Dâvûd-i Tâî hazretlerine bir gün akrabâsından bir kimse gelip; "Bana nasîhat ediniz" deyince, mübârek ağlamaya başladı. Sonra ona dönüp; "Gece ve gündüz, bu yolculukta birer konak yeri gibidir. Âhırete gideceğimiz muhakkak olduğuna göre oraya hazırlık yapalım" dedi. Gözyaşını sildi. Ve titrek sesle; "Ben bunları sana söylüyorum, fakat bu nasîhate, senden çok, benim ihtiyâcım var" buyurdu. DIŞARI ÇIK! Hazret-i Dâvûd, bir gün ilâç içmişti. Evdekiler kendisine; "İlaç içtin, biraz dışarı çık, yürü, güneşlen" dediler. Başını öne eğdi. Sonra kaldırıp; "Mahşer günü Hak teâlâ bana; (Niçin lüzumsuz birkaç adım yürüdün?) diye sorarsa, ne cevap veririm?" buyurdu. UZLET ETTİ Dâvûd-i Tâî hazretleri, uzlete çekilmeden önce, İmâm-ı a'zam hazretlerinin hiçbir dersini kaçırmazdı. Hocası Ona; "Uzlet et" dedi. Bu emirle uzlete çekilince kalbi nûrla doldu. Bundan sonra İmâm-ı a'zam hazretleri, Dâvûd-i Tâî hazretlerinin ziyâretine gelir, Ona iltifâtlarda bulunurdu. KULLARI SEVİNDİRİN! Bir sohbetinde; "Müslümânları sevindirmeye bakın" buyurdu. Ve ilâve etti: Hadîs-i şerîfte; "Farzlardan sonra amellerin en üstünü bir Mü'mini sevindirmektir" buyuruldu. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com