Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na 'hançer 'göndermesi! Her şeyi itiraf et
Güncel Haberleri / Türkiye Gazetesi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında 28 Mayıs 2023'teki Cumhurbaşkanlığı Seçimi'nden önce yaşananlar için Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef aldı. Karanlıklarda yapılan pazarlıkları dile getirerek Kılıçdaroğlu'nu işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Vaktin varken çık her şeyi itiraf et" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'deki AK Parti Grup Toplantısı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
28 Mayıs 2023'teki Cumhurbaşkanlığı Seçimi'ni dönemini ele alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin ortak adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Karanlık dönemi anlatması gerekenin kendisi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ortaya dökülenler buzağının sadece görünen kısmıdır. Asıl büyük skandallar suyun altında saklıdır. Karanlık noktaları aydınlatacak olanlar dönemin aktörleridir. " ifadelerini kullandı.
" 'ZULÜM 1453'TE BAŞLADI' DİYENLERİN HAÇLI SÜRÜLERİNDEN FARKI YOK"
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından derlenenler;
1071 ile başlayan fetihler zincirinin altın halkası olan İstanbul'un fethinin 571. sene-i devriyesini idrak ediyoruz. Daha 21 yaşında askeri dehasıyla ilmiyle cesaretiyle İstanbul'u milletimize armağan eden Fatih Sultan Mehmet'i ve ordusunu bir kez daha yad ediyoruz.
Fatih Sultan Mehmet Han bundan 571 yıl önce henüz 21 yaşındayken yeni bir çağın kapılarını açmıştı. İstanbul o tarihten itibaren Türk ve İslam dünyasının güç merkezi, bilim ve sanat merkezi haline gelmiştir. Fatih millet kimliği bakımından da mühimdir. Fetih anlaşılmadan Kızılelma ideali anlaşılmaz. Fetih anlaşılmadan gemileri karadan yürüten azim, ufuk ve strateji anlaşılmaz. Fetih anlaşılmadan Yahya Kemal'in İstanbul'u neden Türk İstanbul diye anlattığı anlaşılmaz. İstanbul fethine işgal diyenlerin, 'zulüm 1453'te başladı' diye duvarlara yazanların, fetihten 250 yıl önce kadınları, şehirleri yağmalayan haçlı sürülerinden hiçbir farkı yoktur. İstanbul'un fetih ve Fatih ruhundan koparılmasına göz yummayacağız. Birileri kabul edemese de İstanbul Türk'tür, İstanbul Müslümandır. Ebediyen de öyle kalacaktır. İstanbul her şeyden önce kutlu ordunun emanetidir. İstanbul milletimizin gözbebeğidir. İstanbul'a hizmet ederken hep bu şuurla hizmet ettik. Ayasofya'yı zincirlerinden kurtarıp bu şuurla ibadete açtık. Şehrin her karışına mührümüzü vurduk. Aziz İstanbul'u korumaya ve güzelleştirmeye devam edeceğiz.
KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA SESLENDİ: HER ŞEYİ İTİRAF ET
Yüzde 52,2 ile milletimizin tercihine mazhar olarak görevi tekrar üstlenmiştik. Seçimlerin ardından ifşa olan gizli saklı yapılan anlaşmalar ülkemizin neyin eşiğinden döndüğünü gösteriyor. Sağda solda vatan millet edebiyatı yapanların, koltuk uğruna tüm siyasi değerlerini nasıl sattıklarını gördük. Ortaya dökülenler buzağının sadece görünen kısmıdır. Asıl büyük skandallar suyun altında saklıdır. Karanlık noktaları aydınlatacak olanlar dönemin aktörleridir. 6'lı koalisyonunun cumhurbaşkanı adayının üzerindeki şüpheli bulutları temizlemesi lazım. Çıksın milletin zihnindeki soru işaretlerini gidersin. İmalarla konuşmayı bıraksın. Her şeyi açık açık itiraf etsin. Milletimizin şahsımıza deruhte ettiği ağır mesuliyetin farkındayız. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye'nin birliğinin ve dirliğinin teminatıyız. Farklı tercihte bulunanların da emanetine sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz. Etki sahibi bir Türkiye için canla ve başla çalışıyoruz.
Pazartesi günü gerçekleştirdiğimiz kabine sonrasında bir yıllık karneyi paylaşacağız. Gurbetçilerimizle birlikte 28 Mayıs'ta bize destek veren yaklaşık 28 milyon vatandaşımın her birine teşekkür ediyoruz.
İSRAİL'E SERT TEPKİ
İsrail'in yaptıkları Refah'a yapılanlar çok daha kanlı duruma geçti. Çadırlara yapılan saldırılarda en az 45 masum Filistinli şehit edildi. Görüntülere bakmaya kalp dayanmıyor.
