DSÖ'den kuduz sorununun çözümü için 'sorumluluk alınmalı' çağrısı! Türkiye riskli ülkeler listesinde
Dünya Sağlık Örgütü, son dönemde Türkiye'de de artış gösteren kuduz vakası hakkında uyarıda bulundu. Türkiye'nin en riskli ülkeler listesine alındığı kuduz olaylarının genellikle başıboş köpeklerden dolayı çoğaldığı ifade edildi. DSÖ tarafından yapılan açıklamada, "Köpek popülasyonunun olduğu bölgelerden sorumluluk alınmalı" ifadelerine yer verildi.
Türkiye'deki başıboş köpek sorunu her geçen gün büyümeye devam ediyor. Sokakta parçalanan çocuklar, köpek saldırısından kaçarken araç altında kalıp can veren yetişkinler derken bir de kuduz dehşeti çıktı.
Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok noktasından gelen kuduz haberlerinin ardından Dünya Sağlık Örgütü'nden flaş bir açıklama geldi.
TÜRKİYE KUDUZ AÇISINDAN YÜKSEK RİKLİ ÜLKELER ARASINDA
Türkiye, geçtiğimiz aylarda ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) tarafından ‘Köpek Kuduzu Açısından Yüksek Riskli Ülkeler’ listesine alındı.
Öte yandan ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDC) resmi internet sitesinde Türkiye’yi ziyaret edecek turistler için şu ifadelere yer verildi: “Kuduz köpekler Türkiye’de yaygın olarak bulunmaktadır. Türkiye’deyken bir köpek veya başka bir memeli tarafından ısırılırsanız veya tırmalanırsanız, kuduz tedavisi sınırlı olabilir veya hiç olmayabilir. Faaliyetleriniz köpeklerin veya yabani hayvanların yanında olacağınız anlamına geliyorsa seyahatinizden önce kuduz aşısını yaptırmayı düşünün.”
DSÖ'DEN KRİTİK KUDUZ UYARISI
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Sözcüsü Margaret Harris, kuduz vakalarının yüzde 99'unun köpeklerden bulaşma yoluyla meydana geldiğini belirterek, "Bu yüzden sahipsiz köpek popülasyonuyla ilgilenmek ve aşılanmaları kritik önem taşıyor." dedi.
Sahipsiz köpeklerin bakımı ve kuduz gibi hastalıklara ilişkin değerlendirmede bulunan Harris, uzun yıllardır köpeklerin insanlarla birlikte yaşadıklarını söyledi.
Bir arada yaşamaktan kaynaklı başta kuduz olmak üzere bazı hastalıkların köpeklerden insanlara geçme ihtimalinin bulunduğuna işaret eden Harris, DSÖ, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH), Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile tamamen kuduza odaklanan bir grup tarafından "kuduz hastalığını önleme programı ve stratejisinin" geliştirildiğini dile getirdi.
Harris, bu stratejinin amacının kuduz hastalığının endemik olduğu ülkelerdeki tüm köpek popülasyonlarının aşılanması olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Kuduz vakalarının yüzde 99'u, köpeklerden insanlara bulaşma yoluyla meydana geliyor. Bu yüzden sahipsiz köpek popülasyonuyla ilgilenmek ve aşılanmaları kritik önem taşıyor. Bazı ülkeler, onları öldürme (uyutma) yoluna gidiyor, bu da etkili olmuyor. Sokak köpeklerinizin sayısını azaltmak istiyorsanız veteriner servislerinizle görüşebilirsiniz ancak en önemlisi insanlara bulaşma ihtimali olan hastalıklara karşı aşılamaktır."
"KÖPEK POPÜLASYONUNUN OLDUĞU YERLERDE SORUMLULUK ALINMALI"
Sahipsiz köpeklerin diğerlerine göre daha sağlıksız olma ihtimalinin yüksekliğine dikkati çeken Harris, hayvanların yiyecek bulamadıklarını ve zor şartlarda yaşadıklarını söyledi.
Harris, iyi bir aşılama sistemiyle birçok ülkede kuduz riskini azaltmayı başardıklarının altını çizerek, "Ne yazık ki çoğunlukla Asya ve Afrika'da kuduz nedeniyle her yıl on binlerce ölüm vakası kaydediliyor ve bunların çoğu 15 yaşın altındaki çocuklar. Kuduz hastalığının endemik olduğu bir bölgedeyseniz tüm köpeklerin çok etkili ve güvenli aşı olmasını sağlamak için çalışmalısınız." diye konuştu.
İyi bakılmayan, yemek bulabilmek ve hayatta kalabilmek için mücadele eden hayvanların büyük popülasyonlarının her zaman sorunlara yol açacağına dikkati çeken Harris, sahipsiz köpek popülasyonun bulunduğu bölgelerde sorumluluk alınması gerektiğini vurguladı.