Seyyid Ahmed Bedevi "rahime-hullahü teâlâ", sülale-i Resulden olup, kerametleri meşhurdur. Hem seyyiddir, hem de şerif. Gençliğinde, babasıyla Mekke'ye gitti. Beytullaha yakın bir yerde uyuyordu ki, gaibden bir ses; - Ey Ahmed! Uyan da Rabbini an! İnsan uyumakla Allah'a yaklaşamaz! diyordu kendisine. Kalktı ve abdest aldı. Tekrar uyuduğunda, duydu aynı nidayı. - Ey Ahmed! Uyan ve kalk! Rabbini sevenlere uyumak yakışır mı? diyordu bu defa da. Son olarak; - Ey Ahmed! Yüksek derecelere kavuşmak isteyen, ne uyur, ne de yiyebilir. Sen de nefsinle mücadele et. Zira sen yüksek derecelere ereceksin! denildi kendisine. O günden sonra ilme ve ibadete yöneldi. Konuşmayıp, halk ile ilgisini azalttı. Çalıştı, çoğalttı bilgisini. Öyle bir dereceye çıktı ki, kullara rüşd ve hidayet Ondan yayılır oldu. Hak âşıkları, Onun bir sohbetini cana safa bilirlerdi. Hep Allah'ı düşünür, Onu anardı. Nurlu kalbinde iz yoktu dünyadan. Din ilminde sahili görünmeyen bir denizdi. Binlerce veli yetiştirdi. Yüzünde öyle heybet vardı ki, bakmaya cesaret edemezdi insanlar. Bu yüzden, peçe ile gizlerdi yüzünü. Bunun için "Bedevi" denilmiştir kendisine. Önceleri çok cesur ve atılgan bir huya sahipken, sonraları çekildi inzivaya. Sükutu tercih etti. İşaret ederek anlatırdı meramını. Devamlı oruç tutar, bir zeytin tanesiyle yapardı iftar ve sahurunu. Uzun boylu, heybetli, buğday benizliydi. Çok nurlu ve sevimliydi. Gözleri doğuştan sürmeliydi... www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com