"Bakıyorum neşelisin!.."

A -
A +

Şakîk-i Belhî hazretleri, gençliğinde ticaret yapıyordu. Kıtlık oldu bir ara. Bu, büyük dert oldu insanlara. Suratlar asık, kimse gülmüyordu. Bir gün, bir köleyi gördü ki, neş'eli ve gülüyor. Yaklaştı yanına: - Bakıyorum neş'elisin. - Evet, elhamdülillâh. - Bu kıtlıkta herkesin suratı asıkken, sen neş'elisin. Nedir bunun hikmeti? - Benim, zengin bir efendim var. Hem merhametli ve çok cömerttir. Kıtlığı niye dert edeyim ki? Hazreti Şakîk, hayran kaldı bu cevaba. - Aman yâ Rabbî! dedi içinden. O, bir kula güvenip böyle rahat ediyor. Benimse, o kadar tevekkülüm yoktur Rabbime!.. ÎMAN ET Kİ KURTULASIN Önceleri, gençlerin reisiydi. Bir gün Mecûsîlerin tapınağına girdi. İçeride, ateşe tapınan bir genç görüp yaklaştı yanına: - Buna niçin tapıyorsun? - ... - Allaha îman et ki, Cehennemde yanmaktan kurtulasın! Genç kalktı. Ve cevap olarak bir tokat attı ona. Şakîk çok üzüldü. Çok ağlayıp, tövbe etti. Ve aynı gün çıktı Belh'ten. Yıllar sonra, büyük bir "âlim" ve "velî" olarak geri döndü. O tapınağa geldi yine. İçeride yaşlı biri ateşe tapıyordu. Yanına yaklaşıp; - Allaha îman et ki, Cehennemde yanmaktan kurtulasın, dedi. İhtiyar hiç itiraz etmeden; - Peki! dedi. Ve "şehâdet" getirip Müslüman oldu. Hazreti Şakîk sordu: - Yıllar önce burada bir genç vardı. O yaşıyor mu? - Evet. O benim. - Öyle mi? Ama o zaman îman etmemiştin. Şimdi ettin, neden? - O zaman sözün hiç tesir etmemişti bana. - Peki ya şimdi? - Sözlerin kalbime işledi. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com