“Ayşe Tatile Çıksın” parolasıyla başlayan Kıbrıs Barış Harekatı kaç gün sürdü?

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “Atilla Harekâtı” koduyla başlattığı “Kıbrıs Barış Harekatı” zamanın başbakanı Bülent Ecevit’in emriyle 20 Temmuz 1974'te başlamıştı. İkinci harekât “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla 14 Ağustos 1974’te başlamıştı. Peki Kıbrıs Barış Harekatı kaç gün sürdü? Tüm detaylar haberimizde…
Yıl 15 Temmuz 19747’ü gösterdiğinde, Kıbrıs'ta Başpiskopos Makarios'a karşı darbe yapılarak yerine Nikos Sampson iktidarın başına geçmişti.
Türkiye’de dönemin Başbakanı olan Bülent Ecevit bu olay karşısında Afyon gezisini yarıda keserek Ankara'ya gelerek Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu ile olağanüstü toplantılar yaptı.
Bir gün sonra Makarios İngilizlerin yardımıyla Malta Adası'na helikopterle götürülmüş, Başbakan Ecevit’te parti liderleriyle görüşerek, Yunanistan'daki darbenin doğuracağı sonuçlara karşı askerî tedbirlerin alınmaya başlandığını bildirmişti.
17 Temmuz’da Makarios; Birleşmiş Milletler'i, Yunanistan'ı kınanmasını istedi.
Bu isteğin ardından NATO’nun Yunanistan'daki cunta yönetimini bir bildiriyle uyarmıştı. Başbakan Ecevit ve heyeti, cunta yönetimini görüşmek için Londra'ya gitti.
Nikos Sampson Yunanistan’daki gücünü Kıbrıs'ta da göstererek buraya da hâkim olmaya başladı.
Birçok devlet başkanı, soğukkanlı olunması gerektiğini söyleyen bildiriler ve mesajlar yayımladılar.
Bir gün sonra Ankara'da baş döndüren hareketlilik yaşanıyordu. Dönemin Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ve Maliye Bakanı Deniz Baykal diğer parti liderleri ile birlikte Mecliste olağanüstü toplantı yaptı.
Aynı gün dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Pekin’den dönmüş, Londra'daki Türk heyeti de Henry Kissinger'in temsilcisi Joseph Sisco ile görüşmesinden ve Savunma Bakanı Hasan Esat Işık'ın İngiliz Dışişleri Bakanı James Callaghan'la son kez görüşmesinin ardından yurda geri döndü.
Aynı gün Joseph Sisco, Atina'ya cunta yönetimiyle görüşmeye gitmişti.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI KAÇ GÜN SÜRDÜ?
Kıbrıs Barış Harekatı’nın ilki 20 Temmuz 1974 yılında başladı ve 18 Ağustos 1974 yılında ise sona erdi. Türkiye ve Yunanistan, Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıslı Rumlar arasında yaşanan bu savaş 4 hafta bir gün sürmüştür.
19 Temmuz’da Joseph Sisco, Atina'da cunta yönetimiyle görüştükten sonra Türkiye'ye geri geldi. Bu sırada Türk Deniz Kuvvetleri savaş gemileri Mersin'den demir almış vaziyette beklemeye başladı. ABD’li yetkililerle gece geç saatlere kadar devam ederken Türk Silahlı Kuvvetleri de hazırlıklarını tamamlayarak çıkarma gemilerine askerleri bindirmeye başladı. Trakya'daki askeri birlikler Yunan sınırına kaydırıldı. Yunan darbeciler, Trakya sınırındaki köyleri boşaltma kararı aldı ve Atina radyosunda “Bir günde Konstantinopolisteyiz.” Mesajlarını yayarak savaş çığırtkanlığı yapmaya başladı. Bir gün sonra sabah erken saatlerde Türk savaş uçakları keşif uçuşlarını tamamlamış daha sonra asıl harekât için tekrar havalanmaya başladı. Yaklaşık bir saat sonra yani sabah saat altı da Başbakan Ecevit radyodan çıkarmanın başladığını açıkladı. Sabah 8.30'da Mehmetçik, Kıbrıs'a çıkmıştı.
21 Temmuz sabahında Birleşmiş Milletler her iki ülke için “ateşkes” çağrısında bulundu. Türkiye, Yunan donanması Kıbrıs'a hareket ederse vurulacağını açıkladı. Yunan cunta lideri Nikos Sampson, Türkiye'nin uyarısını dikkate almadıklarını söyledi. Bunun üzerine Başbakan Ecevit, Joseph Sisco'ya hedeflere varılmadan durulmayacağını söyledi. ABD’li yetkililer Yunan cuntasındaki fikir ayrılıkları yüzünden ülkede muhatap bulamadığını açıkladılar. Türkiye'nin tüm uyarılarına rağmen Kıbrıs'a doğru hareket eden Yunan gemileri ve uçakları ile Baf ve Baf açıklarında savaş devam ediyordu. Türk birlikleri Kıbrıs'ta Türklerin yaşadığı bölgelerde tek tek kontrolü ele geçirip ilerleyişi sürüyordu. Bir gün sonra Yunan cuntasının kendi aralarındaki anlaşmazlıkları ve ordunun komuta edilememesinden dolayı dağılmak üzere olduğu haberleri yayıldı ancak Atina haberleri resmî olarak yalanladı. Yunanistan Birleşmiş Milletler'in "ateşkes" çağrısını yerine getirme kararı alarak uygulanmaya başlandı.
