Yemen'de yetişen velîlerden Şeyh Hubeyşî hazretlerine, bir gün; - Efendim, Allahın bir kimseyi sevdiğinin alâmeti nedir? diye sordular. Cevaben; - Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona iki şey nasîb eder, buyurdu. Birincisi, ona sevdiği bir kulunu tanıtır. İkincisi, hayırlı bir iş nasîb eder ona. Ve îzah etti bunları: - Yâni o kimse Allah adamlarından, "Ehl-i sünnet âlimleri"nden birini tanır, sever ve meşguliyeti "İslâma hizmet" olur o kimsenin. Dünyada en güzel şey Bir gün de; - Dünyâda en güzel şey nedir? diye sordular bu zata. Cevaben; - Dünyada en güzel şey, dünyâya düşkün olmamaktır, buyurdu. - En kıymetli maden nedir hocam? - Altındır. - Peki altından kıymetli olan nedir? - O altını bir başkasına vermektir. Mümin, Allahın dostudur Bir gün de sohbetinde; - Müslüman, çok kıymetlidir, buyurdu. Dünyâya bedeldir Müslüman. Müslümanın yüzüne bakmak ibâdettir. - İbâdet mi? dediler. - Evet, buyurdu. Müminin yüzüne sevgiyle bakana, cenâb-ı Hak "yüz umre sevabı" verir. - Hikmeti ne hocam? - Çünkü Müslüman, Allahın dostudur. Hâlis Müslümana, gökteki melekler bile imrenerek bakarlar. Alın yazısı anlaşılır mı? Bir gün de bazı sevdikleri; - Efendim, alın yazısı anlaşılır mı? diye sordular. - Anlaşılır, buyurdu. - Nasıl anlaşılır hocam? - Kim alın yazısını merak ediyorsa, "yaptığı işler"e baksın. Hangi yoldadır? Herkesin gönlünde bir şey yatar. Kimi zengin olmak ister, kimi müdür, kimi de evliyâ. Kim neyi isterse, o yolu araştırır. Allah da o şeyi ona kolaylaştırır. Ve özetledi: - Kalpteki arzular, pusula gibi kullara yön verir. Bir suyun akış istikametinden, hangi noktada denize varacağı bellidir. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com