Bağdat’ın “Kerh” beldesinde doğan Maruf-i Kerhi hazretlerine bir “genç” gelip “Allah’ın sevgisine nasıl kavuşurum?” diye sordu.
Büyük veli;
“Ona sadık kul olmakla” buyurdu ve onu alıp sultanın kapısına götürdü.
Kapıda biri duruyordu...
İki ayağı da sakattı.
Ama sadıktı o kapıya...
Oradan bir yere ayrılmıyordu. Çünkü gidecek başka kapı yoktu... O kişiyi gösterip;
“İşte bunun gibi olursan, Allah’ın sevgisine kavuşursun” buyurdu.
● ● ●
Biri de bu zata gelerek “Ahirette kurtulmak için ne yapmalıyım efendim?” diye sordu.
Büyük veli, ona;
“Tek şey yap!” buyurdu.
“O nedir efendim?”
Cevabında;
“Kurtulanlarla beraber olmaktır. İyilerle beraber olursan, ahirette kurtulursun” buyurdu.
● ● ●
Maruf-i Kerhi hazretleri, Hristiyan anne babadan dünyaya geldi. Henüz küçükken babası bir rahibe teslim etti bu oğlunu.
Rahip, çocuğa yakınlık gösterdi.
“Bizim üç tanrımız var” dedi.
Her gün böyle diyordu.
Ama o, karşı çıkıp;
“Hayır, Allah birdir” diyordu.
Rahip sinirleniyordu!
Ve onu dövüyordu...
O da üzülüyor ve “Böyle mektep olur mu?" diyordu içinden... Rahip ile mektepten “nefret” etti ve bir gün evden çıkıp dönmedi bir daha.
Terk etti Bağdat'ı. (Devamı var)