Türkiye kazandı, Mısır kaybetti: Afrika Boynuzu'nda yeni dönem!

ABD merkezli düşünce kuruluşu Geopolitical Monitor, Türkiye ve Mısır’ın Afrika Boynuzu'ndaki rollerine dair bir analiz yayımladı. Analizde, Türkiye’nin bölgedeki arabuluculuk çabalarının ve artan etkisinin, Mısır’ın uzun zamandır sürdürmeye çalıştığı bölgesel nüfuz stratejisiyle çeliştiği ifade edildi.
DIŞ HABERLER—Uzun süredir jeopolitik gerilimler ve bölgesel anlaşmazlıklarla boğuşan Afrika Boynuzu, Etiyopya ve Somali arasında Etiyopya'nın deniz erişimini ele alan son anlaşmayla önemli bir gelişmeye tanık oldu.
Türkiye’nin aracılık ettiği bu anlaşma, Etiyopya ve Somali arasında yaklaşık on yıldır süregelen gerilimin sona erdirilmesinde önemli bir dönüm noktası oldu. Uzmanlar, Ankara'nın bölgedeki artan diplomatik nüfuzuyla birlikte iki ülke arasında bir uzlaşı zeminine oturulmasının, Türkiye’nin Afrika Boynuzu'ndaki stratejik etkisini güçlendirdiğini vurguluyor.
ABD merkezli düşünce kuruluşlarından Geopolitical Monitor'de, Türkiye ve Mısır’ın Afrika Boynuzu'ndaki rollerine dair bir analiz yayınladı. Analizde, Türkiye’nin arabuluculuk çabalarının ve bölgedeki artan etkisinin, Mısır’ın uzun süredir bölgedeki nüfuzunu koruma stratejisiyle çeliştiği vurgulandı.
TÜRKİYE KAZANDI, MISIR KAYBETTİ
Etiyopya-Somali anlaşması, uzun zamandır Etiyopya'nın Afrika Boynuzu'ndaki artan etkisini dengelemeye çalışan Mısır için de stratejik bir kaybı temsil ediyor.
Yazar Paulo Aguiar, analizinde Türkiye’nin müzakerelerdeki başarısına değindi. Aguiar, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğindeki Türkiye, Etiyopya ve Somali arasında tırmanan gerilimin çözümünde önemli bir rol oynayarak üç tur müzakereye ev sahipliği yaptı. Görüşmeler, Etiyopya'nın Somali'nin egemenlik çerçevesi altında güvenli deniz erişimi elde etmesi için bir planın ana hatlarını çizerken, her iki ülkenin toprak bütünlüğünü yeniden teyit eden çığır açan bir anlaşmayla sonuçlandı. Bu uzlaşma, Somali'nin ulusal birliğine zarar vermeden Etiyopya'nın ticaret yollarına olan ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor." dedi.
Nisan 2025'e kadar sonuçlandırılması planlanan anlaşma, iki ülke arasındaki acil askeri çatışma tehdidini azaltmaya yönelik çok önemli bir adım.
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ve Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mohamud için, aynı zamanda bölgesindeki acil zorlukları ele almak için çok ihtiyaç duyulan nefes alma alanı sağlıyor.
Analizde, son on yılda Ankara'nın yeni ortaklıklar inşa etmek için ekonomik yatırım, güvenlik işbirliği ve insani yardımı harmanlayarak Afrika Boynuzu'ndaki etkisini istikrarlı bir şekilde derinleştirdiği vurgulanarak şu ifadeler kullanıldı:
"Türkiye, bölgedeki artan nüfuzuyla, sadece ekonomik değil, aynı zamanda güvenlik ve insani yardım alanlarında da güçlü bağlar kurdu. Etiyopya-Somali görüşmelerinde tarafsız bir arabulucu olarak hareket etmek, Türkiye'nin dünyanın en zorlu jeopolitik sıcak noktalarından bazılarında çözüm üretebilen güvenilir ve pragmatik bir ortak olarak itibarını sağlamlaştırmıştır."
ÇİN RUSYA TÜRKİYE'YE KARŞI NASIL KAYBETTİ?
Türkiye'nin Etiyopya-Somali anlaşmasındaki rolü daha geniş jeopolitik değişimleri de yansıtıyor. Yazara göre Afrika Boynuzu, Türkiye'nin yanı sıra Çin, BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin nüfuz mücadelesi verdiği küresel rekabetin odak noktası haline geldi. Ankara, bu anlaşmaya başarılı bir şekilde aracılık ederek, diplomasi, ekonomik yatırım ve kültürel erişimi harmanlayan bir angajman modeli sergileyerek bu oyuncularla rekabet edebilme yeteneğini gösterdi. Bölgedeki Rusya ve Çin'in stratejik kazanımlarını geride bıraktı.
AFRİKA'DAKİ DİPLOMATİK DENGE SAĞLANABİLİR Mİ?
Türkiye için Afrika Boynuzu'ndaki başarılı arabuluculuk önemli bir diplomatik kazanım olsa da, bu gelişme beraberinde çeşitli riskler de getiriyor. Analizde, Türkiye'nin bölgedeki hedeflerini, küresel ve bölgesel oyuncuların hassasiyetleriyle dengelemek hiç de kolay olmayacağı vurgulandı. Yazara göre, Mısır, BAE ve Suudi Arabistan gibi güçlü ülkeler, Ankara'nın artan rolüne tedirginlikle bakabilir ve bu ilişkileri yönetmek, beraberinde başka krizleri de getirebilir. Türkiye, Afrika Boynuzu’ndaki diplomatik etkisini sürdürürken, bu dengeyi sağlamak ve muhtemel gerilimleri önlemek için dikkatli bir strateji izlemek zorunda kalacak.