20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da "Kanlı Ocak" kurbanları dualarla anıldı

Kaynak: Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da "Kanlı Ocak" kurbanları dualarla anıldı
Gündem Haberleri  / Anadolu Ajansı

Azerbaycan'da, bağımsızlığın sembolüne dönüşen ve tarihe "Kanlı Ocak" olarak geçen 20 Ocak Katliamı'nın kurbanları anılıyor. Bakü Şehitler Hıyabanı'na akın eden Azerbaycanlılar şehitlik önünde mezarlara kırmızı karanfiller bırakarak dua etti.

20 Ocak 1990 faciası, Azerbaycan'da kanla yazılan bir tarih olarak hafızalardaki tazeliğini koruyor. 

90'lara hür ve bağımsız Azerbaycan olarak başlayan halk, bağımsızlık uğruna ağır bir bedel ödemek zorunda bırakıldı.

Bu katliam sadece Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinin bir parçası değil, aynı zamanda totaliter Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği rejiminin Azerbaycan halkına karşı işlediği suçların da önemli hatırlatıcılarından biri olarak görülüyor.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

Azerbaycanlılar, 1990'da yaşanan katliamda hayatını kaybedenleri anmak için Bakü Şehitler Hıyabanı'na akın etti. 

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de buradaki törene katıldı. Azerbaycan Milli Marşı'nın çalındığı törende Aliyev, Ebedi Ateş Anıtı'na çelenk bıraktı.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Dr. Reşad Memmedov "Kanlı Ocak" katliamını şu sözlerle anlatıyor:

Sovyet imparatorluğunun hazırladığı bu acımasız saldırganlık eyleminin temel amacı Azerbaycan halkının milli kurtuluş ruhunu boğmak ve aynı yılın 9 Ocak'ında Ermenistan Parlamentosu'nun eski Dağlık Karabağ'ı ilhak etme kararına karşı Bakü'de gerçekleşecek kitlesel protestoları önlemekti. Bu durum aynı zamanda eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) Ermenistan'ın ülkemize karşı izlediği saldırgan politikayı desteklediğini bir kez daha ortaya koyuyor.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

20 OCAK KATLİAMI'NDA NELER OLDU?

Dr. Reşad Memmedov kaleme aldığı 20 Ocak katliamı yazısında o gün yaşananları detaylarıyla anlattı.

İşte Azerbaycanlıların yüreğinde hala tazeliğini koruyan acı dolu "Kanlı Ocak" günü yaşananlar:

Sovyet imparatorluğunun hazırladığı bu acımasız saldırganlık eyleminin temel amacı Azerbaycan halkının milli kurtuluş ruhunu boğmak ve aynı yılın 9 Ocak'ında Ermenistan Parlamentosu'nun eski Dağlık Karabağ'ı ilhak etme kararına karşı Bakü'de gerçekleşecek kitlesel protestoları önlemekti. Bu durum aynı zamanda eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) Ermenistan'ın ülkemize karşı izlediği saldırgan politikayı desteklediğini bir kez daha ortaya koyuyor.

SSCB yönetimi, 20. yüzyıl boyunca Azerbaycan halkına karşı bilinçli ve sinsi bir politika izledi. Sovyet yönetiminin himayesinde başlayan Dağlık Karabağ olayları, Azerbaycan halkına yönelik soykırım ve Azerbaycanlıların Ermenistan'daki ata topraklarından sürülmesi bu politikanın devamı niteliğindeydi. Geçtiğimiz yüzyılın sonlarında Azerbaycan halkının bağımsızlık ve egemenlik arzusu ve bu yöndeki siyasal uyanışı Sovyet iktidarını ciddi biçimde tedirgin ediyordu.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

