samdan
camii
hayirli-ramazanlar

AK Parti MKYK sonrası Ömer Çelik'ten FETÖ lideri Gülen'in ölümü hakkında açıklama: İhanet ağının mimarı olan bir haindi

Kaynak: İhlas Haber Ajansı
- Güncelleme:
Gündem Haberleri  / İhlas Haber Ajansı

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti MKYK sonrası açıklamalarda bulundu. Çelik, FETÖ lideri Gülen'in ölümü hakkında "Emperyalizme firavunluk yapmış bir haindi." dedi. Yenidoğan çetesinin tamamen kazınacağını da belirten Çelik, "En ağır cezayı almaları için çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

AK Parti Genel Merkezi'ndeki MKYK Toplantısı sonrasında parti sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu.

FETÖ lideri Fetullah Gülen'in ölümü hakkında konuşan Çelik, "Ülkemizdeki milli egemenliği gasbetmeye çalışan emperyalist projelerin taşeronluğunu yapmış biriydi" dedi.

İşte AK Parti Sözcüsü Çelik'in açıklamalarından derlenenler;

Fetullah Gülen vatansız olarak dünyayı terk etti. Dinimizle, milletimize ve insanlığa yaptığı kötülükler. Böyle bir şahsın ismini Netanyahu ile yan yana yazdırmaktan başka bir sonuç doğurmayacaktır.


AK Parti MKYK sonrası Ömer Çelik'ten FETÖ lideri Gülen'in ölümü hakkında açıklama: İhanet ağının mimarı olan bir haindi - 1. Resim

"EMPERYALİZME FİRAVUNLUK YAPMIŞ BİR HAİNDİ"

Gerek 15 Temmuz gerek sonrasında yürüttükleri faaliyetler, ordumuza ve milletimize kötülük yapmak için taşeronluk yaptıklarını göstermektedir. Fetullah Gülen kurduğu ihanet şebekesi ve hizmet ettiği odaklar için ihanet ve cinayet ağının mimarlığını yapmıştı. Emperyalizmin belamlarına firavunluk yapmış bir haindi. Bütün suçlarıyla, ihanetleri ve cinayetleriyle birlikte dünyayı terk etti.

Örgütün fiziki unsurlarıyla sonuna kadar mücadele edeceğimiz kararında hiçbir gevşeme yoktur. Bu zihniyetle de aynı güçle mücadele etmemiz gerektiğini farkındayız. Aynı ihanet ve cinayet şebekesini işlevsel kılmak için çeşitli ülkelerde ülkemize karşı bağlantılar kurmaya çalıştıklarını görüyoruz. ülkemizdeki milli egemenliği gasbetmeye çalışan emperyalist projelerin taşeronluğunu yapmış biriydi. Dünyayı da büyün kötülüklerle birlikte terk etti. Kimler tarafından himaye edildiklerini de gördük.

"GAZZE'DE OLANLAR NAZİLERİN TOPLAMA KAMPINDA YAPTIKLARININ BİR BENZERİ"

Yahudi asıllı Kanada asıllı bir akademisyenin kitapları Türkçeye çevrildi. Kendisi Yahudidir, 'Nazilerin toplama kampında yaptıklarının bir benzeridir' diyor.

Kitabında, 'Yahudilere soykırım olurken sosyal medya olsaydı ancak bugün yaşananları görürdük.' ifadelerine yer veriyor.

Şimdi de Lübnan'a saldırılar devam ediyor. Katliam ve soykırım şebekesinin insanlık dışı karakterlere sahip oldukları görülüyor. Asıl problem bunlara silah temin eden ve destek verenlerdir.

"YENİDOĞAN ÇETESİNİ KAZIYACAĞIZ"

Yenidoğan bebekleri öldüren cinayet şebekesine yapılan her türlü girişimi takip ediyoruz. Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı bu çetenin tamamen çökertilmesi, varsa benzerlerinin bertaraf edilmesi için güçlü bir çalışma yürütüyorlar. Cumhurbaşkanımıza bilgi verildi ve sonuna kadar üstüne gidilmesi konusunda kararlığını ortaya koydu. Yenidoğan şebekesini tümüyle kazıyacağımızı ve hak ettikleri en ağır cezayı almaları için çalışacağımızı belirtirim.

