Tabiinin büyüklerinden
Veysel Karani hazretleri, Mekke'de hac yapıp sonra Medine'ye gitti.
Orada kendisine:
"İşte, Resulullah'ın türbesi burasıdır" dediler.
O bunu işitti.
Kendinden geçti.
Ve bayıldı.
Ayılınca "Beni buradan götürün. Resulullah'ın medfun bulunduğu bir beldede benim için hayatta kalmanın tadı olmaz" buyurdu.
? ? ?
Rebi' bin Heysem anlatır:
"Üveys'i görmeğe gittim.
Sabah namazını kılıyordu.
Oturup bitirmesini bekledim.
Namazını bitirdi, fakat kuşluğa kadar yerinden kalkmadı. Sonra kalkıp kuşluk namazına durdu.
Öğlen oldu.
Öğleyi kıldı.
İkindi oldu. İkindiyi kıldı. Velhasıl üç gün bekledim. Bir namazı bitirip öbürüne başlıyordu.
Yemedi, içmedi, uyumadı.
Dördüncü gece oldu.
Dua ediyordu.
Kulak verdim.
'Yâ Rabbî! Çok uyuyan gözden ve çok yiyen karından sana sığınırım' diyordu.
Kalbimden:
'Bana bu yeter' dedim ve konuşmadan kalkıp gittim..."
? ? ?
Çocuklar bazen taşa tutarlardı.
Hiç kızmayıp:
"Yavrucaklar, mutlaka taşlamanız gerekiyorsa bari küçük taş atın da ayaklarım kanamasın, abdestim bozuluyor" derdi.