yasak başladığı an bile nasıl kafileler hâlinde insanların farklı Kürt yoğun bölgelerden Kerkük’e getirildiğini canlı olarak izledik. Böyle aleni ihlallerin sergilendiği bir sayımın hiçbir geçerliliği olamaz. Altını çizerek söylüyorum; Irak yönetimi kesin bir biçimde 1957 tablosunu referans kabul etmeyi sürdürecektir. Kerkük’ün bu ve benzeri operasyonlarla dönüştürülmesini hiçbir biçimde kabul etmiyoruz” dedi.
TÜRKMENLER: BU AYAK OYUNLARINA İZİN VERMEYİZ
Kerkük Türkmenlerinden Reşat Salihi de yaşananları açık bir komplo olarak nitelendirdi ve şu bilgileri paylaştı: Irak’ta şu an iki kimlik kullanılıyor. Bunlardan biri merkezi aidiyet diğeri de ikamet yerle ilgili nüfus kağıdı. Kerkük’te milletvekilliği kotası, meclis çoğunluğu, bütçeden alınan pay, petrol payı ve daha bir çok kazanıma göz koyan KDP ve KYB mevcut yapıyı kendi lehlerine değiştirmek istiyor. Bu çerçevede doğum yeri Irak dahi olmayan binlerce kişinin Kerkük’e getirildiğini izledik. Kerkük, üç seçim bölgesinden oluşuyor. Bu nüfus manipülasyonundaki siyasi hesap milletvekili kotasında ve meclis seçimlerinde belirleyici güç olmak. Diğer yandan en büyük hizmet ve mali payı almak. Ayrıca yıllardır süren coğrafya mühendisliğine resmiyet kazandırarak Kerkük’ü Kürt şehri ilan etmek. Irak yönetimi ve uluslararası güçleri de bu tabloya inandırarak bizi azınlık hâline düşürmeyi hedefliyorlar. Türkmenler bu ayak oyunları ile bölgenin geleceğinin değiştirilmesine göz yummayacaklar.