Musul’da yaşayıp orada vefat eden Adiyy bin Müsafir hazretleri, bir gün hizmetçisine;
“Filânca adaya git. Orada bir mescit göreceksin. İçerideki kimseye benden selâm söyle ve ‘Sen kendi işine bak, kimseye karışma!’ diye söyle” dedi.
Ve buyurdu ki:
“Gözünü kapat ve aç!”
Hizmetçi gözünü kapayıp açınca, bir anda o adada buldu kendisini.
Mescidi görüp girdi içeri.
İçeride “bir ihtiyar” vardı.
Ona yaklaşıp “Ben Musul'dan geliyorum. Adiyy bin Müsafir hazretleri size selâm söyledi ve ‘Ona söyle, kendi işine baksın. Gayrinin işine karışmasın’ buyuruyor” dedi.
O, bunları duydu.
Başladı ağlamaya!
Sordu hizmetçi:
“Niçin ağlıyorsunuz?”
“Şimdi bir Müslümana suizan ediyor ve ‘O kişi niçin böyle yapıyor ki?’ diyordum içimden. O anda seni gördüm karşımda. Cenâb-ı Hakk senden ve o büyük veliden razı olsun. O zâta selâm ve hürmetlerimi arz et” dedi.
Hizmetçi;
“Olur söylerim” dedi.
Sonra gözünü yumup açtı. Musul'da, Adiyy bir Müsafir hazretlerinin yanında buldu kendini. Adamın selâmını arz etti büyük veliye.
● ● ●
Bir genç de, bu büyük veliden nasihat istemişti.
Ona cevaben;
“Ey evlâdım! Dost düşman, herkesi güler yüz ve tatlı dille karşıla. Hiç kimseyle münakaşa etme, herkesin özrünü kabul et. Kusur ve kabahatlerini affedip zararlarına karşılık yapma!” buyurdu.