Allah dostlarından Eşrefzâde Bursavî hazretleri, bir gün sevdiklerine; - Anne baba, evlâdından râzı olursa, Allahü teâlâ da, o evlâttan râzı olur, buyurdu. Ve şunu anlattı onlara: Bir gün, bir sahabî; - Yâ Resulallah, annem yaşlandı. Aklı da azaldı. Bütün hizmetlerini yapıyor, sırtımda taşıyorum. Hakkını ödemiş olur muyum? diye sordu. Efendimiz; - Olmazsın, buyurdular. Çünkü annen, yaşamanı isteyerek sana hizmet etti. Sen ise, "Ne zaman ölecek?" diye bekliyorsun. NE EKERSEN, ONU BİÇERSİN Sonra şu menkıbeyi anlattı: Bir kimsenin babası, birden felç olur. Bütün hizmetlerine oğlu bakar. Aylar yılları kovalar. Derken iyice bıkar. Önce severek yaptığı hizmetler, zor gelir artık. Kendi kendine; - "Götürüp, ıssız bir yere bırakayım" der. Ve bir gece, sırtlar adamı, sessizce çıkar evden. Gider ıssız bir dağa. Başlar yer aramaya. Babası anlar niyetini. Eliyle bir yeri gösterip; - Evladım, beni şuraya bırak! diye seslenir. Oğlu şaşırır. Ne diyeceğini bilemez. Tereddüt içinde kıvranırken, babası anlatır: - Vaktiyle benim babam da böyle felç olmuştu. Yıllarca ona bakmıştım. Sonra, senin gibi, ben de usanmış ve bir gece, sırtımda getirip, tam bu yere bırakmıştım. Ve ilâve eder: - Kim ne ekerse, onu biçer. Bu sözler, ok gibi saplanır oğlunun yüreğine. Tekrar sırtlar, götürür evine. Ama bin pişman olarak. Ve ağlayarak; - Yâ Rabbî beni affet, diye yalvarır. Bu, iyi bir ders olur ona. Artık ölünceye kadar, ona çok iyi bakar. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com