Bilim insanları yeni bir renk keşfetti! "Olo" rengi nasıl ortaya çıktı?

Bilim insanları yalnızca lazerle görülebilen "Olo" adında yeni bir reng keşfetti. Mavi-yeşilin ötesinde tanımlanan bu yeni renk, keşfi renk körlüğü tedavisine katkı sunabilir.
UC Berkeley ile Washington Üniversitesi'nden araştırmacılar, insan gözünün doğal olarak algılayamayacağı "Olo" adını verdikleri yeni bir rengi ortaya çıkardı.
BİLİM İNSANLARI YENİ BİR RENK KEŞFETTİ: "OLO"
UC Berkeley ve Washington Üniversitesi'nden bilim insanları, insan gözünün sınırlarını zorlayan bir keşfe imza attı. "Olo" adı verilen renk, Oz Vision Ssitemi adlı özel bir cihaz kullanılarak retina üzerindeki M kon hücrelerinin hassas bir şekilde uyarılmasıyla ortaya çıkarıldı.
18 Nisan 2025'te Science Advance dergisinde yayımlanan çalışma, yalnızca beş kişinin deneyimlediği bu rengin, doğal ışık koşullarında algılanamayacak kadar doygun bir mavi-yeşil ton olduğunu gösteriyor. Gözün algı sınırlarını yeniden tanımlayabileceğini belirtilen rengin yalnızca fiziksel ışığa değil, aynı zamanda beyindeki sinirsel işleme bağlı olduğu belirtiliyor.
İNSAN GÖZÜNÜN DOĞAL OLARAK GÖREMEDİĞİ BİR RENK
İnsan gözü, S (mavi), M (yeşil) ve L (kırmızı) dalga boylarına duyarlı üç tip kon hücresiyle renkleri algılar. Ancak bu hücrelerin hassasiyetleri örtüşünce bazı renklerin doğal olarak görülmemesine neden oluyor. Katılımcılar "Olo"yu tarif ederken "doygun bir mavi" olarak tanımlıyor.

OLO RENGİ NASIL ORTAYA ÇIKTI?
"Olo"nun keşfi, Oz Vision Sistemi'nin retina üzerindeki M kon hücrelerini seçici olarak uyarmasıyla gerçekleşti. Bu sistem, katılımcıların retinasını haritalandırarak her bir M kon hücresinin yerini belirlerken mikrodoz lazer darbeleriyle yalnızca bu hücreleri hedefledi.
Lazer, göz hareketlerini telafi edecek şekilde kalibre edilerek hassas bir stimulasyon sağladı. Araştırmacılar, bu yöntemle doğal ışık kaynaklarıyla elde edilemeyen bir renk algısı ortaya çıkardığını açıkladı. Olo”nun yaklaşık bir turkuaz kareyle temsil edildiği paylaşımlar yapılsa da, gerçek deneyim laboratuvar dışında mümkün değil.
DENEYE KATILANLAR NE GÖRDÜ?
Deneye katılan dördü erkek biri kadın toplamda beş kişi gördüğü renkleri "olağanüstü doygun" veya "tarif edilemez" olarak nitelendirdi. Katılımcıların deneyimi klinik koşullar altında gerçekleşti. Oz cihazına sabit bir şekilde bakmaları ve göz hareketlerini en aza indirmek için bir bite-bar kullanmaları gerekti.
Bu, “Olo”nun yalnızca küçük bir görüş alanında (yaklaşık Ay’ın gökyüzündeki çapının iki katı) algılanabildiğini gösteriyor. Katılımcılar, “Olo”yu tarif ederken “sanki renk kavramı yeniden tanımlanıyor” gibi ifadeler kullandı.
RENK KÖRLÜĞÜ ARAŞTIRMALARINDA YENİ BİR KAPI AÇABİLİR
Bu keşif, renk körlüğü tedavisinde önemli bir potansiyeline sahip. Renk körlüğü, genellikle bir kon hücresi tipinin eksikliği veya işlev bozukluğuyla (dikromasi) ortaya çıkar.
Araştırmacılar, Oz sistemini kullanarak renk körü bireylerde eksik kon hücresi tipini taklit edecek şekilde lazer stimülasyonu uygulayabileceklerini ve böylece tam renk algısını geçici olarak sağlayabileceklerini düşünüyor.
BİLİM İNSANLARININ HEPSİ AYNI FİKİRDE DEĞİL
"Olo"nun yeni bir renk olarak tanımlanması, bilim camiasında tartışmalara neden oldu. City St George’s Üniversitesi’nden Prof. John Barbur, çalışmayı teknolojik bir başarı olarak övse de, “Olo”nun gerçekten yeni bir renk olup olmadığının tartışmalı olduğunu belirtti. Yeni bir renk tonu değil, mevcut bir rengin aşırı doygun bir versiyonu olabileceği üzerinde duruluyor.