23 Temmuz’da Yunan cuntası, iktidarı Karamanlis'e bırakıp Nikos Sampson'un yerine Klerides başbakan olarak göreve geçti. Bu sırada Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan özel toplantıda “Türk ordusu başarılı bir harekat düzenledi.” diye açıklamalar yaparak kuvvet komutanları ve Mehmetçik tebrik edildi. Böylece yapılması gereken Cenevre Konferansı bir gün ertelenmiş oldu.
24 Temmuz sabahı Başbakan Bülent Ecevit, yeni Yunanistan Başbakanı Karamanlis'i tebrik ederek BM’nin "ateşkes" çağrısına uyulmaya devam edilmesini istedi. Bir gün sonra Cenevre'de üçlü konferans akşam saatlerinde başladı. Yapılan görüşmelerde Yunanistan, ateşkesin görüşülmesini, Türkiye ise adaya gelecek olan yeni yapının görüşülmesini talep etti. Mavros, Türk silahlı kuvvetlerinin genişlemeyi durdurarak 22 Temmuz'da varmış olduğu hatlara geri çekilmesini istedi. Türk heyeti bu teklifi reddetti ve görüşmelere ara verildi. Yapılan ikili görüşmeler de Türk heyeti, konferansın devam etmesini istedi. Ancak Yunan heyetinin konferansa devam etmek istemediği gerekçesiyle Callaghan, Kissenger'ı müdahil olmaya çağırdı.
27 Temmuz da görüşmeler hız kesmeden devam etti. Nihayet Kissenger'ın yönlendirmesiyle Yunan heyeti konferansı terk etmeyeceğini duyurdu. Ve yapılması gereken tüm görüşmeler yapılarak uzmanların kabul edilir bir görüş hazırlayarak ertesi gün bakanlara sunmaları kararı alındı. Bir gün sonra uzmanların toplantıları devam etti. Güneş, toplantı salonuna giderken bir gazetecinin sorusu üzerine: "Hükûmetten yetki aldım. Eğer isteklerimiz kabul edilmezse çekileceğim.” dedi. Başbakan Ecevit’te verdiği bir demeçte “Güvenlik sorunları ve ateşkes birbirlerinden ayrılmaz.” dedi. Saat dört sularında uzmanların eşliğinde üç bakan, gayriresmî toplantıya başladı. Gece yarısına doğru Başbakan Bülent Ecevit'in "Türk birliklerinin adadan çekilmesi" maddesine itiraz ettiği açıklandı. Ecevit, Karamanlis'e Ege'de buluşma önerisi getirdi.
29 Temmuz’da gece saat üç sularında Mavros, toplantının yapıldığı BM sarayından ayrılarak "Artık her şey Ankara'ya bağlı, kabine toplantısı var. Kabul veya reddecekler." dedi. Başbakan Ecevit ise "çekilme" maddesiyle ilgili tüm tekliflerin Kıbrıs Türklerinin güvenliğinin fiilen garanti edilemeyeceği gerekçesiyle kabul edilmeyeceğini açıkladı. Ve bir gün sonra çekilmeyle ilgili tekliflerde anlaşmaya varıldı ve “Cenevre Deklarasyonu” imzalandı. 1 Ağustos’ta Mavros, Türkiye'nin Deklarasyonu'nu ihlal ederek adada Türk ordusunun ilerleme yaptığını iddia etti ve ikinci kez görüşmelere gitmeyeceğini söyledi. Bir gün sonra Türk yetkili Güneş, Türk köylerindeki Rum işgalinin ve zulmünün devam ettiğini, bu durumda ikinci görüşmeye gitmeyeceğini açıkladı.
Cenevre Konferansına 8 Ağustos’ta tekrar devam edildi. Üç ayrı komite kurulmasına rağmen görüş ayrılıkları nedeniyle konferansa devam edilemedi. Bunun üzerine Klerides ve Denktaş, Cenevre'ye geri geldi. Kelerides, “Bu toplantı anayasal sorunları ele almaya yetkili değildir." dedi. Rauf Denktaş, “Türkiye'nin teklif ettiği coğrafi federasyon, tek çıkar yoldur.” dedi.
Tarihler on iki ağustosu gösterdiğinde Türkiye Yunan heyetine iki öneri sundu. Birincisi altı kantonlu ve ikincisi iki bölgeli öneri… Yunan yetkililer kırk sekiz saat süre istedi. Ancak Yunan tarafı “Silah gölgesinde antlaşma imzalanmaz.” diyerek Türk heyetinin sabrını taşırdı ve Yunanistan'ın süre isteğini reddetti.
KIBRIS BARIŞ HAREKATI PAROLASI NEDİR?
Tarihler 14 Ağustos 1974’ü gösterdiğinde Türkiye “Ayşe Tatile Çıksın” parolasıyla sabah saat 05.00'te ikinci harekâtı başlattı. Türk askerleri, başkent Lefkoşa'ya girdi. Bunun üzerine Yunanistan, çatışmayı NATO'nun durduramadığı gerekçesiyle NATO'nun askerî kanadından ayrıldıklarını açıkladı. Böylece Yunan ve sivil Rumlar, Türklerin çoğunlukta yaşadığı Muratağa, Sandallar, Atlılar ve Taşkent köylerinde eşine az rastlanır katliamlar yaptılar. Bir gün sonra Yunan lider Karamanlis, ülkesinin Kıbrıslıların yardımına gidemeyeceğini açıkladı. Ve tüm suçu Yunan cuntası ve Türkiye'nin üzerine attı.
Bu metinde Kıbrıs Barış Harekatı kaç gün sürdü sorusuyla birlikte yaşananlara değindik.
Ali Kaptanoğlu Ali Kaptanoğlu: 20 Temmuz 74'te başlattıkları harekatın nasıl bir netice verdiğini görmek heyecan vericiydi.