Şirin Elmas Hanilçi'yi katleden kağıt toplayıcısının cezası belli oldu!
Şişli'deki Feriköy Mezarlığı'nda 31 Ekim'de 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi'yi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan kağıt toplayıcısı Mustafa Örün, ilk duruşmada, "çocuğa karşı kasten öldürme", "cinsel amaçla çocuğu hürriyetinden yoksun kılma" ve "çocuğun cinsel istismarı" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 51 yıl hapse çarptırıldı.
Türkiye'yi dehşete düşüren haber Kasım 2024'te gündeme gelmişti. İstanbul Şişli Feriköy Mezarlığı'nda 6 yaşındaki Şirin Elmas Hanilçi'yi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan kağıt toplayıcısı Mustafa Örün bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
"ANLATACAĞIM HİÇBİR ŞEY YOK"
Duruşmada savunması sorulan sanık Mustafa Örün, "Anlatacağım hiçbir şey yok." dedi.
Maktulün babası İbrahim Hanilçi, olay günü denetimli serbestlik kapsamında Asliye Ceza Mahkemesi'nde çalıştığını, eşi Yeter Hanilçi'nin kaybolduğunu söylemesi üzerine kızını aramaya başladıklarını, karakola gittiklerinde de kızının öldürüldüğünü öğrendiği anlattı.
Anne Yeter Hanilçi ise beyanında "Evimin faturasını yatırmaya gittim, döndüğünde kızım yoktu. Bu hakkı nereden buluyor da kızımı katlediyor. 2 aydır gözümün yaşı dinmedi, idam istiyorum." dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı davaya katılma talebinde bulunarak sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.
AVUKATI BİLE SAVUNMADI!
Esasa ilişkin mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı sanık Örün'ün "çocuğa karşı kasten öldürme", "cinsel amaçla çocuğu hürriyetinden yoksun kılma" ve "çocuğun cinsel istismarı" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 51 yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.
Mütalaanın ardından söz verilen sanık Örün, bir önceki savunmasını tekrarlayarak, "Başka bir şey diyeceğim yok." dedi.
Sanığın avukatı da müvekkilinin üzerine atılı suçu kabul ettiğini belirterek, savunma yapmadı.
KATİLİN CEZASI BELLİ OLDU
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti sanık Mustafa Örün'ü, "çocuğa, kadına karşı ve bir suç delillerini gizlemek veya yok etmek amacıyla kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "cinsel amaçla çocuğu hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 21 yıl ile "çocuğun cinsel istismarı" suçundan da 30 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme heyeti, sanığa üst sınırdan ceza hükmü kurarak indirim uygulamadı.

Küçük kızın birlikte dışarıya çıktığı kardeşlerinden Hiranur Hanilçi'nin ifadesinde, evin önünde oyuncaklarla oynayan Şirin'in bir süre sonra gözden kaybolduğunu söylediği aktarılan iddianamede, olayla ilgili kamera görüntülerinin incelendiği aktarılmıştı.
Kamera kayıtlarına göre 31 Ekin 2024 tarihinde Şirin'in saat 16.35 sıralarında tek başına Avukat Caddesi'nden Ülker Sokak istikametine, oradan da Poyraz 1 Sokağa girdiği, bu sokağın girişinde sanık Mustafa Örün'ün hurda toplama aracıyla Şirin'in yanına geldiği, iletişimde bulunmaya ve yakınlık kurmaya başladığı anlatılmıştı.
İddianamede, sanık Örün'ün yürüdükleri yol boyunca Şirin'le konuştuğu, çöp konteynerlerinin yanında durup bir yandan kağıt topladığı, saat 16.45 sıralarında Şirin'le Poyraz 1 Sokak ve Hasret Caddesi kesişimine gelip, buradan Feriköy Mezarlığı istikametine doğru ilerlediği kaydedilmişti.
BAĞIRMAMASI İÇİN EŞARBI BOYNUNA DOLADI
Sanığın Şirin'i Feriköy Mezarlığı'nın giriş kapısına yakın tenha alandaki iki mezar arasına götürdüğü, burada cinsel istismarda bulunmak üzere önce ağzına eşarp sokup sesini duyurmasına engel olduğu belirtilen iddianamede, çocuğun sanıktan kurtulmak için çaba harcadığı ancak başaramadığı ifade edilmişti.
İddianamede, sanık Mustafa Örün'ün istismarda bulunduktan sonra delilleri ortadan kaldırmak, suçu gizlemek ve yakalanmamak için Şirin'i öldürmeye karar verdiği, ağzına tıkadığı eşarbı çıkartarak boynuna doladığı ve bu şekilde küçük kızı öldürdüğü tespitine yer verilmişti.
Sanığın, öldüğünden emin olduktan sonra Şirin'e kıyafetlerini giydirdiği, iki mezar arasına yatırarak üzerini otlarla örttüğü aktarılan iddianamede, "Olayın cereyan ediş şekli dikkate alındığında, sanığın maktul çocukla karşılaştığı ilk andan itibaren cinsel amaçlarla hareket ettiği, kendisini bir şekilde manipüle ederek yanında tuttuğu, uğrak bir yer olmayan mezarlığa götürmeye karar verdiği, maktulle ilerlerken bir yandan kağıt toplamaya devam ederek dikkati çekmemeye çalıştığı anlaşılmıştır." denilmişti.
CANİ MUSTAFA ÖRÜN SUÇUNU İTİRAF ETMİŞTİ
Sanık Örün'ün ifadesinde, mezarlıktayken kız çocuğunun tekrarlanan para taleplerini reddettiğini, çocuk kendisine hakarette bulununca da sinirlendiğini ileri sürdüğü kaydedilen iddianamede, sanığın, çocuğun üzerindeki eşarbı alıp ağzına tıkayarak cinsel istismarda bulunduğunu, sonrasında da eşarbı boğazına dolayıp çocuğu boğduğunu itiraf ettiği anlatılmıştı.
İddianamede, sanığın ifadesinde, nefes almadığından emin olduğu çocuğa kıyafetlerini giydirdiğini ve iki mezar arasına yatırarak otlarla üzerini örttüğünü söylediği, "Kız çocuğunu, cinsel saldırıda bulunduğumu ailesine söyleyeceğinden endişelendiğim için öldürmeye karar verdim." dediği aktarılmıştı.
Gözaltına alındıktan sonra kızın bulunduğu yeri polis ekiplerine gösterdiğini belirten sanık, ifadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul ettiğini söylemişti.