"Beni bu sıkıntıdan kurtarın efendim!”

A -
A +
Zamanın devlet adamlarından Ebül Fadl adında biri, bir gün Ebu İshak Kazeruni hazretlerini ziyarete gitti. Şeyh hazretleri, ona “Şarabı bırak, tövbe et!” diye nasihat etti.
Adam şaşırdı!
Ve cevap verip;
"Bırakamam efendim, çünkü ben, hükümdarımız Fahr-ül Mülk'ün şarap arkadaşıyım, o razı olmaz” dedi.
Kazeruni hazretleri;        
"Olsun, sen yine de bırak, eğer hükümdar ısrar ederse beni hatırla” buyurdu.
O zaman;
“Peki efendim” dedi.
Ve tövbe etti...
Bir müddet sonra hükümdar; bir ziyafet tertip edip devletin ileri gelenleriyle birlikte Ebül Fadl'ı da davet etti. Ziyafette “şarap” da vardı. Ebül Fadl hükümdara;
“Ben şarabı bıraktım” dedi.
Hükümdar ise;
“İçeceksin” dedi.
Ebül Fadl, kalbinden Kazeruni hazretlerini düşünüp "Efendim himmetinizle beni bu sıkıntıdan kurtarın” dedi.
O an bir “kedi” belirdi.
Birden çıktı ortaya.
Ve masaların üstüne atılıp sürahi, bardak, tabak, ne varsa hepsini devirip kayboldu. Şaraplar ve yiyecekler dökülüp saçıldı. Ebül Fadl ağlıyordu!
Hükümdar sordu:
“Niçin ağlıyorsun?”
O da bu olanların Kazeruni hazretlerinin bir kerameti olduğunu anlatınca hepsi insafa geldi. Onlar da şarabı bıraktılar ve Kazeruni hazretlerinin huzurunda tövbe edip “talebesi” oldular.