Millî İstihbarat Akademisi'nden AP seçimleri raporu: Aşırı sağ Türkiye’yi zorlayabilir

Millî İstihbarat Akademisi, bugün tamamlanacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine yönelik rapor hazırladı. Raporda, Türkiye ve Avrupa açısından öneme sahip olan AP’nin yapısını, parlamentodaki siyasi grupların söylemlerini ve Türkiye’ye yaklaşımlarını, seçimlere dair beklentileri ve sonuçlarının AB-Türkiye ilişkilerine muhtemel etkileri ele alındı.
HABER MERKEZİ ANKARA - Seçimlerin, Avrupa Birliği (AB) içindeki dengeleri olduğu kadar Atlantik ötesi ilişkileri de etkileme potansiyeline sahip olduğu vurgulanan raporda yapılan değerlendirmelerde, AP’de fikir ayrılıklarının artabileceği öngörülüyor. Buna göre, geleneksel olarak Türkiye karşıtı tavırların daha baskın olduğu aşırı sağ grupların; göç, üyelik müzakereleri, Gümrük Birliğinin yenilenmesi ve vize serbestîsi gibi konularda Türkiye’yi zorlayıcı adımlar atma ihtimalinin arttığı belirtiliyor. Ancak AP’nin kendi içerisinde siyasi tartışmalar ve fikir ayrılıkları ile daha fazla enerji kaybedeceği ve karar alma süreçlerinde daha fazla zorlanacağı tahmin ediliyor. Bu durumun, AB’nin uluslararası alandaki aktörlük konumunu daha fazla sorgulanır hâle getirebileceği düşünülüyor.
SANDALYE SAYISI ARTACAK
Raporda, en son 2019 yılında düzenlenen AP seçimlerinden bu yana Covid-19 pandemisi ve Rusya Ukrayna savaşı gibi gelişmeler Avrupa’daki siyasi ve ekonomik iklimi önemli ölçüde değiştirdiğine dikkat çekilerek “Avrupa ülkelerinde düzenlenen seçimlerde de aşırı sağın yükselen bir grafik izlediği görüldü. Seçim öncesi gerçekleştirilen anketler merkez sağ ve sol partilerin bir miktar oy kaybına uğrayacağını, buna mukabil başta aşırı sağ olmak üzere radikal partilerin Parlamentodaki sandalye sayılarını artıracağını öngörüyor. Radikal sağ partilerin şimdiye kadar elde etmekte zorlandıkları, AP içinde etkili makamlar olan başkan yardımcılıkları ve komite başkanlıklarını elde etmelerini sağlayabilir” denildi.
Avrupa’da İslamofobinin daha artabileceği uyarısı yapılan raporda, Türkiye-AB ilişkilerine yönelik tespitler de yer aldı. Raporda Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından oluşan atmosferde Doğu Avrupa ülkelerinin NATO ile dayanışmayı arttırdığı ve geçmişte NATO ile mesafeli ilişkileriyle bilinen AP içindeki siyasi grupların dahi artan şekilde NATO vurgusunda bulunduğu kaydedildi. Bu durum, ittifakın önemli bir üyesi olan Türkiye’nin kıtanın güvenliği hususunda öne çıkmasına neden olabileceği vurgulanırken Özellikle son dönemde Türkiye’nin; Romanya, Polonya ve Macaristan gibi ülkelere olan silah ihracatının hızlı bir biçimde artmasının, yakın gelecekte Türkiye-Avrupa ilişkilerinde normatif konular yerine güvenlik boyutunun daha fazla öne çıkacağının göstergesi olarak okunabileceği kaydediliyor.