"Çok masraflı, iptal edelim!" Grand Kartal Otel'deki felaket göz göre göre gelmiş
Kartalkaya'daki Grand Otel yangını soruşturmasında muhasebe müdürünün ifadesi ortaya çıktı. Otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir, şirketin genel müdürü Emir Aras'ın itfaiye denetiminde tespit edilen eksikliklerin çok masraflı olduğunu belirterek başvurunun iptal edilmesini istediğini iddia etti.
Bolu'da bulunan Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak 2025'te gece saatlerinde çıkan yangında 78 kişi can vermişti. Olayla ilgili soruşturma sürerken, otelin muhasebe müdürü Kadir Özdemir'in ifadesi ortaya çıktı.
Özdemir, şirketin genel müdürü Emir Aras'ın itfaiye denetiminde tespit edilen eksikliklerin çok masraflı olduğunu belirterek başvurunun iptal edilmesini istediğini iddia etti.
Özdemir, savcılıktaki ilk ifadesinde Özdemir, olay gününe ilişkin verdiği bilgilerde, Gazelle Otel ve aynı zamanda olayın meydana Grand Kartal'da muhasebe müdürü olarak görev yaptığını söyledi. Felaketin gerçekleştiği gece saat 02.30- 02.40 sıralarında otel çalışanlarının kendisini arayıp yangın çıktığını haber verdiğini söyleyen Özdemir, bunun üzerine bölgeye gidip söndürme çalışmalarına yardım ettiğini ifade etti.
GRAND KARTAL'DA SON TATBİKAT NE ZAMAN YAPILDI?
Muhasebe müdürü Özdemir, otelin işleyişle ilgili de bilgi verdi. Otelde Aralık 2023 ya da Ocak 2024'te yangın tatbikatı yapıldığını anlatan Özdemir, yeni sezon için tatbikat planlarını hayata geçiremediklerini, yakın zamanda yapmayı planladıklarını ileri sürdü.
Otelde ayrı bir güvenlik biriminin olmadığına, çalışanlardan bu konuda yardım aldıklarına değinen Özdemir, "Denetim konusunda ise bize iki tür denetim vardır. Birincisi Kültür ve Turizm Bakanlığının yapmış olduğu denetimdir. Tahminen 10 Aralık 2024 tarihinde buraya gelerek oteli baştan sona kontrol ettiler. Gerek personel denetimi, gerek departman, mutfak gibi bölümler denetimi, depolar denetimi, güvenlikle ilgili, afet durumlarına dair bir kısım denetim yapıldığını bana çalışma arkadaşlarım iletti. Denetim esnasında ben orada değildim. Yönetim seviyesinden nezaret edildiğini biliyorum. Tam olarak detaylı nelere bakıldığını elimize resmi yazı henüz ulaşmadığından bilemiyorum. Denetime dair resmi yazıların sonradan gönderileceğini söylemişlerdi. Diğer denetim ise sürdürülebilir turizme dair belge denetimidir. Burada ise bakanlık denetiminden farklı olarak otelin geri dönüşüm, sürdürülebilir enerji, hijyen, personel gibi konularda denetim yapılmaktadır." diye konuştu.
Özdemir'in ifadesinde otelin genel müdürü Emir Aras ile ilgili bölüm ise dikkat çekti.
"BELEDİYEDEN GELEN GÖREVLİLER DETAYLI İNCELEME YAPTI"
Özdemir, otelin genel müdürü Emir Aras'ın, -1. katta kafe açılacağını, kafenin Mudurnu Enerji AŞ'ye ait ve sahibinin arkadaşı İ.P. olduğunu belirterek, İl Özel İdaresinin yangın belgesi talep ettiğini, sezonun da başlayacak olması dolayısıyla kendisinden yardımcı olmasını istediğini aktararak, şöyle devam etti:
"Buna ilişkin öncelikle Karacasu, ardından Seben Belediyesine başvurdum ancak bu iki belediye bana bu konuda belge veremeyeceklerini sözlü olarak ilettiler. Ben de bunun üzerine Bolu Belediyesine dilekçe ile başvurdum ancak dilekçe ibraz ederken sözlü olarak 'Burası kafe için olacak' dememe rağmen dilekçede bu hususa yer verilmemiş olduğundan, bir süre sonra otele belediyeden görevliler geldi ve tüm otele detaylı inceleme yaptılar. Böyle olunca biz dilekçenin yanlış verildiğini fark ettik. Aslında amacımız kafe açılması için dilekçe vermekti fakat belediye tüm otelin kontrolü şeklinde hatalı dilekçe verildiğini fark ettik. Sonrasında belediye otelde bir miktar eksiklik tespit edip bunu bize iletti.
