Saatlerce süren Ay depremleri, Ay'ı 10 metre küçülttü

Son araştırmalara göre Ay'ın tamamı yaklaşık 100 metre küçüldü. Araştırmacılar Ay'ın küçülmesinin Ay depremleri ile birlikte gerçekleştiğini açıkladı. Ay depremlerinin dünyadaki depremlerle aynı olduğu belirtilirken tek farkının ise Ay depremlerinin saatlerce sürmesi olduğu paylaşıldı.
Türkiye, ilk astronotumuz Alper Gezeravcı'nın uzaya çıkış heyecanını yaşarken bilim insanları gizemini koruyan uzayda dikkat çeken çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Bir araştırmaya göre Ay giderek küçülüyor ve bu da gelecekteki astronotlara tehdit oluşturabilecek toprak kaymalarının artmasına yol açıyor.
Son jeolojik zaman aralığında, iç kısmının soğuyup büzülmesiyle, Ay'ın tamamı yaklaşık 100 metre küçüldü.
100 METRE KAYBETTİ
Dünya'nın doğal uydusu, çekirdeği soğudukça son birkaç yüz milyon yılda çevresinden 100 metre kadar kaybetti.
Maryland Üniversitesi'nden araştırmacılara göre bu kademeli bir süreç gibi görünebilir ancak bu büzülme NASA'nın mürettebatlı Artemis III inişleri için önerilen alanlar da dahil Ay'ın Güney Kutbu'nun bazı kısımlarında önemli yüzey deformasyonlarına neden oluyor.
Ay'ın küçülmesi Ay depremleri gibi sismik aktivitelerle birlikte gerçekleştiğinden, bilim insanları fay bölgelerine yakın yerlerin gelecekteki insan kaşifler için tehlike oluşturabileceğini belirterek uyardı.
Ulusal Hava ve Uzay Müzesi'nden çalışmanın ortak yazarı Thomas Watters, "Genç bindirme faylarının küresel dağılımı, aktiflik ve devam eden küresel büzülme nedeniyle yeni bindirme fayları oluşturma potansiyelleri, Ay'daki kalıcı yerleşkelerin konumu ve dayanıklılığı planlanırken dikkate alınmalı" dedi.
AY DEPREMİ DÜNYA DEPREMİYLE AYNI
Yeni çalışmada araştırmacılar, 50 yıl önce Apollo sismometrelerinin kaydettiği en güçlü Ay depremlerinden biriyle Ay'ın Güney Kutbu'ndaki fayları ilişkilendirdi. Bilim insanları, Ay'ın Güney Kutbu'ndaki bazı bölgelerin sismik sarsıntılardan kaynaklanan toprak kaymalarına karşı özellikle hassas olduğunu buldu.
Araştırmacılar, Ay depremlerinin de tıpkı Dünya'daki depremler gibi Ay'ın iç kısmındaki faylardan kaynaklandığını ve Ay yüzeyindeki insan yapımı yapılarla ekipmanlara zarar verebilecek kadar güçlü olabileceğini belirtti.
DEPREMLER SAATLERCE SÜRÜYOR
Ancak Dünya'da sadece birkaç saniye süren depremlerin aksine Ay depremleri saatlerce ve hatta bütün bir öğleden sonra bile devam edebilir yani bu da sığ depremlerin gelecekteki insan yerleşimlerini harap edebileceği anlamına geliyor.
Bunun nedeni, Ay'ın yüzeyinde milyarlarca yıllık asteroit ve kuyruklu yıldız çarpışmalarından oluşan gevşek tortu bulunması.
Çalışmanın bir diğer yazarı Nicholas Schmerr, "Ay'ın yüzeyini kuru, öğütülmüş çakıl ve toz olarak düşünebilirsiniz. Milyarlarca yıl boyunca yüzeye çarpan asteroitler ve kuyruklu yıldızların etkisiyle ortaya çıkan açısal parçalar sürekli olarak bu çarpışmalardan fırladı" dedi.
SAMANYOLU'NDA GİZEMLİ KEŞİF
Öte yandan aralarında İngiltere'deki Manchester Üniversitesi'yle Almanya'daki Max Planck Enstitüsü'nden araştırmacıların yer aldığı ekip, Dünya'dan 40 bin ışık yılı uzakta bir milisaniye pulsarı keşfetti. Saniyede 170 kez dönen bu pulsarlar bir çeşit nötron yıldızı.
KARA DELİKTEN DAHA KÜÇÜK
Güney Afrika'daki MeerKAT Radyo Teleskobu'yla yapılan incelemelerde tespit edilen bu nesne, bilinen tüm nötron yıldızlarından daha ağır olduğu gibi, bilinen en küçük kara deliklerden de daha hafif. Nötron yıldızları, dev bir yıldızın süpernova olarak patlamasının ardından kalan kısmın kendi içine çökmesiyle oluşuyor.
Bilinen en ağır nötron yıldızının kütlesi, Güneş'in kütlesinin 2,2 katı. En hafif kara delikse Güneş'in kütlesinin yaklaşık 5 katına denk geliyor. Araştırmacılar milisaniye pulsarının, dev kütleli yıldızların kütleçekimsel kuvvetlerinden ötürü çökmesiyle oluşan, yıldız kütleli bir kara deliğin (stellar-mass black hole) içinde olduğunu belirledi.
BİLGİLER ÇIĞIR AÇICI
Yıldız kütleli kara deliklerdeki nesnelerin yapısı henüz tam olarak bilinmiyor. Dolayısıyla bilim insanları, keşfin bu alanda önemli atılımların yolunu açabileceğini düşünüyor.
Manchester Üniversitesi'nden Ben Stappers, hakemli dergi Science'ta 18 Ocak'ta yayımlanan araştırmaya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
Bu pulsar-kara delik sistemi, kütleçekim teorilerini test etmek için önemli bir veri kaynağı olacak. Bu ağırlıktaki bir nötron yıldızı da nükleer fizikteki yüksek yoğunluklarla ilgili çalışmalar için yeni bilgiler sağlayacak.
Max Planck Enstitüsü'nden Arunima Dutta da pulsar-kara delik ikilisinin yapısına dair edinilecek bilgilerin çığır açıcı olacağını söyleyerek "Bu, nötron yıldızlarını, kara delikleri ve yıldız kütleli kara delik içinde gizlenen diğer her şeyi anlamamızda bir dönüm noktası niteliğinde" dedi.