Şakik-i Belhi hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", Mekke'ye gitmişti bir zaman. Biri Onu tanıyıp; - Efendim, bana nasihat eder misiniz? diye rica etti. Büyük velî sordu: - Geçimin nasıldır? Yiyecek bir şey bulamayınca, ne yaparsın? Adam cevabında; - Bir şey bulunca şükrediyor, bulamayınca sabrediyorum, dedi. Buyurdu ki: - Belh'in köpekleri de öyle yaparlar. Bir şey bulunca yer, bulamayınca sabrederler. Adam şaşkın halde sordu: - Peki efendim siz ne yaparsınız? Buyurdu ki: - Biz, elimize bir şey geçerse, onu bir din kardeşimize veririz. Geçmezse, hiç üzülmez, Rabbimize şükrederiz. Bu cevap, çok hoşuna gitti adamcağızın. Hemen boynuna sarılarak; - Efendim, vallahi siz çok mübarek bir zatsınız. Hak teâlâ feyzinizi arttırsın, dedi. BELAYA SIZLANMAYIN! Bir gün de nasihat istediler bu zattan. Cevaben onlara; - Belaya sızlanmayın. Yoksa Hak teâlâya isyankâr olursunuz. Hem sızlanmakla bela geri çevrilmez. Üstelik böyle yapan, sabır sevabından da mahrum kalır, buyurdu. Ve ekledi: - Belaya sabretmenin mükâfatını bilen, ondan kurtulmayı istemez. FIRSAT ELDEYKEN Bir gün de sohbetinde; - Allahü teâlâdan korkmanın alameti, her türlü günahı terk etmektir. Rahmetinden ümitli olmanın nişanı da, fırsat eldeyken çok ibadet yapmaktır, buyurdu. Ve izah etti: - Bir kimse, "Allah affeder" diyerek çekinmeden günah işler veyahut "Sonra tövbe ederim" deyip, tövbeyi geciktirirse, bunlar büyük bir gaflet içindedirler. Zira umumiyetle ani gelir eceller. www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com