Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Anayasa'nın ilk 4 maddesi hakkında önemli açıklama: İlk 4 madde ile ilgili tartışma yoktur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk müteahhitlik sektörü hakkında, "Firma sayısı itibarıyla Çin'den sonra ikinci sıradayız. Gelir sıralamasına göre ise ilk 8 ülkeden biriyiz" şeklinde konuştu. Anayasa'nın ilk 4 maddesinin değişeceği iddialarına da cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim ve Cumhur İttifakı açısından böyle bir tartışma yoktur" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, JW Marriott Hotel'de düzenlenen Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni'nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından derlenenler;
Başarı ödülü alan firmalarımızı ve temsilcilerini tebrik ediyorum. Türkiye'nin en güçlü sektörleri arasında müteahhitlik geliyor. Dünyanın en büyük 225 teknik müşavirleri listesinde 8 firmamız bulunuyor. Çin Halk Cumhuriyetinden sonra firma sayısında 2. sıradayız. Ülkemizin büyüklüğüne uluslararası konumuna yarışır çizgide bizleri temsil eden sizlerle iftihar ediyoruz.
"AVRUPA'DAKİ BİRÇOK ÜLKE BÜYÜME ORANLARINI DÜŞÜRMEKTEDİR"
Koronavirüs salgınıyla beraber, global ekonomideki dengelerin hala yerli yerine oturmadığını görüyoruz. Enflasyonun biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor. Birçok bölgede yeni çatışmalarla karşılaşıyoruz. İsrail gerilimi tırmandırıyor. Tüm bunların ülkeleri korumacılığa ve yeni yatırımlar konusunda aşırı ihtiyatlı davranmaya ittiğinin farkındayız. Avrupa'daki birçok ülke büyüme oranlarını düşürmektedir. Son 70 yılın zirvelerini gören enflasyonun düzelmesinin biraz daha zaman alacağını görüyoruz.
Karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen Türk şirketlerin yakaladıkları ivmeyi korumasını çok kıymetli buluyoruz.
Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan inşaat sektörümüz ideolojik çevrelerin haksız eleştirilerin maruz kaldı. Her alanda yapılan devasa işlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kullanılmadı.
Sadece ülkemizde 6 milyon insan doğrudan ya da dolaylı olarak bu sektörden geçimini sağlıyor. Türkiye'nin de marka değerini yükseltiyor. Rakamlar da ülkemizin bu alandaki başarısını ortaya koyuyor.
"TEK BİR TAKDİR CÜMLESİ KURULMADI"
Bugüne kadar inşaat sektörünün gelişmesine yönelik her adımımız israf yaftası vuruldu. Düşmanlık derecesinde bir zihniyet var. Müteahhitlik firmalarımızın yurt dışında yazdığı başarı görmezden gelindi. Her alanda yapılan devasa işlerle ilgili tek bir takdir cümlesi kurulmadı. Biraz ekonomi bilseler inşaat sektörünün ne kadar kritik bir konu olduğunu anlayabilirlerdi. Sadece ülkemizde 6 milyon insan dolaylı ve doğrudan bu sektörden geçimini sağlıyor. Müteahhitlikte dünyada söz sahibiyiz. Sektördeki başarımız ekonomimizin gücünü gösteriyor.
52 yıllık sürede firmalarımız 137 ülkede 515 milyar dolar değerinde 12 bin 777 proje üstlendi. 2012-2013-2021 yıllarında 30-32 milyarlık proje tutarlarıyla bu alanda rekor kırdık. 2000'li yılların başında ortalama proje bedeli ortalama 20 milyon dolar iken 2020 başında bu rakam 60 milyon dolar dolaylarına çıktı. Sektörün geleceğiyle ilgili tahminler bu noktada umutlarımızı artırıyor.
Sizlerin başarısı ülkemizin başarısıdır. Yurt dışındaki başarılarınızla sadece ekonomimize değil, ülkemizin itibarına da katkı sağlıyorsunuz. Biz de her meselede sizlerin yanında olmaya gayret gösteriyoruz. Bundan sonra da sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz.
Son 22 yılda ekonomiden dış politikaya geniş yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık, atıyoruz. Türk dış politikası uzn yıllar içe dönük bir karaktere sahipti. Risk almayalım, kimseyi ürkütmeyelim anlayışı kendi yakın coğrafyasını ilgilendiren meselelerde dahi Türkiye'yi uzun yıllar ülkeyi tribüne mahkum etti. 2002'den itibaren dış politikamızda köklü bir paradigma değişimine gittik. Komşularımızla ilişkilerimizi farklı mekanizmalarla güçlendirdik.
Afrika açılımından Latin Amerika açılımına, yeniden Asya girişimine kadar yeni köprüler kurduk. Tüm bu açılımların meyvesini her alanda topladık.
"MİLLİ GELİRİMİZ TARİHİMİZDE İLK KEZ 1,1 TRİLYON DOLARI AŞTI"
2002 yılında ihracatımız 36 milyar dolardı. Biz bunu 7 kat artışla 256 milyar dolara çıkardık. Öyle ki bugün Türk ürünlerinin girmediği ülke kalmadı. Turizmde 13 milyon turist sayısından 56,7 milyon turist rakamına ulaştık. Ekonomimiz %5,4 büyüdü. Milli gelirimiz tarihimizde ilk kez 1,1 trilyon doları aştı. Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık.
Dış politikada bu atılımları yaparken çok sık eleştrilere maruz kaldık. Eksen kayması tartışması bunlardan biriydi. Türkiye, Batı'dan uzaklaşıyor' iftirası bunlardan biriydi. 22 yıllık mücadele ve başarılarla dolu mücadelenin sonunda şu gerçeği çok iyi görüyoruz. 2024 Türkiye'sini 30-40 yıl öncesinin kalıplarına mahkum etmek ülkemize çok büyük haksızlıktır.
Türkiye'nin dış politikada kendine yeni politikalar üretmesi övgüyle karşılanacak bir çabadır. "Türkiye'nin oralarda ne işi var" demek, küresel siyaseti doğru bir şekilde okuyamamaktır. Biz bunlara asla ve asla kulak asmıyoruz. Türkiye'yi bölgesel ve küresel ağırlık merkezi haline getirmek için her imkanı değerlendiriyoruz.
Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinin Asya, Pasifik ve Hint coğrafyasıyla işbirliğimizi güçlendirmemizden daha doğal bir şey olamaz. Türkiye'nin ekseni de rotası da bellidir. Türkiye olarak yüzümüz elbette Batı'ya dönüktür ancak bu doğuya sırtımızı döneceğimiz, ilişkilerimizi geliştirmeyeceğimiz anlamına kesinlikle gelmez. Siyah-beyaz bir dünyada artık yaşamıyoruz. Kazan kazan temelinde dengeli, karşılıklı saygıyı esas alan bir yaklaşımla işbirliğimizi tüm ülke ve aktörlerle geliştirmeyi arzu ediyoruz. Son 22 yılda bunu yaptık ve önemli başarılar elde ettik.
ANAYASA'NIN İLK 4 MADDESİ HAKKINDA AÇIKLAMA
Bizim açımızdan her hangi bir tartışma yoktur. Özellik Cumhur İttifakı'nın böyle bir sıkıntısı, derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki tutumu da açık ve nettir.