 147 SİVİL KATLEDİLDİ

Tophana ormanının yok edilmesine ve Karabağ'ın Ermenistan'a bağlanmasına karşı ayağa kalkan Azerbaycan halkı sesini tüm dünyaya duyurdu. Bu hareketi bastırmak için Kremlin, Azerbaycanlılara yönelik baskı makinesini yeniden devreye soktu. Sovyet ordusu Ermeni lobisinin sözcüsü haline gelen Mihail Gorbaçov'un emriyle 19 Ocak gecesi başkentimize ve sivil halka saldırdı. Başkent Bakü'ye herhangi bir uyarıda bulunmadan giren ve sivil halka saldıran Sovyet silahlı kuvvetleri birlikleri 147 sivili öldürdü, 638 kişiyi yaraladı ve 841 kişiyi yasadışı bir şekilde gözaltına aldı.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

Yüzlerce kişi işkenceye uğradı. O günlerde Bakü'de işlenen kanlı katliamlar ve mal yağmaları ülkenin birçok bölgesinde de gerçekleştirildi.

SSCB yönetiminin halkımıza ve onun özgürlük mücadelesine karşı yürüttüğü bu kanlı operasyon, Sovyet imparatorluğunun politikasının gerçek özünü yansıtan bir başka kanıttır.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

Haydar Aliyev'in oğlu İlham Aliyev Bakü Şehitler Hıyabanı'na giderek çelenk bıraktı

HAYDAR ALİYEV KATLİAMA KARŞI ÇIKAN İLK KİŞİYDİ

O dönemde bu kanlı olayı uluslararası arenaya taşımak, saldırgan ve zalim Sovyet rejiminin bu suçlarını açığa çıkarmak son derece zor ve tehlikeli bir işti. Sabotaj planı gereği ülkedeki televizyonun güç ünitesi önceden havaya uçurulduğundan radyo ve televizyon yayınları durduruldu ve aynı zamanda gazeteler de yayımlanmadı. Merkezi basın ve televizyon kanalları olayı çarpıtan yalan haberler yayıyordu. Bunun sonucunda halk eşi benzeri görülmemiş bir şiddetle karşı karşıya kaldı, bilgi ve yardım almadan sefil bir durumda bırakıldı.

Azerbaycan halkına yaşatılan kanlı facianın siyasi ve hukuki değerlendirmesini ilk yapan ve tehlikelerden çekinmeden Sovyet hükümetinin bu eylemine karşı çıkan ilk kişi Ümummilli lider Haydar Aliyev oldu. 21 Ocak 1990'da Sovyet rejiminin yasaklarına rağmen hayatını riske atarak Azerbaycan'ın Moskova'daki daimi temsilciliğini ziyaret eden Ulu Önder Haydar Aliyev, kanlı facianın organizatörlerini dünya kamuoyu önünde suçlayarak cesur bir açıklama yaptı.

Ümummilli lider Haydar Aliyev, bu cesur davranışıyla halkının en zor anında yanında yer almakla kalmadı, aynı zamanda Azerbaycan'da yaşanan kanlı olayların dünyaya duyurulmasında ve enformasyon ablukasının kırılmasında da olağanüstü bir rol oynadı.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

"20 OCAK TRAJEDİSİ İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR"

20 Ocak faciasının faillerinin adalete teslim edilmesi için yeterli hukuki gerekçeler bulunuyor. Bu olay her şeyden önce, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ve diğer uluslararası hukuk sözleşmelerin ihlalidir. Sivillerin öldürüldüğü, yaralandığı, kaçırıldığı ve işkenceye uğradığı 20 Ocak trajedisi insanlığa karşı suçtur. Bu tarihi suç bütün bir halka karşı işlendi.

Ne acıdır ki, SSCB’nin dağılmasının ardından Batı ve onun "demokrasisi", Bakü'de katliam yapılmasının kararını veren Mihail Gorbaçov'a Uluslararası Nobel Barış Ödülü'nü verdi. Batılı ülkelerin önde gelen medya kuruluşları da bu kanlı trajedi karşısında duyarsız bir tavır sergiledi. Bu gerçekler dünyadaki çifte standartların ne denli büyük olduğunu gösteriyor.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

AZERBAYCAN HALKI BU TRAJEDİ KARŞISINDA TEK YÜREK OLDU

Yaşanan facianın boyutu çok büyük olup, bu tarih her yıl Azerbaycan'da Ulusal Yas Günü olarak anılıyor. Ancak bu tarih sadece kanlı faciayı değil, aynı zamanda Azerbaycan halkının bağımsızlık kararlılığını da yansıtıyor.

