Erdoğan'dan Kayseri'deki olaylara ilişkin açıklama: Muhalefetin zehirli söylemlerinin sonucudur

Düzenleyen: / Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Haber, Güncel, Bilgi, Haber

Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti'nin yerel yönetimler kampında açıklamalarda bulundu. Dün akşam Kayseri'de yaşanan karışıklığa değinen Erdoğan, "Dün Kayseri'de küçük bir grubun yaptıkları muhalefetin zehirli söylemlerinin sonucudur. Kim olursa olsun vandallık yapmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılcahamam'da, AK Parti'nin "Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nda konuştu. Erdoğan'ın gündeminde dün akşam Suriyeli bir şahsın, akrabası olan bir kız çocuğuna tacizde bulunmasıyla Kayseri'de yaşanan karışıklık vardı.

"SOKAKLARI ATEŞE VERMEK KABUL EDİLEMEZ"

Muhalefeti işaret eden Erdoğan, "Siyasi kazanım uğruna nefret siyasetine tevessül edilmesini acizlik olarak görüyoruz. Toplumda yabancı düşmanlığı ve sığınmacı nefretini körükleyerek hiçbir yere varılamaz. Dün Kayseri'de küçük bir grubun yaptıkları muhalefetin zehirli söylemlerinin sonucudur. Kim olursa olsun vandallık yapmak, sokakları ateşe vermek kabul edilemez." dedi.

Seçilen belediye başkanlarını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde: "Toplantımızın düzenlenmesine destek veren tüm birimlerimiz tebrike diyorum. 10 ay arayla 3 seçim geçirdik. Seçim döneminde belediye başkanlarımızla elbette bir araya geldik. Ancak AK Parti'nin geniş katılımlı istişare toplantılarımızı seçimler sebebiyle gerçekleştiremedik. Geçen ay başında partimizin kurmay kadrosuyla ve vekilleriyle beraber olduk. Her kademede diyaloğa önem veriyoruz. Gündemdeki konulara ortak akıllar çözüm yolu arıyoruz. Bu kez de yerel seçim sonuçlarını masaya yatıralım, projelerimizi detaylıca görüşelim, hem de yol haritamızı sizlerin de önerileriyle beraberce şekillendirelim istedik.

Erdoğan'dan Kayseri'deki olaylara ilişkin açıklama: Muhalefetin zehirli söylemlerinin sonucudur - 1. Resim

"RAKİPLERİMİZ BİZDEN KOPYA ÇEKMEYE BAŞLADI"

Biz başkaları gibi tepeden inen bir parti değiliz, bizzat halkın içinden yükselmiş bir partiyiz. Her kademede danışmaya, diyaloğa önem veriyoruz. Rakiplerimiz bile bizi taklit etmeye, bizden kopya çekmeye başladı. Bir nevi siyasetteki rakiplerimize koçluk yapıyoruz.

"BİZİMLE YARIŞAMAZLAR"

Dünya değişirken bizim de değişime daha hızlı adapte olmamız gereken başlıklar var. Özellikle gençlerimizin nabzını daha iyi tutmalı, beklentilerini daha hızlı karşılamamız gereken konular olabilir. Ama şehirlerimizin sorunlarını çözme noktasında hiçbir parti, hiçbir belediye başkanı AK Partili kadrolarla yarışamaz, bizimle rekabet edemez.

"İNSANLARIMIZIN POPÜLİZM DALGASINA KAPILMASINA ENGEL OLAMADIK"

31 Mart seçimlerinden bu yana yaşananlar bu gerçeği çok net biçimde bir kez daha göstermiştir. Taşlar yerine oturdukça herkes daha sağlıklı ve objektif değerlendirmeler yapabiliyor. Son seçimlerde muhalefet hepimizin bildiği gibi tamamen ucuz popülizme dayanan bir kampanya yürüttü. Ekonomideki sıkıntıları da istismar ederek kim ne veriyorsa benden 5 katı anlayışıyla hiçbir temeli olmayan uçuk vaatlerde bulundular. Deprem riski ve kentsel dönüşüm dahil şehirlerimizin kanayan yaralarına dair maalesef ortaya hiçbir somut proje koymadılar. Hayat pahalılığının yükü altında ezilen insanlarımızın popülizm dalgasına kapılmasına maalesef engel olamadık. Muhalefetle yine ülkeye ve milletimize zarar verecek bir vaat yarışına girmeyi de açıkçası AK Parti'nin siyaset kodlarıyla bağdaştıramadık. İnsanımızla aramızdaki güven duygusunu zedeleyerek Türk ekonomisine ağır bedeller ödetecek her türlü popülizmden uzak durduk. Dünyanın ve Türkiye'nin gerçekleri temelinde hazırladığımız projelerimizi kamuoyumuzla paylaştık. 

