Ay ile söyleşirdi!..

A -
A +

Hindistan evliyâsından Mirza Hüsâmeddîn Ahmed hazretleri, bir gün şunu anlattı sevdiklerine: Resûlullahın amcası hazret-i Abbâs, bir gün Efendimize; - Yâ Resûlallah! Siz kırk günlük idiniz ki, gökteki "Ay" ile söyleşirdiniz, dedi. Ve ilâve etti: - Lâkin merak ederim. Siz ona ne derdiniz, o size ne derdi? Efendimiz tebessüm buyurdular. - Evet hâtırlıyorum. O gün elimi bir şeyle sıkıca bağlamışlardı. Elimin acısından tam ağlamak üzereydim ki, gökten "Ay" bana seslendi. Hazreti Abbas sordu: - Ne dedi yâ Resûlallah? - Ağlama! dedi. Eğer gözyaşından bir damlacık toprağa düşerse, kıyâmete kadar bu toprakta bir daha yeşil bir ot bitmez. - İyi ama, siz o zaman bebektiniz. Bunları nasıl hâtırlıyorsunuz? - Evet, henüz bebektim. Ama ben bilirim. Hattâ doğmadan önce olan hadîseleri dahî biliyorum. - Birini anlatır mısınız. - Meselâ ben henüz doğmamıştım ki, cenâb-ı Hak yedi gökte, yedi dağ yarattı. Bu muazzam mekânı, görevli meleklerle doldurdu. - Görevleri neydi yâ Resûlallah? - Allahü teâlâyı tesbîh ve takdîs etmekti. Bu melekler devamlı zikredip, sevabını, bana salevât okuyan ümmetime hediye ederler. İslâm ahlâkı nedir? Bir gün de genç bir tanıdığı; - İslâm ahlâkı nedir? diye sordu bu zâta. - İslâm ahlâkı, kimseye yük olmamak, bilâkis herkesin yükünü çekmektir, buyurdu. Sordu yine: - Efendim, annemin babamın her emrini yapmalı mıyım? - Anne babanın, günah olmayan emirlerini elbette yapmak lâzımdır ve çok sevaptır. Fakat onların emirleri, Allahü teâlânın emrine ters düşüyorsa, yapılmaz. - Nasıl yâni? - Meselâ İslâmiyeti öğrenmeye mâni oluyor yâhut günah olan bir şeyi emrediyorlarsa, itâat etmek sevap değil, "Günah" olur. > E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com