Dünya bir hastanın, bir manyağın, Netanhayu'nun barbarlığını canlı izliyor. Amerika bu kan senin eline bulaşmıştır. Sen de onlar kadar sorumlusun. Avrupa devletlerinin liderleri, İsrail'in bu barbarlığına siz de ortak oldunuz. Cami, okul, hastane vurdular sustunuz. Hastane bahçelerinden toplu mezarlar çıktı, tepki göstermediniz. Hamas diyerek İsrail'e destek verdiniz. Gazze'de sadece masum bebekler ölmüyor, Gazze'de insanlık ölürken Avrupa'da özgürlük ölüyor. Kadın hakları, çocuk hakları, basın hakları ölüyor. Kimse kusura bakmasın, hiçbir Avrupalı çıkıp kibirli bir şekilde bize ifade özgürlüğünden basın özgürlüğünden bahsetmesin.
Birleşmiş Milletler, 21. yüzyılda dünyanın canlı yayınla izlediği soykırımı durduramayacaksan ne işe yararsın? BM kendi personelini kendi yardım çalışanlarını dahi koruyamadı. Gazze'de sadece insanlık değil Birleşmiş Millet ruhu da ölmüştür. Tepki göstermek için daha ne olmalı? Gazze sokaklarında şehit naaşlarını köpekler yiyor. İsrailli teröristler Filistinlilerin yatak odalarına girerek fotoğraf paylaşıyor. Çadırlarda insanlar yakılıyor. Ne zaman göreceksiniz, ne zaman bir araya geleceksiniz. İslam İşbirliği ne zaman karşı çıkacak. Allah bunun hesabını size, hepimize sorar. Bir avuç terörist İslam coğrafyasının tam ortasında Müslümanları öldürürken sessiz kalanları Allah affetmez. Hiçbir ülke, hiçbir devlet güvende değil. Buna Türkiye de dahil. Asla kan içmeye doymayacaklar. sırtlarını sıvazlayanlar olduğu sürece durmayacaklar. Sadece Filistin, Gazze için değil tüm insanlık için tehdittir. Netanyahu'nun izinden gittiği Hitler ABD ve Sovyetler ile durdurulmuştu. Daha geç olmadan Netanyahu ve şebekesi kontrolden çıkmadan durdurulmalıdır.
"ELİMİZDEKİ DELİLLERİ MAHKEMEYE GÖNDERİYORUZ"
Filistin'i devlet olarak tanıyan, cesur duruşu sergileyen tüm dost ülkeleri tebrik ediyorum. 147 ülke Filistin'i devlet olarak tanımıştır. Ortak kararı 5 üyeden oluşan Güvenlik Konseyi'nin keyfine bırakılamaz. Dost ülkeleri bu adaletsizliğe bırakılamaz. 147 5'ten büyüktür, dünya 5'ten büyüktür. İsrail bir başka devletin toprakların işgal etmektedir. Bedelini de hukuk önünde ödemelidir. İsrail ve onu destekleyenler, bu soykırımın unutulacağını sanıyorlar. Özellikle Batı kamuoyunda bu güne kadar yaptıkları soykırımları unutturmayı başardılar ama bu kez dünya unutmayacak. Öldürdükleri bebekleri, camileri, kliseleri hedef alan bu barbarlık unutulmayacak. Bilim insanlarını, sanatçıları kasten öldüren bu vahşet unutulmayacak. Dünyanın bütün yükünü minicik omuzlarında taşıyan öksüzleri asla ve asla unutmayacağız, unutturmayacağız.
Dünyanın birçok ülkesinde üniversitelerde gençler soykırımı protesto ediyor. Hocalar tüm zorbalıklara rağmen seslerini yükseltiyor. Ağır bedeller de ödüyorlar. Gösteri ve protesto hakları çalınmış, okuldan atılma tehditlerine rağmen gençler Filistinle beraber. Nice sporcu, sanatçı, bilim insanı da her türlü şeyi göze alarak Gazze'nin sesi oluyor. Özellikle gençler siyonizmin nasıl bir sapkınlık olduğunu görmeye başlamıştır ve bu da açıkça bir devrimdir.
Türkiye olarak soykırım şebekesinin hukuka hesap vermesi için atılan adımlara güçlü destek veriyoruz. Tüm çok taraflı toplantılarda gündeme getirdik. İsrail'e karşı açılan soykırım davasına müdahil olmayı kararlaştırdık. Elimizdeki tüm belgeleri mahkemeye ulaştırıyoruz. İsrail'in açıktan tehdit ettiğini görüyoruz. İsrail'in adaletin tecellisine dair son inanç kırıntısını da yok etmesinin önüne geçilmelidir. İsrail hesap vermeden barış gelmez.
