Örümcek ağı gibi Marmara'yı sardı! Müsilaj felaketi geri mi dönüyor?

2021 yılında Marmara Denizi'ni saran ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'Marmara Denizi Eylem Planı' kapsamında başlattığı temizlik çalışmalarıyla ortadan kaldırılan müsilaj (deniz salyası) gri döndü. Yapılan araştırmalar, İstanbul ve İzmit Körfezi'nin tehlike altında olduğunu ortaya koydu.
Geçtiğimiz aylarda Balıkesir'in Erdek ilçesinde denizde yapılan çalışmalarda müsilajın 24 metre derinliğe kadar yayıldığı ortaya çıkmıştı. Uzmanların Marmara Denizi için yaptığı uyarıların ardından korkulan oldu. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Erdek'te müsilajın deniz seviyesinin 5 ila 25 metre arasında büyük bulut kümeleri şeklinde yoğunlaştığını ve Güney Marmara'nın tamamına yayıldığını tespit etti.
Su altı görüntüleriyle durumu gözler önüne seren Prof. Dr. Sarı, sorunun yaygınlaştığını ve bölgedeki ekosistemi ciddi şekilde tehdit ettiğini söyledi. Prof. Dr. Sarı, acil olarak eylem planlarının aktif edilmesi gerektiğini de vurguladı.
"ÖRÜMCEK AĞI GİBİ MARMARA'YI SARMIŞ DURUMDA"
25 Ekim'de Erdek Körfezi'nde yeniden ortaya çıkan müsilajın kısa sürede Marmara Adaları'nın çevresine ve Güney Marmara'ya yayıldığını söyleyen Prof. Dr. Sarı, "Toplam 4 hafta içinde Marmara'nın en kuzeyine kadar neredeyse ulaşmak üzere. Bugün itibarıyla Gemlik Körfezi'nde, İstanbul Adaları'nın çevresinde ve Yalova Çınarcık bölgesinde 5-25 metre aralığında, örümcek ağı gibi bütün Marmara'yı sarmış durumda" dedi.
"ÇIPLAK GÖZLE GÖRMEYE BAŞLADILAR"
Müsilajın yüzeye yaklaştığını belirten uzman isim, şu ifadeleri kullandı:
"Çınarcık Esenköy Balıkçı Barınağı'nda kıyıdan bakanlar müsilajı çıplak gözle görmeye başladılar. Bu gösteriyor ki müsilaj, yavaş yavaş yüzeye doğru yaklaşıyor ve bir taraftan da kuzeye doğru yayılıyor. Kısa süre içerisinde, bir iki hafta içinde muhtemelen İzmit Körfezi de tamamen müsilajla karşılaşmış olacak. Peki, ne yapacağız? Şu anda esasında acil olarak yapmamız gereken şey, Marmara Denizi'ne bir şekilde çeşitli yollardan gelen kirlilik kaynaklarını kontrol etmemiz. Yani evsel atıklar, endüstriyel atıklar ve diğer atıkların hepsini kontrol etmemiz lazım.
Peki, bu kadar kısa süre içerisinde edebilir miyiz? Edebileceklerimiz var. Çalışmayan arıtma tesisleri var; hızla onları çalışır hale getirmemiz gerekiyor. Sanayi tesisleri, hepsi taahhüt ettiler ruhsatlarını alırken 'biz çevreyi kirletmeyeceğiz' diye. Denetimleri artırarak acilen onların atık salınımını durdurmamız gerekiyor. Bunları yaparsak, ilkbaharda ve yazda müsilajın tekrar o korkunç haliyle yüzeye çıkmasını belki bir parça azaltabiliriz.
Ancak eğer ihmal edersek, görmezden gelirsek bahar ve yaz aylarında zor günlerin bizi beklediğini unutmayalım. Müsilaj bir sonuçtur. Müsilajın ortaya çıkmaması için nedenlerinin ortadan kalkması gerekiyor."