YENİ BİR ÇÖZÜM SÜRECİ Mİ OLACAK?

Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşmasından sonra ve Sayın Devlet Bahçeli'nin açıklamaları iç cepheyi güçlendirmek için. İç cepheyi güçlendirmek herkes için bir sorumluluk olmalı. Siyaset kurumu da bu sorumluluğu yerine getirmeli. Ancak bunun için Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerinden, meşruiyet alanından taviz verme gibi bir şey söz konusu değil. O zaman da ifade edildi; terör örgütüne destek veren siyasi partiye dönük olarak terörle aralarına mesafe koymaları ve Türkiye partisi olmalarına dönük bir davettir.

Çözüm süreci, milli birlik kardeşlik projesi dönemlerinde de yapılmak istenen devletin sert gücünü kullanmak kadar yumuşak güç unsurlarını da kullanarak yani istihbaratın görüşmeler yaparak terör örgütünün silah bırakması ve ülke topraklarını terk etmesiydi. Sayın Cumhurbaşkanımız, başbakanlığı döneminde 'ülkeyi terk etmeleri yetmez, silahlarını da gömsünler' demişti.

Sayın Bahçeli terörist başına Türkiye'ye hizmet etmek istiyorsan silah bırakmalarını söyle demişti. Bunu İyi Parti lideri Müsavat Bey başka bir yere çekti. Sanki terör örgütünün başıyla pazarlık söz konusuymuş gibi. Pazarlık söz konusu değil. Hem Cumhurbaşkanımız hem de Devlet Bey teröre karşı taviz verilmeyeceğini belirtmişti.

Sayın Özgür Özel de bir tarafından tutup başka ifadeler kullanmış. Hem Cumhurbaşkanımızın hem de Devlet Bey'in ifadeleri açıktır. Herkes Türkiye partisi olarak hareket etmeli. Kuzeyimizde bir savaş var, güneyimizde soykırım. Doğumuzda İran'la İsrail arasında her an sıcak çatışmadan her gün bahsediliyor. Balkanlardaki istikrarsızlık durumu ortada. Tüm bunların içerisinde herkesin doğru hareket etmesi Türkiye için doğru şeyi yapmanın altını çizmektir.

Bu gelişmeler yaşanınca birileri de şunu söylüyor; hükümet ve Cumhur İttifakı içeride sıkıştı.' Yapılan hamlelerin hiç biri konjonktürel değildir. Her hangi bir sıkışma söz konusu değildir. Türkiye'ye kötü niyet besleyenlere karşı her alan da ve tüm cephelerde mücadele edecek gücümüz var.

ÖZGÜR ÖZEL'İN DEMİRTAŞ ZİYARETİ: TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI BİR ŞEY SÖYLENMEMİŞ

Kimin kimi ziyaret ettiği bizi çok ilgilendirmez. Gördüğüm kadarıyla hükümete çağrı yapanlar, hükümeti hukukun üstünlüğüne saygı duymaya çağırıyor. Bunu diyenler önce terör örgütü hakkında ne düşündüğünü söylemesi lazım. Kobane olaylarındaki eylemleri ve konuşmaları biliyoruz. Teröristbaşının heykelini dikmekten kimin bahsettiğini biliyoruz. Bunlarla yüzleşmeden hukukun üstünlüğünden bahsetmek takiyeden öteye geçmiyor.

Hem ziyaret eden hem de ziyaret edilenin cümlelerinde çağrı hükümete yapılmış. Hukukun üstünlüğünden bahsediyorsak terör örgütü dışlanmalı. Hukuk devletinin en büyük düşmanları terör örgütleridir. Bütün cümleler hükümete karşı söylenmiş, terör örgütlerine karşı bir şey söylenmemiş.

Biz, Kürt vatandaşlarımıza karşı uygulanan yanlış uygulamaları kaldırırken ve düzenlemeler yaparken karşımızdaki en sert blok CHP'ydi.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...