Bakan Tunç'tan Narin davası açıklaması: Ek rapor talep edildi
Adalet Bakanı Tunç, Narin soruşturmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tunç, daraltılmış baz çakışmalarıyla ilgili bilirkişiden ek raporlar istendiğini söyleyip masumiyet karinesine dikkat çekti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye'nin gözünü çevirdiği Narin Güran cinayetinin soruşturmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Tüm delillerin değerlendirileceğini söyleyen Tunç, daraltılmış baz çakışmasıyla ilgili ek raporun da istendiğini söyledi.
Tunç'un konuya ilişkin açıklamaları şöyle:
Bu süreçte arama çalışmaları yapılırken adli soruşturma başladı. Özellikle HTS kayıtları, daraltılmış baz kayıtlarla ilgili tespitler oldu. Bu süreç içerisinde arama çalışmaları yapılırken de adli soruşturma başladı.
Daraltılmış baz çakışması gerçekten çok önemli bir delil. Daraltılmış baz çakışması ile bu usulün nasıl gerçekleştiğine dair raporlar dosyada mevcut.
Mahkeme bütün delilleri değerlendirecek.
Daraltılmış baz çakışmasıyla ilgili de bilirkişiden ek rapor istendi.
"MASUMİYET KARİNESİ VAR"
Sanıkların, tanıkların beyanları mahkeme tarafından değerlendirilecek. Biz mahkeme karar verinceye kadar masumiyet karinesi var, bu suçlu o suçlu diyemeyiz.
Kamuoyunda gösteriler yapıldı, üstü kapatıldı dendi, konuyu siyasi boyutlara çekmek isteyen oldu. Bu devlet Narin'in hakkını korur dedik, bu kapsamda da dava açıldı. Süreci takip edeceğiz. 26 Aralık'ta duruşma gerçekleştirilecek.
26 Aralık'a kadar mahkeme heyetinin istediği ek deliller de var. Gelecek olan ek raporlarla birlikte mahkeme heyeti güncelleme yapacaktır.
Narin'in katillerini yargı bulacak. Hakkettikleri cezayı da verecekler.
KAYYIM ATAMASI
Üç belediyeye kayyım ataması yapılmasına ilişkin eleştirilere de ise anayasanın 127'nci ve Belediyeler Kanunu'nun 45'nci maddeleri ile cevap verdi:
Kayyımla ilgili bazı siyasiler yanlış yorum yapıyor. Yargı mensuplarımıza hadsiz eleştirilerde bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Hakkında soruşturma ya da kovuşturma yapılanlarla ilgili neler yapılacağı anayasada belli.
45'nci maddede yapılan düzenlemeyle hakkında terörle ilgili soruşturma açılan belediye başkanı varsa, İçişleri Bakanlığı geçici olarak görevden alabilir diye bir yetki var. Kanundan kaynaklanan bir yetki. Yerel yöneticiler milletten aldığı yetkiyi millete hizmet olarak kullanmak durumundalar. Ama siz bu yetkiyi kötüye kullanırsanız, siz bu yetkiyi terör örgütlerine destek için kullanırsanız o zaman hukuk devletinde anayasanın 127'nci ve 45'nci maddelerdeki yetkiler kullanılır.
Bu kişi aday olurken YSK nasıl bunun adaylığını kabul etti diye soruluyor. Burada YSK'da adaylığı kabul ederken devam eden soruşturma varken bu durumda YSK sabıka kaydına bakar. Bu süreçte adaylığı reddedemez.
Bu başkanlığın düşmesi değil geçici görevlendirmedir.