Ahmet Mekki Efendi "rahmetullahi aleyh"

A -
A +

Bu zat buyuruyor ki: (Bu dünya bir imtihan, Gâfil olmıyalım ki, oluruz yoksa pişman. Şu geçen dakikalar, belki "Son ân"ımızdır, Belki şu kıldığımız, "En son namaz"ımızdır. Yani "Âhiret" ile, birkaç dakika kadar, Aramızda çok kısa, gayet az bir zaman var. Nitekim bir "Zelzele" olacak olsa şu an, Bir anda âhirette oluruz hep o zaman. Bu dünya önce "Yok"tu, sonra da "Yok" olacak, İki "Yok" arasında bir "Hayat"tır bu ancak. Yani "Ölüm", insana mutlaka gelecektir, Öyleyse onu şimdi "Geldi" bilmek gerektir. Tâbiin-i izâmın en yükseği olan zat, Yani "Veysel Karânî" buyuruyor ki bizzat: "Yattığında, ölümü, yastığın altında bil, Kalkınca da karşında, o senden uzak değil.") Bir gün de buyurdu ki: (Dört şey gelmeden önce, Dört şeyin kıymetini bilmek lâzım iyice. Bir "Hastalık" gelmeden, "Sıhhat"in kıymetini, Bilip, yapmak gerekir günlük ibadetini. "Ölüm" gelmeden önce, kıymetini bu "Ömr"ün, Bilmeli ki, pişmanlık olmasın yine o gün. "Fakirlik" gelmeden de "Para"nın kıymetini, Bilirse, sıkıntıya sokmaz insan kendini. "Meşgûliyyet" gelmeden, boş geçen "Zaman"ların, Kıymeti bilinirse, üzüntü olmaz yarın. Zira o boş vakitte, bir "Allah" dese insan, Onunla ağır gelir belki de yarın mîzan.) Bir gün de sohbetinde buyurdu: (Ey cemâat, Gözünüzü açın ki, çabuk biter bu hayat. Öyle yaşayınız ki bu dünyada siz hattâ, "Yürüyen ölü" gibi bulunun bu hayatta. Nitekim buyurdu ki o Hüdânın Habîbi: "Yaşayın bu dünyada garip ve yolcu gibi." Hadîsin devamında buyurdu ki meâlen: "Addedin kendinizi yahut kabir ehlinden." "Garip olmak" şudur ki, hiç kimseyi tanımaz, Her derdini, yalnızca "Sâhibi"ne eder arz. "Yolcu gibi" olmanın şudur ki mânâsı da: Gözü olmaz dünyanın malı ve parasında. Bir "Âhiret yolcusu" bilir zira kendini, Sokmaz aslâ kalbine dünya muhabbetini. Kendini "Ölü gibi" addetmek de şöyledir, Öldü ölecek gibi, "Ölüm"ü yakın bilir. "Yürüyen ölü görmek isterse her kim eğer, Ebû Bekir'e baksın" buyuruyor Peygamber. Bu hal üzere olmak, kıymetlidir bu dinde, En yüce bir rütbedir hattâ Allah indinden.