"SİYONİZME UŞAKLIK EDENLERE 15 TEMMUZ'DA GEÇİT VERMEDİK"
15 Temmuz kanlı darbe girişiminin siyonizmin uşağı FETÖ'cü hainler tarafından yapıldığını söylemiştim. Merhum Menderes önce dengeli bir politika izlemiş daha sonra İsrail'i rahatsız etmiştir. İsrail'den büyükelçimizin çekilmesi 27 Mayıs darbesinin hazırlıklarını başlatmıştır. Kimse zannetmesin ki mesele sadece Gazze'dir. Bölgedeki her ülkeyi karıştırmaya çalışmaktalar ve işte biz buna dur dedik. 15 Temmuz'da milletimizle birlikte kahramanca bir direniş sergileyerek sadece FETÖ'cülere değil siyonizme de geçit vermedik. Bundan sonra siyonizme uşaklık edenler milletin tokadını bulacaktır. Milli iradeye kast edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Türkiye'yi darbe anayasından da kurtararak demokrasi kahramanlarının ruhlarını şad edeceğiz.
SAHİPSİZ SOKAK KÖPEĞİ DÜZENLEMESİ HAKKINDA NET MESAJ
Gençlerimiz de bizden devralacakları bayrağı daha da yükselteceklerdir. Siyaset kurumu ülkenin ve milletin sorunlarına çözüm üretmek için vardır. Bugüne kadar rotamızı daima milletimiz belirledi, istikametimizi milletimiz çizdi. Elitlere değil halka baktık. Bağıranların çağıranların değil sessiz yığınla beraber olduk. Sırtını güç odaklarına yaslayanlar için değil Allah ve devletten başka kimsesi olmayanlar için siyaset yaptık. Ne yaptıysak milletimiz için ne başardıysak milletimizin güçlü desteğiyle başardık. Milletimizin şikayetlerine çözüm buldukça dualarını bizden esirgemediler.
Millitimizin can güvenliğini yakından ilgilendiren sahipsiz köpek sorununa da böyle bakıyoruz. Türkiye'de 4 milyon civarında köpek olduğu tahmin ediliyor. Resmi rakam 2 milyon ancak sağlıklı sayım yapılamadığı için iki katı olduğu belirtiliyor. Bununla birlikte kuduz tehdide büyüyor.
Ankara'da bir çocuğumuz köpekler tarafından parçalandı. Antalya'da bir kızımız köpeklerden kaçarken can verdi. Yürek yaralayıcı olaylar daha çok var. Ayrıca sahipsiz köpeklerin diğer evcil hayvanları da telef ettiklerine dair detaylar var. Koruma altındaki geyiklere de saldırdıklarını görüyoruz. Gelişmiş hiçbir ülkede olmayan başıboş köpek sorunu var. Bazı ülkeler Türkiye'ye turist gelecek vatandaşlarını uyarıyor. Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalık riski de artıyor. Bizim medeniyetimiz bir merhamet medeniyetidir. Doğum yaparken başına bir şey gelmesin diye köpeğin başına nöbetçi diken bir peygamberin ümmetiyiz. Hayvanları korumak, tedavi etmek, göç eden kuşlar için vakıflarımız olduğunu görürsünüz. Batılılar birbirlerini parçalarken göç eden leyleri tedavi eden kurumumuz vardı. Yaradılanı severiz yaradandan ötürü. Hiçkimse bizim merhametimizi sorgulamasın. Kimse bize merhamet üzerinden ders vermeye kalkmasın. Hayvanları koruma yasasını biz koyduk. Bizim artık bu meseleyi çözmemiz şart. Diğer ülkeleri de inceliyoruz. Gerçek şudur; toplumun çok büyük bir kesimi bu meselenin biran önce çözülmesini, sokakların herkes için güvenli hale gelmesini istemektedir. Buna kayıtsız kalmamız düşünülemez. Mevzuatta yapacağımız değişiklikle sahipsiz köpeklerin sahiplenilmesini hedefliyoruz. Köpek bakım evleri yoksa kurulacak, sahipsiz hayvanlar burada tutulacak. Sahiplenme için kampanya yapılacak. Sahiplenilen hayvanlar aşılanacak, çip takılacak ve sahibine teslim edilecek. Özellikle hayanseverlerin barınaklardaki köpekleri sahiplenerek sorumluluk alacaklarını düşünüyoruz. Eğer bunu başarabilirsek bir sonraki adıma ihtiyaç kalmayacağını düşünüyoruz. Bu önemli sorunu milletimizin arzu ve beklentileri yönünde çözmüş olacağız.
'da Takip Edin!
