Bir gün Resulullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Hazret-i Ali'ye; "Yâ Ali! Allahü tealayı sever misin?" diye sordu. Cevabında; "Severim" dedi. "Beni sever misin?" "Evet" dedi. "Hasan ve Hüseyin'i sever misin?" buyurdukta, yine; "Evet" deyince; "Yâ Ali! Bu kadar sevgiyi bir kalbe nasıl sığdırıyorsun?" buyurdu. *** Hazret-i Ali sustu. Cevap veremedi. Akşam eve geldi. Hazret-i Fâtıma'ya anlatınca; "Bunu bilmeyecek ne var. Allahı ve Resulünü sevmen imanından, beni sevmen nefsinden, Hasan ve Hüseyin'i sevmen tabiatındandır" dedi. *** Bu cevabı öğrendi. Resulullaha geldi. Aynısını arz edince; "Bu meyve, Peygamberlik ağacından alınmıştır" buyurdular. Yani bu cevap senden değil, Fâtıma'dandır, demek istediler. *** Hazret-i Ali (radıyallahü anh) buyurmuştur ki: "Ekin tanesini bitiren ve insanı halk eden Allahü tealaya yemin ederim ki, Resul-i Ekrem (aleyhisselam); "Ali'yi, ancak müminler sever. Ali'ye, ancak münafıklar buğz eder!" buyurmuştur. *** Âlimler bu babta; "Bir kimse, Hazret-i Ali'nin Resulullaha olan yakınlığını, Resulullah'ın da Hazret-i Ali'ye olan sevgisini bilir ve bu sebeple Hazret-i Ali'ye muhabbet ederse, o kimsenin imanının sıhhatine delildir" buyurmuşlardır. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com