Lütfullah Üskübî hazretleri, bir sohbetinde; - Müslüman, Müslüman olanları sever, ötekilerine ise acır, hattâ onlar için duâ eder, buyurdu. Bu, Peygamber Efendimizin ahlâkıdır zâten. Ve şöyle izah etti: Efendimiz "aleyhisselam" İslâmı teblîğ edince, çok az kimse inandı. Çoğu inkâr etti. Hattâ düşman olup, işkenceye başladılar. Bunun üzerine o ilk Müslümanlar, Efendimize gelerek; - Yâ Resûlallah! Müşrikler bize işkence ediyor. Bedduâ et de, Allah onları kahretsin! dediler. Efendimiz "aleyhisselam"; - Bilmiyorlar. Bilseler, böyle yapmazlar, buyurdular. Ve ilâve ettiler: - Ayrıca ben, bedduâ etmek için gönderilmedim. BİLMEYENE KIZILMAZ Bir gün de şunu anlattı: Allahü teâlâ lutfetti, bizi Müslüman ve "Ehl-i sünnet" yarattı. Bu, bir şanstır. Bir başkası bu şansa sahip değilse ona kızılır mı? Bilmiyor çünkü. Bilmeyene kızılmaz, acınır. Sordular: - Peki ne yapmalıyız efendim? - Ona duâ eder, İslâmiyeti anlatan bir kitap veririz, ilgi gösteririz. Bir insanı kurtarmak, dünyâyı kurtarmak gibi sevaptır. NAMAZ OLMASAYDI... Bir gün de sohbetinde; - Beş vakit namaz emredilmeseydi, biz Cennete gidemezdik, buyurdu. - Neden efendim? dediler. - Çünkü cenâb-ı Hak, namazı, Cennete gitmek için "yol" yapmış âdeta. Cennete gitmek isteyen, bu yola girer. Ve ekledi: - Yarın âhirette; "Ben niye Cennete gitmedim?" diyen olursa, kendisine; "Peki ama, sen niye Cennete giden yola girmedin?" denir cevaben. E-mail: abdullatif.uyan@tg.com.tr Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com