Mus'ab bin Umeyr (radıyallahü anh), Efendimizin sohbetini dinleyip imânla şereflendi.
Ama babası müşrikti.
Ve habersizdi bundan.
Bir müşrik, onu namaz kılarken görüp koştu babasına ve:
"Gördüm, gördüm!" dedi.
"Neyi gördün?"
"Mus'abın namaz kıldığını gördüm!"
Bu ihbar "bomba" gibi patladı evde.
Ve babası sorguya çekti onu:
"Sen dinden mi çıktın?"
"Hayır! Dine girdim."
Adamın yüzü gerildi:
"Söyle! Müslüman olduğun doğru mu?"
"Evet, doğru!"
İşte o anda çileden çıktı adam...
Üzerine titrediği sevgili oğlu, "can düşmanı"ydı artık!
Emretti evdekilere:
"Atın şunu mahzene!"
Attılar hemence.
Ardından işkence!
Mus'ab bin Umeyr'i, bizzat "öz babası" karanlık bir mahzene tıkmış işkence ediyordu...
Peki niye?..
Dininden dönsün diye.
Ama hayır!.. Hiçbir şey, onu hak dininden döndüremeyecekti.
Adam şaşırdı!
Artık çaresizdi...
İşkence kâr etmeyince alttan aldı.
"Oğlum, cahillik etme... Muhammed'i inkâr et. Sen bu şehrin en akıllı genciydin. Ona nasıl kandın?" dedi.
Hazret-i Mus'abın cevabı tek cümleydi:
"Lâ ilâhe illallah. Muhammedün Resulullah!"