Bu konuyu ben Emir Bey'e izah ettim. O da şu anda sezonun başlayacağını, eksikleri yetiştiremeyeceğimizi, dolayısıyla dilekçeyi iptal etmemi istedi. Ben de bunun üzerine 24 Aralık 2024 tarihinde belediyeye dilekçenin işleme alınmaması yönünde iptal dilekçesi verdim. Buna istinaden dilekçemiz iptal edildi. Ardından ilerleyen süreçlerde Mudurnu Enerji firması belediyeye yeniden dilekçe verip inceleme talep etmişler ancak bu dilekçeyi kimin verdiğini hatırlamıyorum. Yardım etmek amaçlı olarak ben de vermiş olabilirim, tam hatırlamıyorum."
Otelin 2007 yılında açılırken yangın ruhsatı aldığını, buna dayanarak da yeniden inceleme talebinde bulunulmadığını, sürdürülebilir turizm belgesinin de yangın ve güvenlik önlemleriyle alakasının bulunmadığını savunan Özdemir, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade etti.
'EKSİKLİKLER ÇOK MASRAFLI, İPTAL EDELİM'
Özdemir, yangın raporu almak için Bolu Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğüne gittiğinde durumu anlattığına değinerek, şöyle devam etti:
"Form doldururken restoranı bilmezler diye otelin ismini yazdım. Bu başvurum üzerine itfaiyeden biri gelip otelin tamamını denetlemiş. Denetlerken muhasebe elemanı C. Bey refakat etmiş, itfaiye raporu çıktıktan sonra otelin tamamının denetlendiğinden haberim oldu. Denetleme raporu çıktıktan sonra C. beni arayarak, Emir Bey ile görüştüğünü, eksikliklerin çok masraflı olduğunu, bunları yapamayacaklarını, başvuruyu iptal etmemiz gerektiğini söylemiş. Ben de sonrasında Emir Bey ile görüşerek 'Başvuruyu iptal edelim mi' diye sordum. O da 'Tamam edelim' dedi. Ben de bunun üzerine Bolu Belediye Başkanlığına giderek 'Önceki başvurumun iptal edilmesini istiyorum' dedim."
Yazılı dilekçe verdikten sonra Mudurnu Enerji AŞ adına kendileri başvurup uygunluk belgesi aldıklarından bahseden Özdemir, Mudurnu adına dilekçe verip vermediği hususunda aklında soru işareti olduğunu ancak hatırlamadığını öne sürdü.
Grand Kartal Otel'de doktor ve hemşire görev yaptığı için iş güvenliği uzmanına gerek görülmediğini anlatan Özdemir, ek olarak verdiği ifadede de itfaiye yangın denetleme rapor sonucu bildirildikten sonra otelin tamamında denetim yapıldığını öğrendiğini ileri sürerek, şunları kaydetti:
"Bu konuyu Ahmet Demir ile paylaştım. Ahmet Demir, Gazelle Otel'de genel müdür olarak çalışır ancak resmi olarak belge sıfatı yoktur ama fiilen genel müdür olarak çalışır. Ahmet Demir de kendisi ile konuyu paylaşmam üzerine Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener ile görüşmüş, Gülener, Ahmet Demir'e iptal dilekçesi vermemizi söylemiş. Daha sonra ben de Emir Bey ile bu konuyu paylaştım. Emir Bey de 'Öyle oluyorsa iptal dilekçesi yazalım.' dedi."