Ahmed Nâmıkî Câmî

A -
A +

"Kabâhat bende değil!" Bir gün "Ahmed-i Câmî", Herat'a gitmek için, Yola çıktı, kimseye bir haber vermeksizin. Ve lâkin Herat'lılar, bunu haber alarak, Döküldüler yollara, genç ihtiyâr, cümle halk. İki saatlik yoldan, onu karşıladılar. Ve bir "Taht"a oturtup, omuzda taşıdılar. Bereketlenmek için, bu hizmetle her biri, Birkaç adım taşıyan, çekiliyordu geri. Bu şekilde, Herat'a varınca en nihâyet, Müftînin konağında, eylediler ikâmet. "Abdullah Zâhid" diye, o yerde biri vardı. Bayram günleri hâriç, her gün oruç tutardı. Yaptığı içindir ki, böyle fazla ibâdet, Herkes, onu sever ve sayarlardı be gâyet. "Ahmed-i Nâmıkî"nin Herat'a teşrîfini, İşitince, bir merak sardı onun içini. Hanımına dedi ki: (Herat'a biri gelmiş. Bir gidip de göreyim, nasıl bir kimse imiş?) O dedi: (Bu niyetle gitmen doğru değildir. Çünkü o, Hak katında çok büyük bir velîdir. İstifâde etmeyi, kalbinden eyle niyet. Ve her ne emrederse, aynen eyle riâyet.) Lâkin o, bu sözlerden pek de hoşlanmıyarak, Dedi: (Sen anlamazsın, otur da işine bak.) Giyinip çıktı sonra, onu dinlemeksizin. Geldi, "Ahmed Câmî"yi imtihân etmek için. Ve lâkin girer girmez, Nâmıkî Câmî, ona, Buyurdu: (Yapar mısın, söylesem bir iş sana?) Dedi: (Doğru ve güzel bir işse dediğiniz, Ne için yapmıyayım, nedir o, söyleyiniz?) Buyurdu ki: (Öyleyse, geri dön şimdi derhal. Şu karşıki kasaptan, bir but kuzu eti al. Oradan bakkala git, biraz yağ, biraz pekmez, Alıp, kendi elinle evine götür bu kez. Pişir kuzu etini, tatlı yap pekmezi de. Oturup, hanımınla yiyin neş'e içinde.) O, bunları duyunca, düşündü: "Yemek nedir? Ben, bir şey yemiyorum gündüz otuz senedir." Buyurdu ki: (Ey zâhid, yanlış bu düşündüğün. Haydi git, dediğimi icrâ eyle sen bugün. Bizi vesîle edip, duâ et bir de Hakk'a. Murâdın her ne ise, kavuşursun mutlaka.) Adam "Peki" diyerek, o şeyleri yaptı hep. Sonra Hak teâlâdan, şu şeyi etti talep: Dedi ki: (Yâ ilâhî, kalp gözümü aç benim. Şehrin dört tarafında, ne varsa hep göreyim.) Duâsı kabûl olup, açıldı kalp gözleri. Gördü şehir içinde olan cümle şeyleri.