Hazret-i Ömer (radıyallahü anh), bir bayram günü, Resulullah Efendimiz'in huzuruna geldi. Sonra ikisi çıktılar. Bir yere gidiyorlardı. Çocuklar onları görüp koştular ve Server-i kâinatın eteğine yapışıp bayramlık istediler. Efendimiz, Hazret-i Ömer'e dönüp "Yâ Ömer! Beni bunlardan satın alıp kurtar" buyurdu. O da bu emri aldı. "Başüstüne" dedi. Ve çarşıya gidip bir parça et, bir miktar da meyve aldı ve getirip çocuklara verdi. Çocuklar sevinip dağıldılar. *** Resûl-i Ekrem Efendimiz "Yâ Ömer! Sen beni, Malik bin Za'rin Yusuf aleyhisselamı aldığından daha ucuza aldın. Malik, Yusuf'u birkaç dirheme aldı. Sen beni meyveye ve ete aldın" buyurdular. Hazret-i Ömer sevindi! Hemen tebessüm etti. Ve "Yâ Resulallah! Her ne kadar Yusuf aleyhisselamdan ucuza aldımsa da, siz Ondan çok daha güzel ve şirinsiniz" dedi. *** Hazret-i Ömer öyle heybetliydi ki şeytan gölgesinden kaçardı! Mısır'ın Nil Nehri kurumuşken onun mektubuyla aktı... Onun kamçısıyla zelzele durdu... O Medine'de hutbe okudu. Sesi Irak'tan duyuldu. *** Hak teâlâ, onun re'yine uygun âyet-i kerime gönderdi... Cennet meleği Rıdvan, onun evine odun taşıdı. İslam, onunla kuvvetlendi. Vakta ki o îman etti. Cibrîl-i emin geldi. Ve onunla oturup sohbet etti. Arslan, onun yastığının bekçiliğini yapardı. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com