35 yıl önce yaşanan bu kanlı facia; yaş, meslek ve siyasi görüş farkı gözetmeksizin tüm Azerbaycan halkını tek bir yumruk gibi birleştirdi. Bu birlik, SSCB ordusunun aniden Azerbaycan'a müdahelesiyle işlenen insanlık aleyhine suça karşı bir protesto, eski SSCB’ye karşı bir güvensizlik ve öfke birliğiydi. 20 Ocak katliamı, Azerbaycan'daki mücadele ruhunu daha da artırdı ve Sovyet imparatorluğunun 70 yıldır oluşturduğu korku tamamen yerle bir oldu.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

20 Ocak faciası sonucunda Sovyet imparatorluğu Azerbaycan'daki tüm manevi ve toplumsal desteğini yitirdi. Bu suçun baş faili olan Gorbaçov ve yandaşlarının asıl amacı Azerbaycan halkının kararlılığını kırmaktı. Ancak ülkede 20 Ocak'tan sonra yaklaşık bir yıl olağanüstü hal yaşanmasına rağmen Azerbaycan halkı Moskova'nın ısrarlarını kabul etmedi ve imparatorluğun siyasi oyunlarını bozdu.

Böylece 20 Ocak, "halkların hapishanesi" olarak nitelenen SSCB'nin sonunun başlangıcı oldu. Bu, SSCB siyasi sisteminin krizini ve Gorbaçov'un perestroyka, açıklık ve demokratikleşme politikasının başarısızlığını gösterdi. Parti yönetiminin sivilleri vurma emri, partiyi ve ideolojisini tamamen itibarsızlaştırdı. Komünistler parti üyeliklerini reddederek SSCB'nin ideolojik temellerini çökerttiler.

20 Ocak Katliamı unutulmadı! Azerbaycan'da

Yaşanan olaylar Azerbaycanlıların dünya çapında da örgütlenmesine yol açtı. İlk defa Azerbaycanlılar yaşadıkları çeşitli ülkelerde kanlı trajediyi duyurmak için örgütlenmeye başladılar.

Azerbaycan’ın Ümummilli lideri Haydar Aliyev’in ifade ettiği gibi, “20 Ocak faciasında hayatını kaybedenler milli kahramanlardır, milletimizin kahramanlarıdır. Onların ölümü bizim için, halkımız için çok büyük bir kayıptır. Ancak onların şehadeti aynı zamanda halkımızın kahramanlığının da bir sembolüdür. Onların akıttığı kan, tüm halkımızın kanıdır. O kanın her damlasında halkımızın kudreti ve kahramanlığı, ulusal özgürlük ve bağımsızlık hayalleri vardır. O gece dökülen kan, Azerbaycan'ın bağımsızlığını gösteren milli bayrağımızdaki kandır."

Son olarak, 27 Eylül 2020'de başlayan ve 44 gün süren Vatan Savaşı ve 19-20 Eylül 2023'te gerçekleştirilen antiterör operasyonuyla ülkemiz toprak bütünlüğünü, egemenliğini yeniden sağlamıştır.

 

Kaynak: Anadolu Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Ersever21 Ocak 2025 08:38

Türk milleti kadar soykırıma uğrayan başka bir millet yok. Kafkaslarda, orta asyada, kırımda, anadoluda, başkanlarda. Artık şu mezhep ayrılığından sıyrılıp bir bütün olmazsak bizi lokma lokma yiyecekler. Ey Türk,Ayağa kalk artık .

Sonraki Haber Yükleniyor...