Yılın dolandırıcılık davasında Seçil Erzan ağlayarak kendini savundu: Dolandırıcı olduğuma inanıyor musunuz?

Yüksek gelir vaadiyle onlarca kişiyi dolandırdığı iddia edilen bankacı Seçil Erzan'ın yargılanmasına devam edildi. Erzan, mahkemede ağlayarak savunma yapıp dolandırıcı olmadığını söyledi. Erzan, "Benim gerçekten dolandırıcı olduğumu düşünüyor musunuz, buna inanıyor musunuz?" diye sorarak, söz konusu paralardan menfaat sağlamadığını, kendisinden paraların zorla alındığını iddia etti.
Yüksek karlı güvenilir fon adı altında, Fatih Terim gibi isimlerin de dahil olduğunu söyleyip aralarında Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan gibi ünlü futbolcular da dahil 29 kişiyi milyonlarca lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan'ın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve 4 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.
SANIK ERZAN DURUŞMADA AĞLADI
Savunması sırasında zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan Erzan, "Benim gerçekten dolandırıcı olduğumu düşünüyor musunuz, buna inanıyor musunuz?" diye sorarak, söz konusu paralardan menfaat sağlamadığını, kendisinden paraların zorla alındığını iddia etti.
Erzan ayrıca yurt dışına kaçmak gibi bir planı olmadığını da sözlerine ekledi.
'ÖZGÜRLÜĞÜM İÇİN YALVARIYORUM'
Tutuklu sanıklardan Ali Yörük de savunmasında gerçek mağdurun kendisi olduğunu öne sürerek, evinin hacizli olduğunu söyledi.
Yörük, "Özgürlüğüm için yalvarıyorum, tahliyemi istiyorum." dedi.
'NEREDEYSE BU PARA BULUNSUN'
Bu sırada Erzan da ağlayarak, "Ben de bundan bahsediyorum. Hiç kimsenin parasını almadım. Neredeyse bu para bulunsun. Ben de tahliye olmak istiyorum." şeklinde konuştu.
ARA KARARLAR
Alınan tanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Seçil Erzan ve Ali Yörük'ün tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Heyet, aralarında Fatih Terim ile Selçuk İnan'ın da bulunduğu 6 müştekinin davaya katılma talebinin kabulüne karar vererek, bir sonraki celse hazır edilmeleri için avukatlarına süre verilmesine, hazır olmadıkları takdirde haklarında zorla getirme kararı çıkarılmasına hükmetti.
Denizbank'ın dosyaya sunduğu kamera kayıtları saatlerinin güncel olup olmadığının bankaya yazı yazılarak sorulmasını kararlaştıran heyet, tanıklar hakkında bazı müşteki avukatlarının "yalan tanıklık"tan suç duyurusunda bulunulması taleplerinin reddine hükmetti.
Heyet; Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu, Demet Tokgöz, Ali Rıza Dizdar ve Dilek Çakır'ın da aralarında bulunduğu bazı isimlerin "tanık" sıfatıyla dinlenilmesi talebinin de reddine karar verdi.
Bankalar Birliğine ve BDDK'ye müzekkere yazılarak, uygulamada bankalardaki para sayma makinelerinin sayılan paraları sisteme kaydedip etmediği veya seri numaralarının kayıtlara geçip geçmediğinin sorulmasına hükmeden heyet, Seçil Erzan'ın odasının boşaltılmasıyla ilgili düzenlenen tutanak varsa bankadan istenmesini kararlaştırdı.
Heyet, Sermin Tekin tarafından alınan Seçil Erzan'a ait ses kayıtlarının istenmesine ve bankanın eski çalışanlarının tanık olarak dinlenilmesine karar vererek, duruşmayı 20 Eylül'e erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak, yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği, ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturduğu, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
ERZAN HAKKINDA 305 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 93 yıldan 305 yıla kadar hapsi isteniyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenilen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın da "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.