Behaeddin-i Buhari hazretlerinin en büyük talebesi Alaeddin-i Attar hazretleridir. O zat anlatıyor: Son gün huzuruna girdiğimde; - Alaeddin! Benim için bir mezar kazıp hazır edin! buyurdu. - Başüstüne efendim, dedim. Ve çıkıp ifa ettim bu emrini. Sonra huzurlarına gelip; - Kabir yeri hazırdır, diye arz ettim. O ara hastalığı fazlalaştı. Vefat edeceğini anlamıştık. Birimiz Yasin-i şerifi okudu sesli olarak. O da tekrar ediyordu. Bir ara, ellerini ileri uzatıp, uzun uzun dualar etti. Yasin-i şerifin yarısına gelinmişti ki, bazı nurlar peyda oldu odada. Büyük veli, ellerini yüzüne sürdü. "Kelime-i tevhid"i söyleyip teslim etti ruhunu. İHLASSIZ AMELLER Bir gün, sevdiği bir gence; - Evladım, ihlas çok mühimdir. Her ne yaparsan, mutlaka ihlasla yap! buyurdu. Delikanlı sordu: - İhlas nedir efendim? - İhlas, samimiyet demektir. Yani niyetin halis, temiz olmasıdır, buyurdu. Ve daha açıkladı: - İhlas, her yaptığını, sadece "Allah için", yani O emrettiği için yapmak, karşılığında dünyalık bir menfaat beklememektir. Genç sordu: - İhlassız yapılırsa ne olur efendim? Sevgiyle baktı gence: - Sen "sahte para" ile çarşıya gitsen, o para ile bir şey satın alabilir misin evladım? - Alamam tabii hocam. - İşte ihlassız ameller de böyledir. Geçmez o gün. "Eski paçavra" gibi sahibinin suratına çarpılır ve "Sen bu ameli kim için yaptınsa, karşılığını git ondan iste" denir. Tabii eli boş kalır o kişinin. > www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com