İstanbul Sözleşmesi üzerinden operasyon!  Sosyal medyada ‘kadın cinayetleri arttı’ dezenformasyonu

Kaynak: Türkiye Gazetesi
- Güncelleme:
İstanbul Sözleşmesi üzerinden operasyon!  Sosyal medyada ‘kadın cinayetleri arttı’ dezenformasyonu
Gündem Haberleri  / Türkiye Gazetesi

Algı çalışmalarının, FETÖ ve İsrail uzantılı olduğunu vurgulayan hukukçular “İstanbul Sözleşmesi kalksa da 6284 sayılı Kanun kadını korumaya yönelik her türlü hükmü içeriyor. Hedefleri infial oluşturup ülkeyi erken seçime götürmek” diyor.

SAMET EKER - Muhalif kesimlerin, Türkiye’nin 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden sonra mevcut kanunların kadını korumadığına ve kadın cinayetlerinin sayısının yükseldiğine yönelik sosyal medya dezenformasyonları artarken, hukukçular 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un yürürlükte olduğuna ve uygulandığına dikkat çekti.

Hukukçu Cem Kaya, ‘Türkiye güvensiz’ algısının yerleştirilmeye çalışıldığını söyledi.

“FETÖ VE İSRAİL UZANTILI”

Kaya “Yürütülen propagandanın amacı, sadece kadınlara yönelik bir şiddet konusu değil. Sistematik ilerletiliyor. Oluşturulmak istenen algı şu: Türkiye güvensiz ve hukuk dışı bir ülke. Türkiye’de yargı sisteminde, adalet ve kadınlarımız başta olmak üzere sokak canlarımızın can güvenliği yok. Türkiye’de gayrihukuki ‘iktidar rejimi’ var. Onların tabiri ile ‘AKP iktidarı böyle’ şeklinde çalışma yürütülüyor. Özellikle sosyal medyada, ‘Türkiye’de neler oluyor?’ diye araştırma yapanlar, kadınların saldırı altında olduğu ile ilgili hastag’leri (başlık etiketi) görüyor. Bu hastag’lerin, yurt dışı kaynaklı, hatta FETÖ ve İsrail uzantılı olduğu Dezenformasyon ve İletişim Dairesi Başkanlığı tarafından tespit ediliyor” dedi.

Kaya “Toplumsal bir uzlaşı oluşturup, Fransa’daki ‘sarı yelekliler’ veya Mayıs 2013 Taksim’deki Gezi Parkı Olayları gibi masum provokasyonların nelerle sonuçlandığını herkes gördü. Yeni bir infi al oluşturarak, Türkiye’yi derhâl ve ivedilikle erken seçim sathına götürmek istiyorlar. Onun için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duruşu çok önemli. ‘Cezasızlık algısına müsaade edemeyiz. Cezaların ıslah edici ve caydırıcı olması noktasında sorunlu alanlara neşter vuracak yasal düzenlemeler yapacağız’ dedi. Beşinci kol olan medya faaliyetleri en önemli güç. Türkiye’de süreli yayınların ve akademisyenlerin yerini sosyal medya trolleri, sözde gazeteciler, yeni majör isimler aldı. Bunlar ne derse onlara inanan bir mutlu azınlık var. Bir başka hukukçu Zafer İşeri de, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nde taraf olmaktan çıkmasının herhangi bir değişime yol açmadığını söyledi. İşeri “6284 sayılı ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin engellenmesine dair mevzuat hâlen yürürlükte. Bu kanun hem kadına yönelik şiddete engelleme yönünde bir irade hem de aile içi şiddete yönelik düzenlemeler içeriyor. Yani kadını korumaya yönelik her hüküm esasında aile içindeki her bir ferdi, anne- babayı, çocukları, erkeği de koruyacak nitelikte” ifadelerini kullandı.

RAKAMLAR YALANLIYOR

Öte yandan, veriler de, kadın cinayetlerinin sayısının İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldıktan sonra katlandığı iddialarını çürütüyor. Türkiye, 2014 yılında yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nden 2021 yılında çıkmıştı. 2014’te 291 kadın cinayeti işlenirken bu rakam 2017’de 354, 2018’de 408, 2019’da 425’e, 2021’de ise 433’e yükseldi. Sözleşmeden çıkıldıktan sonraki yıllarda ise; 2022’de 408, 2023’te 416, 2024’ün dokuz aylık sürecinde ise yaklaşık 300 kadın cinayeti işlendi.

Kaynak: Türkiye Gazetesi
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...