Gazetecilere bilirkişi soruşturmasında yeni gelişme

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
Gazetecilere bilirkişi soruşturmasında yeni gelişme
Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Gazetecilere bilirkişi davasında savcı mütaalasını vermiş ve Halk Tv Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın tutukluluk halinin devamını istemişti. Davada karar çıktı, Toktaş tahliye edildi. 5 gazeteci 'Yargı görevini yapan bilirkişi veya tanığı etkileme' suçundan beraat etti. Toktaş'ın tahliyesine itiraz edildi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hedef gösterdiği bilirkişiyle ilgili haberi yayınlayan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, Sorumlu Müdür Serhan Asker, Programlar Koordinatörü Kürşad Oğuz, Programcı Barış Pehlivan ve sunucu Seda Selek hakkında açılan davanın ilk duruşması başladı.

Savcılık ifadelerin ardından Toktaş'ın tutukluk halinin devamını talep etti.

Davada karar çıktı, Toktaş tahliye edildi. 5 gazeteci 'Yargı görevini yapan bilirkişi veya tanığı etkileme' suçlamasından beraat etti.

SAVUNMALARINDA NELER DEDİLER?

Savunmaların alındığı duruşmada ilk olarak Seda Selek savunma yaptı. 

Selek, 23 yıldır gazetecilik yaptığını ve çeşitli haber kanallarında çalıştığını söyleyerek, "Hakkımda suçlamaya dayanak gösterilen iddia, aslında bizim programımızın akışı bir gün önce belirleniyor. O gün de öyle oldu ama takdir edersiniz ki canlı yayında bir son dakika bilgisi gelir ve yayın akışı o son dakika bilgisine göre gelişir.

O gün Ekrem İmamoğlu'nun bir basın toplantısı olacaktı. Biz de bunu ekranlara getirdik ve basın toplantısı bittikten sonra ben de konuklarımla bu konuyu konuşmaya devam ettik. İlerleyen dakikalarda benim kulağıma, önemli bir konu olduğunu ve ekrana verileceği söylendi. Gazeteci arkadaşımız Barış Pehlivan'ın haberi olduğunu biliyordum, içeriğinin ne olduğunu ben o an ekranda da söylüyorum. Bu içerikle ilgili değerlendirme yapacak bir done yoktu. S.B. çok kısa cevaplar vermiş ve geçiştirmişti arkadaşımızı. Bilgim olmadığı, yayın sırasında gelişen bir olay olduğu gibi bir gazetecilik faaliyetidir. S.B., bu güne kadar ismi bilinmeyen ama Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısından sonra çokça merak edilmiştir. Bir gazetecinin de merak etmesi, sorular sorması doğaldır" dedi.

Hakan Kürşad Oğuz da savunmasında şunları kaydetti:

"30 yıllık gazeteciyim. Soruşturmaya konu olan gün İBB'de İmamoğlu’nun basın toplantısındaydım. Toplantı başladığından itibaren Türkiye’nin en çok merak ettiği isim S.B. oldu. O günün en önemli haber konusuydu. Binanın dışında Barış Pehlivan'ın telefon görüşmesi yaptığını gördüm. S.B. ile görüştüğünü anladım. Tamamen gazetecilik refleksiyle ileride yapılacak haberde konuşmalarının net şekilde yayınlanması için bu maksatla kaydettim konuşmayı.

Tüm sorulara yanıt verem esprili tarzı vardı. Kendisi de gazeteciyle konuşma yaptığını biliyordu. Akabinde kaydı gönderdim. Tamamen gazetecilik refleksiyle yaptığım kaydı Suat Toktaş'a gönderdim. Biz bunu yayınlamasak bile mutlaka haberi yapılacaktı. Suç işleme kastım yoktu. Suat Toktaş'ın da suç işleme kastı yoktu onun da gazetecilik refleksiyle yaptığını düşünüyorum. Benim ses kaydetmemin tek sebebi aracısız şekilde hafızaya almak ve kaydetmektir. Benim tarafımdan ifşanın olmadığını belirtmek isterim."

Barış Pehlivan da savunmasında şunları söyledi:

"Telefon görüşmesinde bilirkişinin benimle konuşmak istemediğine dair bir cümle yok. Aksine, ben kendisine yaşını sorunca espri yaparak 'Geceleri katma 36 buçuk' diye yanıt veriyor. İnsan konuşmak istemediği bir kişiye, görüşmenin ortasında bu espriyi yapar mı? Özetle, bilirkişinin benimle telefonda görüşmek istemediğime dair bir irade beyanı olmadı.

Benim Halk TV’den arayan bir gazeteci olduğumu bilmesine rağmen sorularımı yanıtladı. Bilirkişinin istemediği şey konuşmak değil, Halk TV stüdyosunda ağırlanmak ve gazetecilik amacıyla yüz yüze görüşme isteğim. Baskıcı bir üslupla konuşsam, bilirkişi bana 4 kez 'kusura bakmayın', 2 kez de 'başarılar dilerim' der mi? Elbette demez. Kaldı ki, ben konuşma boyunca hiçbir cümlemde 'iddialara cevap vermek zorunda olduğunu' söylemedim. Özetle konuşmamız bir gazeteci ve söyleşi yapılan kişi arasında geçmesi gerektiği mesafede, nezaket içinde geçti. "

Tutuklu bulunan Suat Toktaş da, kimlik tespitinin ardından yaptığı savunmasında, "Burada 5 kişi sanık olarak yargılanıyor ancak olay 3 kişi arasında gerçekleşiyor. Seda Selek ve Serhan Asker burada tali kişilerdir. Kaçma ve delil karartma şüphesiyle tutuklandım. Kaçsaydım o gün kaçardım. İşimin sorumluluğunu aldım. Ve süreci anlatan yazı kaleme aldım. Kaçacak olan biri öyle bir yazı yazmaz. Ben o gün gün boyu ve geceden sabaha kadar kanaldaydım. Ortada karartılacak herhangi bir delil yok" dedi.

 

 

Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...