Erdoğan'dan Kayseri'deki olaylara ilişkin açıklama: Muhalefetin zehirli söylemlerinin sonucudur - 2. Resim

"MİLLET İRADESİNİ ÖPÜP BAŞIMIZA KOYDUK"

31 Mart günü milletimiz sandığa gitti son sözü söyledi, iradesini oraya özgürce yansıttı. Biz de bu iradeyi öperek başımızın üstüne koyduk. Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığı kesin sonuçlara göre Cumhur İttifakı 31 Mart seçimlerinde yüzde 40,5 oy oyanına ulaşmıştır. Milletimiz 12 büyükşehir, 12 il, 347 ilçe ve 170 belde olmak üzere toplam 541 belediyenin yönetimini AK Parti'ye emanet etmiştir. Cumhur İttifakı'ndaki müttefikimiz MHP ise 8 il, 114 ilçe ve 97 belde belediyesi kazandı. Böylece Cumhur İttifakı 12'si büyükşehir, 20'si il, 461'i ilçe, 267'si belde olmak üzere toplam 760 belediyede ipi göğüslemiş oldu. 31 Mart'ta seçim yapılan 1393 belediyenin yüzde 54,6'sını önümüzdeki 5 yıl boyunca inşallah Cumhur İttifakı yönetecektir.

"HATAY İÇİN AYRICA MUTLULUK DUYDUK"

Hatay'ın 10 yıllık fetret devrinin sona ermesinden ayrıca mutluluk duyduk. Bu vesileyle bir kez daha tercihini Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik vizyonundan yana kullanan tüm kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Bir önceki yerel seçimlere kıyasla oy oranları açısından ortaya çıkan negatif sapmayı elbette gözardı etmiyoruz. Her ne kadar ekonomideki zorluklar öne çıkmakla birlikte bunun haricinde sonuçlara etki eden başka faktörlerin de olduğunu görüyoruz. Milletimizin iradesini sorgulamadan, seçmenin verdiği mesajların ışığında çok boyutlu olarak muhasebemizi yaptık ve yapıyoruz. Hatayı da kusuru da kendimizde arıyoruz. Muhalefetin son 21 yılda defalarca düştüğü halkı ve sandığı suçlama gafletine düşmeden, iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırıyoruz. İnşallah bu hassas süreci kendi takvimimiz içerisinde tam manasıyla bir bayrak değişimi havasında birlik ve kardeşliğimizden taviz vermeden bir kuyumcu titizliğiyle yürüteceğiz. Milletimizin AK Parti'den talepleri gerçekleşene kadar tüm kademelerde gereken adımları atmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. 

"ROMA TURUYLA DİYET BORÇLARINI ÖDÜYORLAR"

Seçimler bitince muhalefetin vaat yağmurunun da sonuna gelindi. Gençlere, kadınlara, esnafa, emekliye verilen sözlerin tamamı unutuldu. Düne kadar seçim kazanmak için hesapsızca atıp tutanlar bakıyorsunuz bugün ekmekten suya ellerinin altındaki her şeye zam yapıyorlar. Ucuzlatacağız, fiyatını indireceğiz, hatta bedava yapacağız dedikleri hizmetlerin neredeyse tamamında astronomik fiyat artışlarına gittiler. Bu konuda gemi öyle bir azıya aldılar ki kendi partilileri bile isyan etmeye başladı. İş üretmek, verdikleri sözlerin arkasında durmak, hizmet etmek yerine bütün enerjilerini artık bahane bulmaya harcıyorlar. Devraldıkları kimi belediyelerde eski başkanlarımıza iftiralar atacak kadar siyasi ahlaktan yoksun davrandılar. Allah var, bu süreçte sadece bir kesime verdikleri sözlere sadık kalıyorlar. Şahsi reklam ajansı olarak kullandıkları bazı medya mensuplarına Roma turuyla diyet borçlarını ödemekte hiçbir kusur etmiyorlar.

"VAAT YAĞMURUNUN YERİNİ ZAM YAĞMURU ALDI"

Eş, dost, akraba, tanıdık çiftliğine çevirdikleri belediyelerde kayırmacılığın adeta kitabını yazıyorlar. Geride bıraktığımız 3 aylık dönemde güya özgürlük adına alkol tüketimini teşvik etmek, cinsiyetsizleştirme politikalarına aleni destek vermek, belediye binalarını LGBT paçavralarıyla donatma dışında herhangi bir icraatları olmadı. Makam odalarında vatandaş darp etmek, kadınların serbestçe hayata katılım alanlarını kısıtlamak, Arapça tabelalara karşı savaş açmak, gençlerimize hizmet eden vakıflara, derneklere, gönüllü kuruluşlara baskı uygulamaktan başka hiçbir iş yapmadılar. İşçinin ekmeğiyle oynamayacağız dediler fakat göreve geldikleri birçok il ve ilçede emekçi kardeşlerimizi kapı dışarı ettiler. Buna benzer örnekleri çoğaltmamız mümkün. Görüyoruz ki muhalefet belediyelerinde 31 Mart'a kadar devam eden vaat yağmurunun yerini 1 Nisan sabahından itibaren zam yağmuru aldı, işçi kıyımı aldı, baskı, tehdit, yıldırma aldı."

Düzenleyen:  - Gündem
Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...