TÜSİAD başkanlarına kamu davası! Hapisleri isteniyor

Anadolu Ajansı
- Güncelleme:
Gündem Haberleri  / Anadolu Ajansı

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında "Basın yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 5 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle kamu davası açıldı.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında "zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan 5 yıl 6 ay 15'er güne kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turan ile YİK Başkanı Aras hakkında 13 Şubat'taki dernek genel kurulunda yaptıkları konuşmalarda, yargıyı telkin ve yönlendirme içerikli ifadeler kullandıkları iddiasına ilişkin başlatılan soruşturma tamamlandı.

5 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR

Hazırlanan iddianamede, Turan ve Aras'ın "zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçundan 1 yıl 10 ay 15'er günden 5 yıl 6 ay 15'er güne kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Ayrıca Turan ve Aras hakkında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan soruşturma yürütüldüğü öğrenildi.

İDDİANAMENİN DETAYLARINA ULAŞILDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Aras ve Turan'ın Türkiye genelinde hukuki güvenliğin olmadığını, vatandaşların Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik güven probleminin olduğunu, bu sebeple huzursuzluğun bulunduğunu, tutuklama iş ve işlemlerinin hukuksuz olduğunu, kayyum atama iş ve işlemleri ile gözaltı, tutuklama gibi hukuki tedbirlerin toplumda güveni sarstığını beyan ettikleri aktarıldı.

İddianamede, şüphelilerin içeriğini bilmedikleri siyasi, hukuki, adli ve idari olaylarla ilgili değerlendirmede bulunarak, telkin ve yönlendirici mahiyetteki yanıltıcı ve dezenformasyon içerikli bilgileri yaydıkları kaydedildi.

Aras'ın konuşmasının TÜSİAD'ın internet sitesi üzerinden görüntülü ve yazılı şekilde yayınlandığı belirtilen iddianamede, şüphelilerin konuşmalarını ekonomi alanında bulunduğu konum ve kariyerleri ile birçok üyesi bulunan derneğin başkanlık makamında bulunmalarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle gerçekleştirmeleri nedeniyle, eyleminin etki alanını genişlettikleri ifade edildi.

Şüphelilerin beyanlarının düşünce ve kanaat (ifade) özgürlüğü açıklama sınırlarını aştığı, haber ya da bilgi verme hakkı kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı kaydedilen iddianamede, şüphelilerin ayrıca toplumun doğru haber veya bilgiyi alma ve erişme hakkını yanıltıcı bilgiler aracılığıyla engelledikleri, içeriğini bilmedikleri ve toplumun genelini ilgilendiren olaylara ve adli işlere ilişkin bilgileri sırf halk arasında endişe ve panik oluşturmak amacıyla söyledikleri öne sürüldü.

İddianamede şüphelilerin sözlerinin ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili olduğu, bu kapsamda eylemlerinin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu, şüpheliler tarafından siyasi, ekonomik ve ticari konularda toplumu manipüle etmek amacıyla gerçeğe aykırı veya yanıltıcı bilgiler verildiği vurgulandı.

İddianamede, şüphelilerin "zincirleme şekilde basın ve yayın yoluyla yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçundan cezalandırılmaları istenirken, "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçundan soruşturma dosyasının ayrıldığı belirtildi. Bu suçun soruşturma usullerinin ve suçtan zarar gören unsurunun farklı olması nedeniyle ayırma kararı verildiği kaydedildi. İddianame, İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.

Anadolu Ajansı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Murat 7 Mart 2025 14:55

Kesinlikle hapis cezası verilmeli, bunlar gibilere de.

Sonraki Haber Yükleniyor...