Türkiye'nin yükselişi İsrail’i korkuttu! CIA'nın operasyon elemanı, Ankara’yı "en tehlikeli aktör” ilan etti

Kaynak: Dış Haberler
- Güncelleme:
Türkiye'nin yükselişi İsrail’i korkuttu! CIA'nın operasyon elemanı, Ankara’yı "en tehlikeli aktör” ilan etti
Dünya Haberleri  / Dış Haberler

Eski CIA ajanı Reuel Marc Gerecht, The Atlantic dergisinde yayımladığı analizde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Türkiye’yi, İsrail açısından “bölgedeki en kaygı verici aktör” olarak tanımladı.

ABD merkezli The Atlantic dergisi, eski CIA görevlisi Reuel Marc Gerecht imzasıyla yayımladığı analiz yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve Türkiye'nin İsrail karşıtı dış politikasını açıkça hedef aldı. 

Yazıda, Türkiye'nin bölgedeki dış politikasının İsrail’e karşı tehdit oluşturduğu ileri sürülürken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem içeride hem de dışarıda gücünü konsolide ettiği savunuldu.

Türkiye'nin yükselişi İsrail’i korkuttu! CIA'nın operasyon elemanı, Ankara’yı

"TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZLIĞI RAHATSIZ EDİYOR"

Türkiye’nin yükselen etkisine karşı kaleme alınan bu analiz, Ankara’nın bağımsız duruşunu hedef alan sistematik medya saldırılarının son halkası olarak sunuldu. 

Türkiye'nin bölgedeki dış politikasının İsrail’e karşı tehdit oluşturduğu ileri sürülürken, şu ifadeler kullanıldı:

"Erdoğan hem içeride hem de dışarıda gücünü konsolide ediyor. Batı'ya sırt çevirip gözünü İsrail'e dikmiş olması nedeniyle Türkiye, Başbakan Netanyahu için neredeyse diğer tüm ülkelerden daha fazla endişe verici olabilir. Türkiye'nin silahlı kuvvetleri büyük, iyi donanımlı, nispeten iyi eğitimli ve 1 trilyon dolardan fazla bir GSYİH ile destekleniyor. İsrail'in son güvenlik değerlendirmesi olan Nagel Komisyonu raporu, komşu Suriye'deki askeri varlığı nedeniyle Türkiye'yi büyüyen bir tehdit olarak tanımladı. Batı ise sadece seyrediyor." 

"İSRAİL SARSILDI"

Gerecht, yazının devamında Türkiye’nin İsrail’e karşı politikalarını “tehlike” olarak nitelendirirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Müslüman dünyada artan etkisini "neo-Osmanlı" hedeflerle ilişkilendirmeye çalıştı. Yazıda, “Erdoğan’ın Hamas’a destek verdiği”, “İsrail’i tehdit ettiği” ve “Türkiye’nin bölgede güç dengelerini sarstığı” öne sürüldü.

Türkiye'nin Filistin’e yönelik destek politikası, yazının merkezine oturtularak, ABD ve İsrail eksenli diplomatik çabaları sekteye uğratabilecek bir faktör olarak tanımlandı. Özellikle Türkiye'nin Suriye politikasında izlediği aktif tutum, İsrail'in güvenliği açısından kaygı verici şeklinde yansıtıldı.

"CAMİLERDE İSRAİL'E KARŞI BEDDUA EDİLİYOR"

Analizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İsrail karşıtı açıklamaları ve Gazze’ye yönelik dayanışma mesajlarının Avrupa’da endişeyle karşılandığı belirtildi. Türkiye’deki bazı camilerde İsrail'e yönelik sert söylemlerin yer aldığı vaazlar verildiği yönündeki iddialara da yer verildi.

Türkiye’nin askeri kapasitesi ve ekonomik gücü, İsrail için potansiyel tehdit unsuru olarak sunulurken, Türkiye’nin 1 trilyon doları aşan GSYİH’si, modern ordusu ve dış politikadaki bağımsız çizgisi "rahatsızlık verici gelişmeler" olarak çerçevelendi. Gerecht’e göre Türkiye, artık bebek katili İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için bölgede en çok kaygı duyulan aktör konumunda. 

F-35 PROGRAMI YENİDEN GÜNDEME GELEBİLİR

Yazıda, Türkiye'nin Batı dışı bloklarla geliştirdiği ilişkiler, F-35 programından çıkarılması, NATO içindeki duruşu ve Suriye sahasındaki etkisi üzerinden analiz yapıldı. Türkiye'nin, ABD ile “sorunlu ortak” konumuna çekilmek istendiği dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki kişisel ilişkilere de atıf yapan yazar, Trump’ın Erdoğan’a “dostum” demesinin bölgesel çatışma riskini azaltmak için yeterli olmayacağı savundu.  Aynı yazıda, ABD’nin Türkiye üzerindeki bazı kaldıraçları – örneğin F-35 programına geri kabul, yaptırımların kaldırılması gibi – kullanarak Ankara üzerinde baskı kurabileceği öne sürdü.

"GÜÇLÜ OYUNCU" 

Atlantic’in yayınladığı analiz, yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı değil, Türkiye’nin bölgesel liderlik vizyonunu da doğrudan hedef aldı.

Yazıda, Türkiye’nin askeri kapasitesi, diplomatik inisiyatifleri ile bölge ekonomileri arasında en güçlü oyunculardan biri haline gelmesi, "büyüyen bir tehdit" olarak resmedildi. 

Gerecht öte yandan, Türkiye’nin Suriye’deki silahlı yapılanmalarla ilişkisine dair de dikkat çeken iddialarda bulundu. Ankara’nın El Kaide bağlantılı Hey’et Tahrir el Şam (HTŞ) grubuna nakit, silah ve istihbarat sağladığını, bu yapının Hizbullah benzeri sınır ötesi bir tehdit haline gelebileceğini öne sürdü. Ayrıca Türkiye’nin Suriye’de hava ve deniz üssü kurma planlarının İsrail’i alarm durumuna geçirdiğini savundu.

Yazının sonunda, Ankara’nın bağımsız ekonomi politikalarının bölgesel dengeleri değiştirebilecek kapasiteye ulaştığı belirtilerek, bu durum eleştirel bir üslupla değerlendirildi.

Kaynak: Dış Haberler

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...